Malatya esnafı ABB öncülüğünde nefes aldı
Malatya esnafı ABB öncülüğünde düzenlenen Malatya Dayanışma Günleri ile nefes aldı. 20 binin üzerinde işletmenin enkaza döndüğü Malatya’da, iş yeri sahipleri ayakta kalmakta zorlanıyor.
Ankara Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Malatya Dayanışma Günleri etkinliğine katılan Altun Şekerleme firmasının sahibi Emrah Demirhan Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası esnafın ayakta kalma çabasını Gazete İlk Sayfa’ya anlattı. Malatya’da resmi rakamlara göre 140 bin hane ve 44 bin bağımsız bölümün enkaz haline geldiğini söyleyen Demirhan 20 binin üzerinde esnafın iş yerlerini kaybettiğini belirtiyor.
BİZ ANKARA’YA MANSUR YAVAŞ SAYESİNDE GELDİK
Malatya esnafının Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş’ın girişimleriyle Ankara’ya geldiğini aktaran Demirhan KOSGEB’den kredi alamadığını aktarıyor:
“Biz 100 esnaf Malatya’dan Mansur Yavaş Başkanımız sayesinde geldik. Başkan bizi Osmanlıspor’un dinlenme tesislerinde misafir ediyor. Yemeğimizi yiyoruz, suyumuzu içiyoruz, orada kalıyoruz. Depremden sonra devlet tarafından esnaflar olarak ilk yardımı Mansur Yavaş’tan aldık. KOSGEB’den verilecek krediler var, onu unutmayalım. Fakat KOSGEB kredi vermeden önce birtakım şartlar öne sürüyor. En başta imalatçı mısın diye soruyor. Eğer imalatçı değilsen kredi alamıyorsun. Belli başlı gruplarda üye misin diye soruyor. O gruplarda değilsen kredi alamıyorsun. KOSGEB diyor ki, eğer siz imalatçıysanız minimum 250 bin lira ödeme alacaksınız, hay hay diyoruz tamam. Sonra bakıyoruz vergi borcu yoktur belgesi, Bağkur, SSK borcu yoktur yazısı talep ediyor. Kardeşim zaten ben Elazığ depremini görmüşüm, Covid-19 pandemisini görmüşüm üstüne Kahramanmaraş depremlerini yaşamışım. Esnaf olarak zaten ben bitmişim, illaki borcum var. Bu şartlarda ben nasıl kredi alacağım? Alamıyorum.”
İŞLETMESİ AĞIR HASAR ALAN ESNAFLAR ÖZELLİKLE SEÇİLDİ
Emrah Demirhan Ankara Fuar ve Kongre Merkezi’nde stant açacak insanların işletmesi ağır hasar almış ya da tamamen yıkılmış esnaf arasından seçildiğini söylüyor:
“Bizim durumumuz iyiydi, depremden önce Malatya’da 3 arkadaş 3 farklı marka kurduk. Werner Yapı Kimyasalları, Altun Şekerleme ve Gerçek Unlu Mamülleri. Şirketimizin bünyesinde buz makinası imalatı yapıyorduk. Aromatik tıbbi bitkilerden uçucu yağ elde ediyorduk. Malatya’da valiliğin açıklamış olduğu rakama göre 20 binin üzerinde iş yeri enkaz haline geldi. Valiliğin sayfasından bunu teyidini herkes yapabilir. Biz enkaz içinde yaşamaya alıştık. Kolay bir iş değil. Malatya’da 140 bin hane, 44 bin bağımsız bölüm yıkıldı. Fuar alanındaki esnafların tamamının mekanında ağır hasar var. Mansur Başkan buradaki esnafları ona göre seçti. Bizleri çağırdığında hiçbirimize borcun var mı diye sormadı. Karınca kararınca Hz. İbrahim nasıl ateşe atıldığında karınca ağzıyla su getirmiş bir damla, bu da bize bir can suyu oldu, güneş oldu. Bu fuar merkezi bize bir umut oldu. Diğer belediyelere örnek bir davranış oldu.“
ANKARA’DA ULUS MEYDANI’NIN YIKILDIĞINI DÜŞÜNÜN, MALATYA’NIN O MEYDANLARI GİTTİ
Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra Malatya’da ticaretin kalbinin attığı bölgelerin ağır hasar aldığını söyleyen Demirhan sözlerine şöyle devam etti:
“Bizim talebimiz daha doğrusu beklentilerimiz pek yerine gelmedi. İstedik ki birileri esnaf kardeşim geçmiş olsun, biz beraber bu işin altından kalkacağız, rahat olun mesajı versin. Koşulsuz, şartsız demiyorum tabii ki. Batak para verilmez. Lakin esnafın elinden daha çok tutulmalıydı. Malatya’da gözden kaçan noktalar var. Malatya’da aort damarı yırtıldı. Esnafların olmuş olduğu bölgeler yıkıldı. Ankara’nın Ulus Meydanı’nın, Kızılay’ın gittiğini düşünün. Malatya’da o meydanlar gitti, oradaki esnaf gitti. Mahalle aralarındaki 3 tane bakkal ile koca şehir ayakta kalamaz. Bizim insanlarımız Malatya’ya geri dönmek istiyorlar. Çadırda da yatarım, bahçemde de yatarım problem yok diyorlar. Fakat esnaf yok. Ne yapacak dönen insanlar? Ben Malatya’da ofisimde yatıp kalkıyorum. Evim, iş yerim, köy evim, tüm birikimlerim bitti. Hepsi maalesef enkaz altında kaldı. İş yerimde küçük bir ofisim var, sandalyemi çekiyorum üzerinde oturup çalışıyorum. Gece olduğunda sandalyeyi iteleyip yere sünger çekip yatıyorum. Ankara’ya geldim yüzüm yatak gördü. Düzgün bir duş aldım. Döndüğümde de mecbur aynı işi yapmaya devam edeceğim, başka bir seçeneğim yok. Evlerimiz son görevini yaptı, bazılarımızı hayatta tuttu. Fakat burada bitti, ikinci kez evimize giremedik. Ben evimden çıkalı 80 gün olmuş, tutunmaya çalışıyoruz. Malatyalı kışı geçirdi ama yediği ayazı unutmayacak.”
İNSANLAR DEPREMZEDE ESNAFA DESTEK İÇİN GELİYOR
Fuar alanındaki ilgiden memnun olduklarını söyleyen Demirhan müşterilerin depremzede esnafa destek amaçlı uğradığını belirtiyor:
“Allah razı olsun, insanlar destek amaçlı geliyorlar. Esnaf buradaki yoğunluktan memnun. Benim standımda en çok bitter çikolata, sütlü çikolata, çizgili zebra çikolata, üzeri kadayıf kaplamalı atom ve kayısı cezeryesi ilgi görüyor. Ürünlerimizin üstü çikolata kaplamalı, bunların içine kayısı lokumu yerleştiriyoruz. Biz kayısının kabuğunu kurutuyoruz. Herhangi bir kimyasal işlem görmemiş, güneşte kurutulmuş gün kurusundan yapmış olduğumuz lokumlar bunlar. Lokumuzu yapıp üzerini çikolata kaplayıp “Meşhur Malatya Kayısı Çikolataları” yapıyoruz. Bursa’dan sonra çikolata kaplamalı kestane şekerini Malatya’da tek biz yapıyoruz. Şehirdeki tek imalatçı ben değilim. 4-5 arkadaş daha bu sektörde çalışıyor. Glikoz şurubu kullanmıyoruz, gıda boyası kullanmıyoruz. Malzememizi Malatya Şeker Fabrikası’ndan alıyoruz.“
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.