Ön ödemeli sayaç kullanan binlerce abone mağdur ediliyor

Doğalgazda ön ödemeli sayaç kullanan ve gazı peşin olarak alan birçok abone son zamanlarda doğalgaza gelen zamlarla beraber ek fatura çıkarılması sebebiyle mağduriyet yaşıyor. Geriye dönük uygulanan zamlar ile tüketici çözümü CİMER’e şikâyet etmekte ararken konu hakkında gazetemize konuşan Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Sekreteri Ergün Kılıç, “Gazınız kesildiği zaman, çocuğunuz küçük yaşta, yaşlı, engelli o insanların yapacak hiçbir şey yok. O zaman tekel haline gelmiş firmadan tekrar para vererek almak zorunda kalıyor. Bu durumda doğal gaz şirketi herhangi bir gaz satışı yapmamış oluyor. Kullandıktan sonra satmış gibi oluyor. Bu aynı zamanda o şirketin zenginleşmesine sebep oluyor. Çünkü önceden para veriliyor ve kullanılmıyor. Kullanan ve kullanmayan tüketici arasında bir dengesizlik oluşturuyor. Bu nedenle yönetmeliği bir an önce Danıştay gündemine almalı ve buna bir karar vermelidir. Adaletsizlik var” dedi.

2018 YILINDA DAVA AÇILDI

Ergün, “2018 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) bir kurul kararı aldı. Bu kurul kararında TL uygulaması ya da düzeltmesi adı altında yönetmelikte değişiklik yapıldı. Sorun da burada başladı. Başkent Doğalgaz Dağıtım Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. yani Başkentgaz tarafından sistemde kullanılmakta olan mevcut ön ödemeli sayaçlarda uygulanacak Türk Lirası düzeltme işlemlerine yönelik uygulama yönteminin onaylanmasını ilişkin 13 Eylül 2018 tarih ve 8057-4 enerji piyasa düzenleme kurulu kararıyla anılan kararın dayanağı olan 29 Temmuz 2018 tarihli ve 30.493 sayılı resmi gazetede yayınlanan Doğal Gaz Piyasasının Dağıtımı Ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin bir ve ikinci maddelerinin iptali istemiyle 2018 yılında Tüketici Dernekleri Federasyonu dava açmıştı. Onun dışında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş bir dava açmıştı. Mansur Yavaş tüketici olma sıfatıyla Tüketici Dernekleri Federasyonu ise tüketicileri temsilen bir dava açtı” şeklinde konuştu.

ADALETSİZLİK VAR

Tüketici bir mal veya hizmet aldığında yasalarda bir yeri olduğuna dikkat çeken Ergün, “Tüketicinin mekanik sayaç ve ön ödemeli sayaç olmak üzere iki tane alternatifi var. Birinde parayı peşin veriyorsunuz, diğerinde kullandıktan sonra veriyorsunuz. İkisinin arasında adaletsizlik var. Örnek vermek gerekirse; ayın 1’inde ki dolar kuru ile ön ödemeli sayaçta aldığım bir parayı şirketin kasasına koyuyorum. Ayın sonuna geldiğimde aynı kurdan mı? Hayır, daha fazla oluyor. ‘Benim koyduğum Türk Lirasında bir değerlenme oluyor mu?’ olmuyor ama şirket bunu kullanıyor ve orada zenginleşmeye varan bir hal alıyor. Bunu kim söylüyor? Danıştay savcılığı söylüyor. Bu konu çok net” ifadelerini kullandı.

GERİYE YÖNELİK ZAM UYGULANIYOR

Ergün, 2018 yılında Ankara’da davanın açıldığı dönemlerde 900 bin abone olduğunu belirterek, “2018 yılından günümüze doğalgaz ödemeleri ile ilgili sıkıntı yaşandığını ortadaki rakamla siz hesaplayın. Bununla ilgili tüketiciden bize gelen PTT’den alınan bir doğalgazı söylüyorum. Tüketim bedeli: 5097,36 TL. KDV’si: 917,52 TL. Genel toplam: 6014,88 TL. Ödenecek miktar ise 7500 TL. Yani geriye yönelik 1482,62 TL zam uygulanmış oluyor. Ön ödemeli sayaçta böyle bir uygulama yapılıyor. Siz TL olarak yatırıyorsunuz yani siz doğalgaz ya da kontör falan almıyorsunuz, şirketin kasasına TL olarak para yüklüyorsunuz. Aldınız ve kullanmadınız veya ısınmada kullanmadınız, iki ay sonra kullanacak olduğunuzda yani bu para şirketin kasasında iki ay kalmış oluyor. Şirket bunu kullanıyor ve bir haksızlık olur diyor. İşte mekanik sayaçlar ile ön ödemeli sayaçlarda ikisi arasında fark olur diyor. Ne fark olacak? Birisi kullandığı zaman veriyor, diğeri ise önceden veriyor. Önceden ödeyenin zararını kim karşılayacak? Ön ödemeli sayaç kullanan kişilerin cebinden de nakit para çıkışı oluyor. Burada bir adaletsizlik var. 900 bin abone haksız yere daha fazla para ödüyor ve 2018’den bu yana sonuçlandırılmadı. Dar gelirli, asgari ücretle geçinen ve işsiz olan insanların bile borçla veya kredi ile aldığı doğalgaza uygulanan zammı nasıl insani bir sorumluluk dışına taşıyabilirsiniz? Bu konu hangi davalardan daha kıymetsiz ki öne alınamıyor?” dedi.

YÖNETMELİĞE AYKIRIYSA ÖN ÖDEMELİ SAYACI KALDIRIN

Ergün, sıkıntının bir başka boyutunu ise, “ ‘Abonelik esnasında yürürlükte olan ve abonelik türünün tercihinde birinci etken olan peşin olarak satın aldığı miktarda doğalgaz kullanımına izin veren yönetmelik hükümlerini değiştiren dava konusu yönetmelik hükümleri ile bu doğrultuda alınan kurul kararında kazanılmış hak ve idareye güven ilkelerine uyarlılık’ burada bahsedilen kazanılmış bir haktan ve idareye yani yasaların, anayasanın temel haklarına da aykırı bir durum.’ Ön ödemeli sayacı ben mi ilan ettim? Türkiye’de ön ödemeli sayacı kaldıran bir yasa mı var? Önceden paramı verip gaz alamayacak mıyım ya da önceden paramı verip su alamayacak mıyım? Daha önce bahsettiğim ölçülere yönelik yönetmeliğe aykırı bir durum varsa o zaman komple ön ödemeli sayaçları kaldırsınlar. Böyle bir şey olmadığı halde siz diyorsunuz ki ‘adalet’, bu bir kılıf olamaz. Bu bir adalet değil tam da bir adaletsizlik” diye konuştu.

BİR AN ÖNCE SONUÇLANDIRILMALI

Ergün, “Gazınız kesildiği zaman, çocuğunuz küçük yaşta, yaşlı, engelli o insanların yapacak hiçbir şey yok. O zaman gidiyorsunuz ve tekel haline gelmiş firmadan onu almak durumunda kalıyorsunuz. Tekrar para veriyorsunuz. Bu durumda doğal gaz şirketi herhangi bir gaz satışı yapmamış oluyor. Kullandıktan sonra satmış gibi oluyor. Bu aynı zamanda o şirketin zenginleşmesine sebep oluyor. Çünkü önceden para veriliyor ve kullanılmıyor. Bu aynı zamanda şirketle tüketici arasında abonelikten kaynaklanan sözleşme de dengesizliğe yol açıyor. Kullanan ve kullanmayan tüketici arasında bir dengesizlik oluşturuyor. Bu nedenle yönetmeliği bir an önce Danıştay gündemine almalı ve buna bir karar vermelidir. Burada gerçekten haksız bir zenginleşme var. Burada yoksul tüketicinin, işsiz tüketicinin, doğal gaz alamayan tüketicinin, yaşlı veya engelli tüketicinin büyük bir ıstırabı var. Bunun altından hiç kimse kalkamaz. Onun için Danıştay 13. Hukuk dairesi bunu bir an önce gündemine almalı ve sonuçlandırmalı” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-