Psikolog Büşra Kiriş: Şehrin stresi şiddete yöneltiyor

Psikolog Büşra Kiriş: Şehrin stresi şiddete yöneltiyor

Psikolog Büşra Kiriş, son günlerde artan şiddet olaylarının temelinde beklentilerin ve ispat etme çabasının olduğunu belirtti. Kiriş, “Anlık şiddetin asıl çözümü toplumun genel stresinin düşmesidir. Büyükşehirler şiddete meyili artırıyor” dedi.

Son günlerde medyada da çokça yer alan şiddet olayları Türkiye’nin gündeminde kalmaya devam ediyor. Hayatımızın birçok alanında farklı şekillerde şiddete maruz kaldığımıza vurgu yapan Psikolog Büşra Kiriş ile toplumdaki şiddeti konuştuk. Kiriş metropollerin şiddete yönelmeyi arttırdığını iddia ederek toplumdaki şiddetin temelinde beklentilerin ve ispatlama çabalarının olduğuna değindi.

TARİH BOYUNCA VARDI

İnsanlık tarihi boyunca süregelen bir şiddet kavramının olduğuna dikkat çeken Kiriş; “Toplumdaki var olan şiddet eğilimine üç beş farklı pencereden bakabiliriz. Birisi toplumsal olan bu şiddet türüne sosyolojik açıdan bakarsak insanlık tarihinden bugüne kadar hep ben sen kavgası verildi. Bu kavga gün geçtikçe 'biz siz' kavgasına döndü. İnsanlar sürekli kendisi gibi olmayan farklı gruplar içinde çatışma içinde bu durum bize biz olduğumuzu hissettiriyor. Bir kimlik arayışı diyebiliriz. Bu şiddet farklı siyasi çevreler, farklı taraftar grupları arasında, farklı kimlikler arasında olabiliyor. Uygulanan bu şiddet ile karşı tarafa sataşarak insanlar aidiyetlerini ve kimliklerini pekiştiriyor. Tarafların ikisine de bakarsak ikisi de haklı, ikisi de doğru ve iyi konumda görünüyor. Özellikle insanların hayatına direkt etki eden siyasi olaylarda bu kavgaları daha çok görüyoruz. Burada kimin yönettiğinin önemi yok. Nasıl yönetileceğinin de önemi yok sadece takım tutar gibi kendi inandığı siyasi görüşün kazanması. Burada aidiyet duygusu ile karşı tarafı anlamaya saygı duymaya çalışmaz. Çünkü karşı tarafı anlayıp hak verirse aidiyetlik duygusu zedelenir” ifadelerini kullandı.

basleksiz-001.jpg

EN BÜYÜK NEDEN BEKLENTİLER

Kiriş, “Şiddete bireyler özelinde bakarsak. İş yeri gibi toplu hareket edilen ortamlarda şiddetin sebebi insanların beklentileridir. İnsanların karşısındaki de olan kişiler beklentileri karşılamazsa şiddet ortaya çıkıyor. İşyerinde özellikle kadınlara şiddet üzerine araştırma yapılıyor. Araştırma sonucu bakıyorlar ki, kadın suretine en çok uyan kadınlarda temizlik elemanı, sekreter, yardımcı hizmetler gibi kollarda çalışan çok sesi çıkmayan karar merci olmayan kadınlar. Çokta şiddet görmüyor. Eğer yönetici pozisyondaysa ya da sert bir mizacı varsa bu sefer durum değişiyor. Bu kadın daha fazla mobbinge maruz kalıyor. Özellikle iş yerlerindeki şiddetin sebebi beklentiye uymamak diyebiliriz” dedi.

2-001.jpg

ŞEHİR HAYATI DA ARTTIRIYOR

“Albert Ellis’in bir sözü vardır. ‘İnsanın kendisinden beklentisi çaresizliği oluşturur. Başkasından beklentisi öfke dünyadan beklentisi de ümitsizlik oluşturur’ diyor” sözleri ile anlatmaya devam eden Kiriş, “İkili ilişkilerde bile beklenen davranış gelmediğinde öfkeleniyoruz. Bu durumda şiddete dönüşüyor. Bunun içine birazda haklılık duygusu giriyor. Kendinizi haklı olarak görüyorsanız öfkeniz artıyor ve bu durum şiddete dönüyor. Bu dönüşüm aile içinde, toplumda, trafikte birçok yerde şiddete dönüyor. Doğal öfkeler ve şiddetler birazda uyum sağmak adına otomatikman yapılıyor. Örnek trafikte fazla kibar olursanız insanlar tarafından suiistimal olunacağı düşünülüyor. Haksız duruma düşmemek ve zarar görmemek adına kendini korumak adına bir savunma mekanizması oluşur. Bu tür anlık şiddetin asıl çözümü toplumun genel stresinin düşmesidir. Bu mümkün mü bilmiyorum. Bakıldığında büyükşehirler bu şiddeti artırıyor diyebiliriz” ifadeleri ile şehir hayatına dikkat çekti.

ANLAŞILMAK İSTİYOR

Psikolog Büşra Kiriş son olarak planlanmış şiddetin yaşanılan travmaların dışı vurumu olduğunu söyleyerek şu sözlere yer verdi; “Dışavurumlar anlık beklentilerden karşılanan tepkiler. Planlanan şiddetlerin altına bakıldığında ise anlaşılma isteği yapıyor. O sırada yaşanan korkunç bir duyguyu tetikleyen bir duygunun anlaşılmasını istediği için uygulanıyor. Bu durum ya benim kaybımın ne kadar büyük olduğunu onlarda anlasın mantığı oluşuyor. Yaşanan tramvayı çevresindekilere yansıtarak kendini anlatmaya çalıyor. Bu söylediğimiz planlamış şiddetin açıklaması oluyor.”

Faruk Gökyurt/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.