Ramazan’da nefsi terbiye, sadece yemekten mi vazgeçiyoruz?

Ancak birçok insan orucu sadece aç kalmak olarak algılarken, aslında bu ibadetin çok daha derin bir anlamı vardır. Ramazan, sadece bedenin değil, ruhun da arınmasını ve nefis terbiyesini hedefler. İslam’da “nefs”, insanın arzu ve isteklerini yönlendiren içsel bir güç olarak tanımlanır. Bu istekler bazen insanı doğru yoldan saptırabilir ve kişinin benliğine zarar verebilir. Ramazan ayı, nefsin kontrol altına alınması ve insanın manevi olarak olgunlaşması için büyük bir fırsattır Oruç, insanı en temel ihtiyacı olan yeme ve içmeden uzak tutarak sabrı öğretir. Aç kalmak, yalnızca bedeni terbiye etmek değil, aynı zamanda insanın sabır kapasitesini artırarak iradesini güçlendirmektir. Gün boyunca açlıkla sınanan birey, açlık çeken insanların halini daha iyi anlar ve empati duygusu gelişir. Bu da insana şükretmeyi ve paylaşmayı öğretir

Ramazan’da sadece yemek ve içmekten uzak durmak yeterli değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Oruç, sadece yemekten ve içmekten kesilmek değildir. Oruç, boş ve çirkin sözlerden ve kötü davranışlardan da uzak durmaktır.” buyurmuştur. Bu, oruç tutarken dilimize sahip çıkmamız gerektiğini gösterir. Gıybet, yalan, dedikodu ve kalp kırıcı sözlerden kaçınmak, nefsin terbiyesi için büyük önem taşır. Aynı zamanda gözlerimizi haramdan sakınmak, kalbimizi kötü düşüncelerden arındırmak da bu sürecin bir parçasıdır. Ramazan ayı, sabır eğitimi için en uygun zamanlardan biridir. İnsan, açlıkla birlikte daha hassas ve sinirli olabilir. Ancak bu durum, öfkemizi kontrol etme fırsatı sunar. Nefsi terbiye etmek, sabrı kuşanmak ve her türlü kötü duygudan arınmak Ramazan’ın temel amaçlarındandır. Ramazan, aynı zamanda israfın haram olduğu bir aydır. Ancak ne yazık ki, iftar sofralarında gereğinden fazla yemek yapmak ve israf etmek, bu ayın ruhuna aykırıdır. Oruç, sadeleşmeyi, aza kanaat etmeyi ve ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi öğretir. Nefsi terbiye etmek, sadece aç kalmak değil, tüketim alışkanlıklarımızı da sorgulamayı gerektirir. Ramazan ayı, insanın iç dünyasını temizlemesi için bir fırsattır. Dünyanın koşuşturmasından uzaklaşıp, ibadete yönelmek, dua etmek ve tefekkür etmek, ruhun arınmasını sağlar. Nefsi terbiye etmek, kişinin iç huzuruna kavuşmasına da yardımcı olur.

Ramazan, sadece bedeni aç bırakma ayı değil, aynı zamanda nefsin arındırılması, sabrın güçlenmesi ve manevi huzurun yakalanması için bir fırsattır. Oruç, dilimizi, gözümüzü, kalbimizi ve düşüncelerimizi kötüden uzak tutarak, insanı daha bilinçli ve olgun bir birey haline getirir. Asıl oruç, midemize değil, kalbimize tutulur. Bu bilinçle Ramazan’ı yaşamak, yılın geri kalanında da daha huzurlu ve bilinçli bir hayat sürmemizi sağlar.