Yabancının konuta talebi azaldı: Yüzde 21’lik düşüş var

Yabancının konuta talebi azaldı: Yüzde 21’lik düşüş var

Ulus’a konuşan Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, şubat ayında konut satışlarında ciddi bir yükseliş olmasına rağmen yabancılara yapılan satışların yüzde 21,1 oranında azaldığını söyledi.

Ulus’a konuşan Ankara Tüm Emlakçılar Meslek Odası Başkanı Hakan Akçam, konut satışlarının önümüzdeki aylarda artıp artmayacağına ve faiz oranlarının ev satışına olan etkisi hakkında açıklamalarda bulundu. Faiz oranlarının, konut satışlarını doğrudan etkileyen en kritik faktörlerden biri olduğunu ifade eden Akçam, özellikle kentsel dönüşüm projeleri, devlet teşvikleri ve sosyal konut projelerinin konut talebini artırdığını dile getirdi. Faiz oranlarının düşük seviyelerde kalması durumunda satışların artabileceğini belirten Akçam, enflasyon, döviz kurları ve ekonomik istikrarın da piyasayı doğrudan etkileyen faktörler olduğunu dile getirdi. Türkiye'deki konut piyasasının dinamik yapısı nedeniyle stabil ilerleyemeyeceğini ifade eden Akçam, faiz oranlarındaki küçük değişimlerin bile büyük etkiler oluşturabileceğini sözlerine ekledi.

hakan-akcam.jpg

“EV SAHİBİ OLMAK İSTEYENLERE UMUT IŞIĞI OLDU”

Şubat ayındaki konut satışlarındaki artışı değerlendiren Emlakçılar Meslek Odası (ATEM) Başkanı Hakan Akçam, “Şubat ayında konut satışları yüzde 20,1 oranında artarak 112 bin 818'e ulaştı. Bu durum hem yatırımcıları mutlu etti hem de ev sahibi olmak isteyenlere bir umut ışığı oldu. Artış ise bir kez daha bize Türkiye'deki gayrimenkul piyasasının dinamikliğini ve talebin gücünü gösterdi” dedi. Faiz oranları az da olsa düşmüş olsa da, yüksek kredi faiz oranlarına rağmen gerçekleşmesinin oldukça dikkat çekici olduğunu belirten Akçam, “İpotekli konut satışlarının yüzde 90,1 oranında artması ise bankaların sunduğu kampanyaların ve faizlerdeki kısmi düşüşlerin etkili olduğunu gösteriyor. Ancak, yabancılara yapılan konut satışlarının yüzde 21,1 oranında azalması, bu alanda iyileştirici adımların gerekliliğini ortaya koyuyor. Genel olarak, bu veriler, konut piyasasının güçlü bir talep gördüğünü ve ekonomik koşullara rağmen hareketliliğini koruduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.

konut-2.jpg

KREDİ FAİZLERİNDEKİ DÜŞÜŞ SATIŞLARI ETKİLEDİ

Satışlardaki artışın en önemli faktörün kısmi de olsa kredi faizlerindeki düşüşlerden kaynaklı olduğunu düştüğünü ifade eden Akçam, “Bankaların konut kredisi faiz oranlarında yaptığı indirimler, ipotekli konut satışlarını yüzde 90,1 oranında artırarak toplam satışlara olumlu bir katkı sağladı. Bir diğer önemli faktör 2023 yılında yaşanan büyük deprem felaketi, birçok kişinin farklı bölgelere taşınmasına neden oldu. Bu durum, özellikle depremden etkilenmeyen bölgelerde konut talebini artırdı” şeklinde konuştu. Döviz kurlarının yatay seyretmesi ve konutun güvenli bir yatırım aracı olarak görülmesinin, yatırımcıların ilgisini çekerek bir başka faktörü oluşturduğu kaydeden Akçam, “Son süreçte kentsel dönüşüm projelerinin hız kazanması ve yeni konut projelerinin devreye girmesi, hem ilk el hem de ikinci el konut satışlarını destekledi. Bunun yanı sıra devletin sunduğu teşvikler ve kampanyalar, özellikle ilk el konut satışlarını artıran önemli bir etken oldu” dedi.

İLERİYE DÖNÜK TAHMİN ZOR

Konut satışlarının önümüzdeki aylarda artıp artmayacağı ile ilgili kesin bir şey söylemenin mümkün olmayacağını belirten Akçam, satışların artışını etkileyecek olan hususlara şu sözlerle dikkat çekti:

“Öncelikle konut kredisi faiz oranlarında düşüş devam ederse, ipotekli satışlar artabilir. Şubat ayında ipotekli satışların yüzde 90,1 oranında artması, faiz oranlarının satışlar üzerindeki etkisini açıkça gösteriyor. Bunun yanı sıra enflasyon oranları, döviz kurları ve genel ekonomik istikrar, konut talebini doğrudan etkileyebilir. Özellikle yatırım amaçlı alımlar, ekonomik belirsizlik dönemlerinde artış gösterebilir. Depremden etkilenen bölgelerdeki yeniden yapılanma ve göç hareketleri, belirli bölgelerde konut talebini artırabilir. Sosyal konut projesi gibi projelerin artırılması, devletin sunduğu teşvikler ve kampanyalar, özellikle ilk el konut satışlarını destekleyebilir. Bu tür desteklerin devam etmesi, satışların artış trendini sürdürmesine yardımcı olabilir.”

“KONUT PİYASASINDAKİ DEĞİŞİM STABİL İLERLEYEMEZ”

Türkiye’de konut piyasasındaki değişimin stabil ilerleyemeyeceğini belirten Akçam, ikinci el ve sıfır konut satışlarında nasıl bir değişim gözlemlediğini şu sözlerle açıkladı:

“Çünkü çok farklı dinamikler bir anda her şeyi değiştirebilir. Faiz oranlarındaki çok az düşüş bile şubat ayında satışları artırdı. Geçmişe dönük bir analiz yapacak olursak ikinci el konut satışları, geçen yılın aynı ayına göre şubat yüzde 21 oranında artarak 79 bin 34 adede ulaştı. Bu satışlar, toplam konut satışlarının yüzde 70,1'ini oluşturdu. Sıfır konut satışları ise yüzde 18,2 oranında artış göstererek 33 bin 784 adede ulaştı. Toplam satışlar içindeki payı yüzde 29,9 olarak kaydedildi. Bu veriler, ikinci el konutların piyasada daha fazla tercih edildiğini gösteriyor. Ancak sıfır konut satışlarındaki artış, yeni projelere olan talebin de güçlü olduğunu ortaya koyuyor.”

FAİZ ORANLARININ SATIŞLARI DOĞRUDAN ETKİLİYOR

Faiz oranlarının, konut satışlarını doğrudan etkileyen en kritik faktörlerden biri olduğunu söyleyen Akçam, Şubat ayında ipotekli konut satışlarının yüzde 90,1 oranında artmış olmasının faiz oranlarındaki değişikliklerin alıcı davranışları üzerindeki güçlü etkisini açıkça ortaya koyduğunu kaydetti. Düşük faiz oranlarının ipotekli konut alımlarını teşvik ettiğini belirten Akçam, “Alıcılar daha düşük geri ödeme yüküyle karşı karşıya kalır. Bu, özellikle ilk kez ev sahibi olacaklar için cazip bir fırsat sunar. Aynı zamanda piyasada genel bir hareketlilik oluşturur. Hem sıfır hem de ikinci el konutlara olan talep artar. Zira 2020 yılında bunu hepimiz yaşadık” ifadelerini kullandı. Öte yandan yüksek faiz oranlarının konut kredisi maliyetini artırarak talebi düşüreceğini sözlerine ekleye Akçam, şunları kaydetti:

“Bu durum, özellikle ipotekli satışları ciddi şekilde yavaşlatabilir. Satıcılar, konut fiyatlarını rekabetçi hale getirmek için indirim yapma eğilimi gösterebilir, bu da piyasa dinamiklerini etkiler. Türkiye'de, özellikle ipotekli satışlardaki dalgalanmalar, faiz oranlarının bir nevi "tetikleyici" rol üstlendiğini gösteriyor. Eğer faiz oranları düşük seviyelerde tutulursa, konut satışlarının artmaya devam etmesi olasıdır. Ancak faizlerde yükseliş trendi olursa, bu satışlarda bir yavaşlama görülebilir.”

Kaynak:Ulus gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.