Ulus’ta unutulmuş kuklalar yaşatılıyor
Ulus’taki tarihi Pilavoğlu Han’ın kukla sanatçısı Şevket Çetin, “Amacım unutulmaya yüz tutmuş kukla sanatını burada yaşatıp tanıtmak” dedi.
Ulus’taki tarihi Pilavoğlu Han’da açtığı atölyesinde kukla sanatını gelecek nesillere aktaran kukla sanatçısı Şevket Çetin, “Kuklayı insanlara tanıtmak ve yaşatmak adına Kukla Art adında bir mekân kurdum” dedi.
18 yıldır kukla sanatı ile uğraşan Şevket Çetin, 5 yıl önce Tarihi Pilavoğlu Han’da açmış olduğu kukla atölyesinde unutulmaya yüz tutmuş kukla sanatını tekrar gün yüzüne çıkarıyor. Çevreden yoğun ilgi gören kukla sanatçısı Şevket Çetin, kukla sanatı hakkında gazetemize bilgi verdi.
AMACIM YAŞATMAK, TANITMAK
Geçmiş ve günümüzle kukla sanatı sayesinde köprü oluşturan kukla sanatçısı Şevket Çetin, “Karagöz’ü, kuklayı burada insanlara tanıtmak ve yaşatmak adına tarihi Pilavoğlu Handa Kukla Art adında bir mekân kurdum. İnsanlar burada geçmişte olan sanatı görüyorlar. Bu sanatı yeni nesillere aktarıyorum. Küçük öğrencilerim geliyor. Onlarda bu konuda eğitimler alıyorlar. Kukla yapmaya çalışıyorlar, tasarlıyorlar. Usta çıraklıkla nasıl devam etmiş olduğunu bir nebze görüyorlar. Hem tezgâh usulü hem de akademik usul olarak ikisini harmanlayarak bir şeyler öğretmeye çalışıyorum. Buraya gelen öğrenciler tabi ki tasarım yapmayı ögreniyorlar” şeklinde konuştu.
“KÂĞIDA AKTARDIĞIMIZ ŞEYİ ÜÇ BOYUTA ÇEVİRİYORUZ”
Kuklanın aşamalarından bahseden Şevket, “Kukla yapım, oynatım ve seslendirme olarak üç aşamadan oluşuyor. Yapım aşaması da tasarım ve uygulama olarak ikiye bölünüyor. Hayal gücümüzü kâğıda aktarıyoruz. Kâğıda aktardığımız şeyi üç boyuta çeviriyoruz. Bizim asıl hedefimiz bu zaten çizdiğimiz şeyi yapabilmek. O zaman sanat tamamen profesyonel oluyor. Daha sonra oynatma kısmı var. Yaptıktan sonra bunun hangi tarz olduğuna karar veriyoruz. Sopalı kukla mı, ipli kukla mı, el kuklası mı, sünger kuklası mı, mekanizmalı kukla mı? İlk önce buna karar verip ondan sonra bu tarzlardan bir tanesini alıp bu tarzların özelliklerini öğretip sonra da o kuklayı bitiriyoruz. Ardından oynatıma geçiriyoruz. Bu kısımda vücut, sesle el kontrolu aynı zamanda senkronize olması gerekiyor. Siz konuştuğunuz zaman eliniz aynı anda oynaması gerekiyor ki kuklayla sesiniz bir olsun ve o daha canlı gibi görünsün. Çünkü o birleştirmeyi insanlar hayal gücü ile yapıyorlar. Beyin onu algılıyor ve ses ondan çıkıyormuş gibi oluyor. Kuklanın asıl mantığı bu zaten; illüzyonu da bu” ifadelerini kullandı.
KUKLA YAPIMINDA ATIK MALZEMELER KULLANILIYOR
Çoğunlukla çocuklara kurs veren kukla sanatçısı, kukla yapımında ilk etapta daha kolay malzemeler tercih ediyor. Bu malzemeler genelde, pet şişeler, eski çoraplar, geri dönüşüm malzemeleri, atık malzemeler oluyor. Çocukların kuklalar evde de kolayca yapabilmesi açışından bu malzemeleri tercih ettiğini dile getiren Çetin, “Çocuklarla çalışırken daha çok basit malzemeler kullanıyoruz. Direk oymadan başlayamıyoruz. Kâğıt hamuru kullanıyoruz. Atık malzemeler, geri dönüşüm malzemeleri, pet şişeler, eski çoraplar gibi ürünler kullanarak da kukla yapabiliyoruz. Bunu burada öğrettiğim zaman sadece burada yapmasında ev de de yapabilsin diye bu tarz basit malzemeler kullanmayı tercih ediyorum. Sonra devam devam ettikçe buna gönül verdikçe daha profesyonelleşiyor. O zaman kalıp alma, döküm yapma, sünger işleme, ahşap işleme gibi bölümlere dönebiliyor” dedi.
KUKLA SANATI’NIN BİRLEŞTİRİCİLİĞİ
Dünya’nın dört bir tarafında kukla sanatının olduğunu belirten Çetin, insanlara verilmek istenilen mesajların kukla gösterisi sayesinde de verilebileceğinin mümkün olduğunu söyledi. Kuklanın birleştirici olduğunun da altını çizen Çetin, sözlerine şu şekilde devam etti: “Dünyanın her yerinde kukla sanatı var. Her kültürde benzer şeyler var ama konular farklı. Bir şeyi anlatmak saatler sürebilir ama on dakikalık bir kukla gösteresi senin bütün kültürünü anlatabiliyor. Kuklanın, Karagözün ya da folklorik değerlerin böyle bir güzelliği var. Horonu oynattığın zaman Karadeniz insanının ne kadar eğlenceli coşkulu olduğunu beş dakika da insanlara aktarmış oluyorsunuz.”
ÇOCUKLAR OYUNCAĞINI KENDİ YAPIYORLAR
Günümüzde kuklaların daha çok hediye olarak tercih edildiğini söyleyen Çetin, “Gelecek nesil, z kuşağı dediğimiz kuşak biraz daha internetten sıkılmış eskiye, retro dediğimiz olaya dönmeye başladılar. Çocuk oyunlarında olsun ya da gelişimlerinde olsun biraz daha el aktivitelerine önem vermeye başladılar. O yüzden bu işlere biraz meraklılar. Eskiden bu yoktu ama şu an biraz daha atölyelerin fazla olması, okulda bunlara yönelik derslerin verilmesi çocukları teşvik etti. Kendi kültüründen bir şey gördüğü zaman anne babalarda buna çok seviniyorlar ve çocuklarını yönlendiriyorlar. Buraya geldikleri zaman zaten çocuklar mutlu oluyor. Burada kendi oyuncaklarını kendileri yapıyorlar” diyerek sözlerine son verdi.
Gamze Mine Gümüş/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.