"Toplumun bir parçasıyız"
Engelliler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özsaygı, engellilerin sorunlarını, taleplerini dile getirdi. Özsaygı, “Engelliler, yılın her gününde, toplumun bir parçasıdır; hayatın her alanında vardır” dedi.
İçinde bulunduğumuz engelliler haftasında açıklamalarda bulunan Engelliler Konfederasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Özsaygı engeli bireylerin sorunlarını ve çözüm önerilerini anlattı. Özsaygı, “Ülke olarak yaşadığımız doğal afetler ve ekonomik kriz hepimizin yaşamındaki zorlukları artırdı. Bu zorluklar engellileri daha da fazla etkilemektedir. Kahramanmaraş Depremleri, Şanlıurfa’da yaşanan sel felaketi sonucunda yıkılan şehirlerde yetersiz barınma ve zorlu hava koşullarında yaşam mücadelesi devam ediyor. Resmi verilere göre 50 binden fazla insanımızı kaybettik. Kesin sayısı bilinmemekle birlikte on binlerce kişinin de uzuvlarını kaybettiğini, bedensel ve ruhsal engellilikler yaşadığını biliyoruz” diyerek afet bölgesine dikkat çekti.
“ENGELLİLER İÇİN DAHA DA ZORLAYICI OLDU”
Özsaygı, “Türkiye’de engelliler nüfusun yüzde 12 sini oluşturuyor. Deprem illerinde ise 2 milyon 511 bin 950 engelli kişi yaşıyor. Bunların 1 milyon 97 bin 307’si kadın, 1 milyon 414 bin 643’ü erkek. Bu kişilerin 775 bin 650’si ağır engelli. Deprem illerinde evi yıkılan ya da hasarlı olan kişilerin bir kısmı çadır, konteyner gibi geçici barınma ortamlarında yaşarken, bir kısmı da başka şehirlere taşınmak zorunda kaldılar. Bu zorlu yaşam şartlarında erişilebilir olmayan ortamlar engelli bireyler için daha da zorlayıcı olmuştur. Su ve yiyeceğe erişim, ilaç ve tıbbi malzemeler, tekerlekli sandalye, işitme cihazı ve yardımcı araç gereç ihtiyaçları artmıştır” ifadelerini kullandı.
ŞEHİRLERİMİZ UYGUN DEĞİL
Özsaygı sözlerine şu şekilde devam etti:
“Ülke genelinde şehirler engelliler için zaten erişilebilir değildir” diyerek şehirlere dikkat çeken Özsaygı, “Tüm yerleşim yerlerinde erişilebilirlik düzenlemelerinin yapılması gerekiyor. Depremde yıkılan yerleşim yerleri ise neredeyse herkes için erişilemez oldu. Bu yerleşim yerlerinin deprem dirençli ve erişilebilirlik standartlarına uygun olarak yeniden inşa edilmesi gerekmektedir. BM Engellilerin Haklarına İlişkin Sözleşme’nin “Risk Durumları ve İnsani Bakımdan Acil Durumlar” başlıklı 11’inci maddesi gereğince acil müdahale planlarında, engellilerin ihtiyaçlarına uygun düzenlemeler yapılmalıdır."
“İSTİHDAMA İHTİYAÇ VAR”
Özsaygı, “Engellilerin bağımsız ve üretken bireyler olarak yaşama hakları vardır. Türkiye’de iş gücüne katılım oranı yüzde 53 iken engellilerin katılım oranı yüzde 22,1’dir. Bu oran kadın engellilerde yüzde 12,5 düzeyindedir. Engellilerin eğitimlerine ve yetkinliklerine uygun işlerde çalışmalarına imkân sağlanmalıdır. Kamu ve özel sektörde engelli istihdam kotası yüzde 6’ya çıkarılmalıdır. Engelliler halen boş olan kadrolarda istihdam edilmelidir. Engeli nedeniyle çalışamayan kişilere de insan onuruna yakışır yaşam sürdürebilecekleri sosyal yardım ve destekler verilmelidir. Engelli aylıklarında hak sahibi olma durumu değerlendirilirken, aile bireylerinin gelirlerinin ortalamasının alınması yerine, varsa engelli bireyin kendine ait geliri dikkate alınmalıdır. Engelli aylığı asgari ücret düzeyinde olmalıdır” şeklinde konuştu.
“KDV’DEN DE MUAF OLMALI”
Özsaygı, “Tüm yaşam alanlarının erişilebilirlik standartlarına uygun düzenlenmesine öncelik verilmelidir. Bu kapsamda, illerdeki Erişilebilirlik İzleme ve Denetleme Komisyonlarının yetkileri artırılmalı, etkin ve çalışır duruma getirilmelidir. Engellilerin hayatlarını kolaylaştıracak engellilere özgü araç ve gereçler ortez, protez, tekerlekli sandalye, işitme cihazları ve diğer tıbbi cihazlar ÖTV ve KDV’den muaftır. Engellilerin yaşamını kolaylaştırma amaçlı aldıkları diğer motorlu araçlar da KDV’den muaf tutulmalıdır. Bunların temininde sabit kur uygulamasından vaz geçilmelidir. Engellilerin bu araçlara erişiminin önündeki engeller kaldırılmalıdır” diyerek sözlerine son verdi.
Şule Erciyas/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.