Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer: Şiddetin karşısındayız

Şiddetin giderek arttığı günümüz toplumunda her türlü şiddeti bitirmek için Şiddetsiz Toplum Derneği çeşitli çalışmalar yapıyor. Şiddet, şiddetin nasıl önlenebileceği, bu konuda kimlere ne gibi görevler düştüğü hakkında konuşan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, “Her şey ailede başlar, sevgi öğretilebilir, şiddet önlenebilir” dedi.

“2 ÖNEMLİ GİRİŞİM BAŞLATTIK”

Toplumu duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz şeklinde konuşan Şiddetsiz Toplum Derneği Başkanı Rıza Sümer, “İnsanoğlu çeşitli şiddetler uygulayarak dünyayı yaşamaz hale getiriyor. İnsan, hayvan, çevre, doğa ile barışık yaşanan bir dünya olması lazım. Biz bütün sivil toplum kuruluşları gibi toplumu duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz. Biz bu konuda çok uğraş veriyoruz fakat büyük sorunlarımız var. Sıkıntıları aşarak ya da yaşamayarak işler yapmaya çalışıyoruz. Şu günlerde 2 tane önemli girişim başlattık. Aslında yıllardan beri yaptığımız çalışmaların özü bu. Ama biz bir başlık yaptık ve bir hedef koyduk. Bir tanesi her şey ailede başlar, sevgi öğretilebilir, şiddet önlenebilir. İkinci girişim Şiddetsiz, Silahsız, Temiz Türkiye, Dünya ve Uzay için Şiddeti başlığı altında girişimlerimiz var. Ailede öğreniyorsunuz. Okulda öğreniyorsunuz, iş yerinde öğreniyorsunuz, sokakta öğreniyorsunuz. Çocuk tüm bunların hepsini görerek öğreniyor ve bunları bir aşamada hayatına dâhil ediyor. Ülkemiz ve dünya giderek kirleniyor” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN BAKANLIKLARA GÖREV DÜŞÜYOR”

Şiddeti engellemek ii bütün kurum ve kuruluşlara büyük iş düştüğünü söyleyerek destek çağrısında bulunan Sümer, “Her gönüllü kuruluşun yaptığı gibi seminerler düzenliyoruz, toplantılar düzenliyoruz, ziyaretler yapıyoruz. Medyadan çok büyük destek bekliyoruz. Özellikle Ankara medyası benim gözümde çok önemli bir değer taşıyor. Herkes bulunduğu yörelerde, derneklerde, federasyonlarda, konfederasyonlarda şiddet anlamına gelebilen hareketleri önlenmek için çalışma yapabilir. Burada en önemli görev Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, Milli Eğitim Bakanlığına, Gençlik ve Spor Bakanlığına hatta Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına, Tarım Orman Bakanlığına düşüyor. Yani bütün bakanlıklara görev düşüyor. Üniversitelere düşüyor. Diyanet İşleri Başkan düşüyor. Görev inanç başka inanç örgütlerine düşüyor. Yani herkes bulunduğu yerde şiddetsiz bir dünya için uğraş vermek zorunda. Şiddete karşı mutlaka büyük bir kurultay toplamalı ve orada bir yol haritası çizmeliyiz. Buna tabi hükümetin önderlik yapması yakışır ve daha etkili olur. Çamlıdere'de etkenliğimiz var. Belediyelerle daha önce çalışmalarımız oldu. Kadının kendisini koruması ve savunabilmesi için yöntemler bulunmasına katkı koyabilecek etkinlikler düzenleyeceğiz. Bir de çok önemli bir olay. Siz demin söylediğim gibi şiddetsiz, silahsız, temiz bir Türkiye, dünya ve uzay hedefi için insanların duyarlı hale getirmeye çalışacağız” ifadelerini kullandı.

“HER ŞEY AİLEDE BAŞLAR”

Şiddetin bir gün sona ereceğine inanıyorum, bizim gibi insanlar sona erdirecek diyen Sümer, konuşmasına şu şekilde devam etti:

“İnsanlara dokunmak zorundayız. Bileceğiz ki artık şiddete karşı kendimizi kollamak ve korumak dikkatli olmak zorundayız. Türkiye için bu çok önemli bir hedef olmalı. Özellikle kadınlar ve çocuklar için. Burada da tabi aileler çok dikkatli olmak zorunda, her şey ailede başlar. Çocuklarımıza küçük yaştan aileden başlayarak sevgiyi, dostluğu, barışı, arkadaşlığı, paylaşmayı, yaşama sevincini anlatmak ve öğretmek zorundayız. Şiddetli değil, sevgiyi öğretmek zorundayız. Aynı zamanda şiddet tehlikesine karşıda kendisini nasıl savunacağını, koruyacağını ve nasıl dikkatli olacağını öğretmeliyiz. İnsan vahşi olarak kendisini yetiştirirse işte o dünyayı yaşanmaz hale getirebiliyor. Vahşilik, şiddet insana yakışmayan bir şey. O nedenle Şiddetsiz Toplum Derneği ve ben kesinlikle hayal gibi görünen bir hedefin peşindeyiz. Daha binlerce üyemiz yok. Zaten hedefimiz binlerce üyemiz olsun diye. Binlerce, milyonlarca güzel insan olsun. Bu başarı sadece bizim elde edebileceğimiz sonuç değil. Herkes mutlaka bir şeyler yapmalı. Ben milyarlar değil, milyonlar değil, binler değil ama bir rakam veremem fakat çok çok uzun süre sonra insanı hayvana, çevreye, doğaya uygulanan şiddetin azalacağına ve biteceğine, insan Günün mutlaka bir çözüm bulacağına, cana kıymadan yaşayabileceğine inanıyorum. Şiddetin bir gün sona ereceğine inanıyorum. Bizim gibi insanlar sona erdirecek. Biz sonuna kadar şiddetin karşısındayız.”

“ODALARIMIZ FARKLI, SALONUMUZ ORTAK”

Son olarak birbirimizi üzmeden, korkmadan yaşamalıyız diyerek sözlerine devam eden Sümer, “İlk sayfa gazetesi vasıtasıyla aslında herkese mesaj şu iş birliği yapın. Köyde, kentte, mahallede, apartmanda siyasi düşünceleri ve inançları saygıyla karşılayarak bir araya gelin. Şiddet olmamalı Türkiye evimiz, içinde yaşayan ailemiz, farklılıklar doğal zenginliğimiz. Bir evde yaşıyor gibi odalarımız farklı, salonumuz ortak gibi, mutlu, kardeşçesine, dostça birbirimizi üzmeden, korkmadan yaşamalıyız. İnanın dünya bu yaşama biçimini gerçekleştir kadar büyük ve zengin. Ama şiddet olduğu takdirde şiddetin etkilerinin görülebileceği kadar küçük dünya. Kötü örnekten değil, iyi örnekten hareket ederek dünyayı daha yaşanır bir hale getirebiliriz diyorum” diye konuştu.

Rüveyda Aslıipek / gazeteilksayfa.com