RAMAZAN'DA YEDİKLERİMİZE DİKKAT!

VÜCUT DİRENCİNİ KORUYAN YİYECEKLER

“Bizler bildiğimiz ürünü yediğimiz sürece vücut direncimizi ve sağlığımızı korumuş oluruz” diyen Şef Dursun, gün içinde yemek yeme ihtiyacını en aza indirecek ve tokluk hissi verecek yiyecekleri sıraladı. Dursun Ramazan ayında daha çok şu yiyeceklerin tüketilmesi gerektiğini söyledi: "Yumurta, yulaf kepeği, karnabahar, havuç, mısır ve meyvelerden çekirdekli olanlardan çoğu; kiraz, erik ve kavun başlıca örnekler olabilir."

RAMAZAN'DA BESLENMEYE ÖNEMLİ

Dursun ayrıca şu önerilerde bulundu: “Glisemik endeks yenilen herhangi bir besinin kan şekerini yükseltme yeteneğidir. Nohut, bulgur, kinoa gibi glisemik endeksi düşük olan besinlere gün içindeki menüde yer verildiği takdirde kan şekeri dengede kalacak ve Ramazan ayı sindirim açısından sorunsuz, stabil bir şekilde güzel geçecektir. Sahurda beslenme şeklinde çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler sizi gün içinde fazlasıyla susatacağı için bu tarz yiyeceklerden de önemle uzak durulmalıdır.”

SÜLEYMAN TOKER/HABERVAKTİM

Bu yıl yaz günlerine denk gelen Ramazan ayı, oruç tutan yetişkinler, yaşlılar ve halkın her kesiminden insanlar için beslenme bakımından büyük önem arz etmekte. Habervaktim'e konuşan İç Anadolu Aşçılar ve Pastacılar Federasyonu Başkanı (İçanapafed) Başkanı Serkan Dursun, “Bu ayda masalar diğer aylara kıyasla çok daha çeşitli, karbonhidrat ağırlıklı ve aslında hafif geçirilmesi gerekirken bilakis ağır besinler ile dolduruluyor. Bu yanlıştan kaçınarak vatandaşların iftar ve sahurda ağır tatlı ve yemeklerden kaçınarak lif içeriği yüksek ve glisemik endeksi düşükbesinlere yer verilmeli. Bu sayede sağlıksız kilo vermelerin ve daha sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmemiz kolaylaşır” dedi.

İFTARDA YANLIŞ BESLENMEDEN KAÇINMALIYIZ

İftarda yapılan belli başlı yanlışlara da değinen Dursun, “Örnek vermek gerekirse bunların en başında su içeriği yüksek içecekler yerine kafein içeriği yüksek içecekler tercih edilmesi, tatlılarda büyük oranda hamur işine, ağır tatlılara kaçılması ve sofraya oturulan andan itibaren hızlı bir şekilde beslenilip sonrasında gece boyunca hissedilen doymuşluk hissi rahatlıkla söylenebilir. Bu yanlıştan kurtulabilmek için öncelikle masamıza uygun olan su oranı yüksek içeceği tercih etmeliyiz. Tatlı olarak ana yemeklere istinaden çok hafif olan yağ içeriği düşük meyveler tercih edilmedir”diye konuştu.

ÇORBA VE SALATA OLMADAN ASLA!

Yemek tercihleri yapılırken de mutlaka çorba, salatanın masalarımızda yer almasına dikkat çeken Dursun, “Çorbalar kesinlikle hazır tercih edilmemeli, salata olarak da daha çok yeşilliklerden hazırlanmış salata çeşitleri seçilmelidir. Çünkü fazla domates kullanılarak hazırlanan salatalar domatesin yüksek asidi nedeniyle şişkinlik, doygunluk ve rahatsızlık verecektir. Ana yemek seçimi de protein karbonhidrat dengesi düşünülerek yapılmalıdır. Bu şekil hem dengesiz beslenme engellenmiş olup, kontrolsüz kilo alımları olmayacaktır, hem de sindirim ve rahatlık açısından vücudumuz zorlanmayacaktır”şeklinde konuştu

YAŞI İLERLEMİŞLER DİKKAT!

Yaşı ilerlemiş ve sindirim sıkıntısı olanlar, glisemik endeksi düşük olan besinlere sofralarında mutlaka yer açmalarını vurgulayan Dursun, “Glisemik endeks yenilen herhangi bir besinin kan şekerini yükseltme yeteneğidir. Nohut, bulgur, kinoa gibi glisemik endeksi düşük olan besinlere gün içindeki menüde yer verildiği takdirde kan şekeri dengede kalacak ve Ramazan ayı sindirim açısından sorunsuz, stabil bir şekilde güzel geçecektir. Sahurda beslenme şeklinde çok tuzlu ve baharatlı yiyecekler sizi gün içinde fazlasıyla susatacağı için bu tarz yiyeceklerden de önemle uzak durulmalıdır” ifadelerini kullandı.

SAHURA EKSTRA ÖNEM

Ramazan ayı boyunca sahura ekstra önem vermek gerektiğini vurgulayan Şef Dursun, “Gün içinde kan şekerinin düşmesiyle ki sahura kalkılmadıysa bu ihtiyaç hat safhada olur; önceleri göze küçük gelen fakat zaman geçtikçe vücutta baş gösteren sağlık problemleri kaçınılmazdır. Bunlara önceden tedbir niteliği taşıması için sahura mutlaka kalkılması gerekiyor ve sahurda sadece su içilmesinden, ya da çok aşırı yenilmesinden ziyade dengeli ve orantılı hafif beslenilmesini tavsiye ediyorum” dedi.

LİF İÇERİĞİ YÜKSEK BESİNLER TÜKETİLMELİ

Lif içeriği yüksek besinler ve protein oranı yüksek besinler gün içinde yemek yeme ihtiyacını en aza indirecek ve tokluk hissi vereceğini aktaran Chef Dursun bu yiyecekleri şöyle sıraladı. Bunlara: Yumurta, yulaf kepeği, karnabahar, havuç, mısır ve meyvelerden çekirdekli olanlardan çoğu; kiraz, erik ve kavun başlıca örnekler olabilir.

GÜLLAÇ TATLISI

Malzemeleri

• 10 yaprak güllaç

• 1,5 litre süt

• 2 su bardağı şeker

• Çekilmiş ceviz

• 1 çay kaşığı gül suyu (isteğe göre)

Üzeri için:

• File Fıstık

• Ceviz

• Nar tanesi

Hazırlanışı:

Süt ve şekeri tencereye alarak ısıtın, şekerler tamamen eriyip, kaynadıktan sonra, sütü oda sıcaklığında ılımaya bırakın. Süt kesinlikle kaynar olmamalı, yoksa tatlınız hamur olur. Sütümüzde hazır olduktan sonra tepsimize tek tek güllaç yapraklarımızı yerleştiriyoruz, her seferinde yapraklarımızı sütümüzle ıslıyoruz. Güllaç yapraklarını yerleştirirken parlak kısmı üste gelecek şekilde tepsiye koyulmasına da dikkat edelim. Üzerine her yanına kepçe ile süt dökerek devam ediyoruz. Beş güllaç yaprağı için aynı işlemi tekrarladıktan ve 5. katı da ıslattıktan sonra bu kata ceviz serpelim (isteğe göre fıstık da olabilir ) ve üzerine diğer güllaç yapraklarını aynı şekilde ıslatarak serelim. Kalan sütümüzü de en son tatlımızın üstünden dökerek, en az 3-4 saat buzdolabında dinlendirdikten sonra üzerini isteğe göre nar, ceviz, file fıstık vb. şekilde süsleyerek servis edebilirsiniz.

Afiyet Olsun.

Şef Serkan Dursun