Türkiye'de bilim ve teknoloji
Çağımızda emek, sermaye ve doğal kaynak gibi faktörlere sahip olunmasından ziyade, ülkenin teknolojik altyapısı ve dinamizmi, teknoloji üretebilme ve yenilik oluşturma kabiliyetleri daha stratejik bir faktör haline gelmiştir.
Bu faktörler ülkenin uzun vadeli yapısal rekabet gücünü temsil etmeye başlamıştır. Bilim ve teknoloji artık doğrudan bir üretici güce dönüşmüştür. Bilim ve teknoloji üretmeden, yarınları yakalayıp inşa etmek mümkün görünmemektedir. Bu arada bilim ve teknoloji arasındaki açıklık giderek daralmaktadır. Temel bilimlerdeki yeni gelişmeler uygulamalı araştırmaların önünü açmakta ve yeni bilgiler yeni teknolojilerin üretilmesine imkân hazırlamakta bunun sonucunda bilim ve teknoloji bütünleşmekte birbirini tamamlamakta ve uluslararası rekabette yeni açılımlar meydana getirmektedir.
Diğer taraftan geleneksel teknolojiler yerine ikame olan çağımızın yeni teknolojileriyle üretim yapan sanayiler, bilgi temeli üzerine yeniden yapılanmaktadırlar. Artık uluslararası pazarlarda çağın teknolojilerini sanayinin merkezine almadan geleneksel teknolojilerle üretim yaparak rekabet etmek ve pazar payını artırmak imkânı kalmamıştır.
Gelişmiş ülkelerde yüksek rekabet gücü sayesinde sağlanan finansmanın önemli bir kısmı yeniden teknolojik bilgi üretimine dönüştürülmektedir. Bu dönüşümün hızı her geçen gün biraz daha artmaktadır. Günümüzde en önemli sermaye bizzat teknolojik bilginin kendisi olmaktadır. Üretimin verimliliğini ve rekabet gücünü teknolojik bilgi belirlemektedir. Önümüzdeki dönemde uluslararası rekabette üretime daha az zaman ayırıp daha çok bilgi edinmeye ve daha çok bilgi üretmeye çalışılacaktır.
![](https://cdn.gazeteilksayfa.com/author/144_s.jpg)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.