Taşların Coşkusu sergisi AKK’de açıldı
Anadolu Mozaik Sanat Atölyesi ve Ankara Kalesi Çalışmaları Meclisi’nin ortaklaşa düzenlediği, ‘Taşların Coşkusu’ sergi açılışı Ankara Kent Konseyi sergi salonunda gerçekleştirildi.
Ankara sanat çevresinden ve sanat galerisi sahiplerinin katılım gösterdiği sergide, ABB Kültür Tabiat Varlıkları Daire Başkanı Bekir Ödemiş ve Kent Konseyi Kale Meclisi Başkanı Şevket Bülent Yahnici serginin açılışından dolayı memnuniyetlerini belirten bir teşekkür konuşması yaptı.
Sergide üç adet çalışmasının olduğunu söyleyen Özge Büyüksemerci gazetemize şu açıklamalarda bulundu: ‘’İki senedir mozaik sanatıyla ilgileniyorum. Mozaik kullanıldığı malzeme göz önüne alınırsa en eski sanat dallarından. Birçok küçük taşın düzensiz bir şekilde bir araya gelerek düzenli bir görüntü elde etmek sanatın temelini oluşturuyor. Kökeni Sümerlere kadar dayanıyor. Dünyaya tanıtanlarsa Antik Romalılardır.’’
MOZAİKLER YER SÜSLEMESİYDİ
Mozaik sanatının tarihinin sanıldığından daha eski olduğunu belirten Büyüksemerci, ‘’Antik Romalılar sayesinde dünyaya tanıtılan mozaik sanatı elit bir zümreye hitap ediyordu. Herkesin uğraşacağı bir sanat alanı değildi. Bu sanatla uğraşmak için vakit gerekir. Malumunuz geçmişte insanların pek boş vakti olmazdı. O zamanlar mozaik süslemeler yer zemininde kullanılıyordu. Şaka gibi gelebilir fakat o zemine basan insanlar bile belirli bir zümreye ait kişilerdi. Bunun sebebi mozaiklerin genelde devletin ağırlıklı olduğu yapılarda kullanılmasıydı’’ diyerek mozaik süslemenin geçmişte kullanıldığı alanlar hakkında bilgi verdi.
DOĞU ROMA İLE ŞEKİL DEĞİŞTİRDİ
Mozaik süslemenin değişimine değinen Büyüksemerci, ‘’Antik Roma’da Hristiyanlığın kabulünden sonra birçok alanda değişimler meydana geldi. Bu değişimlerden sanat tabii olarak da sanat eserleri etkilendi. Dini anlatımlara ağırlık verilen sanatta mozaik süslemeler bol bol kullanıldı. Hristiyanlık dini için önemli olan figürleri, olayları anlatmaya çalışan sanatçılar da mozaik süslemeden faydalandı. Bu önemli figür ve olayların yere çizilmesi uygun görülmediğinden mozaik süslemeler duvarlara, kubbelere taşındı. Bu sanatın dünyaya yayılmasında dinin etkisi büyük oldu’’ şeklinde konuştu.
KENDİMİ SIRA DIŞI HİSSETTİM
Mozaik süsleme sanatına başlamasında Roma Kültürü’nün etkili olduğunu aktaran Büyüksemerci, ‘’Mozaik sanatının ne olduğunu biliyordum ama elime alıp hiç denememiştim. Anadolu Mozaik Sanat Atölyesi Kurucusu Suna Poyraz hocam sayesinde bu kültürü tanıdım ve icra etmeye başladım. Bu sanatı yapabileceğimi keşfettim çünkü sıkılırsanız yapabileceğiniz bir sanat dalı değil. Uzun soluklu bir iş. Bu sanatla uğraşırken kendimi sıra dışı hissettiğimi anladım. Bir insan için bundan daha önemli ne olabilir ki. Kendinizi tanıyorsunuz bir yerde. Ruh sağlığını korumanın da ötesinde kendimi sıra dışı hissetmem devamlılık anlamında katkı sağladı. Normalde hiperaktif bir insan olarak tanınırım. Bu sanattan sonra 4 saat hiç yerimden kalkmadan işimle meşgul olabiliyorum. Mozaik süsleme ile ilgilenirken aklıma başka bir şey de gelmiyor. Anda kalmamızı sağlıyor, hayal gücümü zenginleştiriyor. Kendine has tekniği olan bir sanat dalı. Yüzlerce parça taşı kesiyorsunuz hepsi birbirinden bağımsız. Bir çerçeveye sığdırıyorsunuz. Sonra uzaktan bir bakıyorsunuz ki harika bir şekle dönüşmüş. Doğal olmayan malzemeler de kullanabilirsiniz fakat ben Roma mozaik sanatını devam ettirmek istiyorum. İlginizden dolayı teşekkür ederim’’ diyerek cümlelerine son verdi.
Açılış etkinliği sanatçılara onur plaketleri verilmesinin ardından sona erdi. Serginin 10 Haziran’a kadar ziyaret edilebileceği bilgisi verildi.
Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.