Kırşehirli süper babaanne dilinden şükrü düşürmüyor

Kırşehirli süper babaanne dilinden şükrü düşürmüyor

Güldane babaanne, ilerlemiş yaşına, bükülmüş beline rağmen 5 vakit namazını hiç aksatmıyor, haline hep şükrediyor. Aslen Kırşehir’li olup 26 yıldır Ankara'da hayatını sürdüren Güldane babaanne, torununun torununu görmüş olmanın sevincini yaşıyor.

babaannem-2.jpgGüldane babaanne, ilerlemiş yaşına, bükülmüş beline rağmen 5 vakit namazını hiç aksatmıyor, haline hep şükrediyor. 

Aslen Kırşehir’in Kaman ilçesine bağlı Kargınselimağa Köyü'nden olan, eşini yıllar önce kaybetmiş ve 26 yıldır Ankara’da çocuklarının yanında yaşayan Güldane babaanne yaşını tam olarak bilmiyor. 

“NE BİLEYİM BEN”

Yaşının kaç olduğu sorusunu, önce emsallerini anlatarak cevaplamaya çalışıyor, ardından “Bizim zamanımızda doğru düzgün nüfus kaydı mı vardı, ne bileyim ben” deyip, gülüyor. 

Çocukları ile torunları Güldane babaannenin yaşına oranla sağlığının gayet iyi olması konusunda peşin peşin “ne de olsa eski toprak, sağlam oluyorlar” diye espri yapsalar da, yeme içmesine çok dikkat ediyor oluşunun altını çiziyorlar.

HEP ŞÜKREDİYOR

Gerçek yaşının 90’ın üzerinde olduğu tahmin edilen Güldane babaanne “Maaşallah. Yaşına oranla çok iyi görünüyorsun” iltifatları karşısında hep şükrediyor; “Allah’a çok şükür. Kendim yatıp, kendim kalkıyorum, kendim yiyorum. Bugünüme şükür. Allah ele ayağa düşürmesin” diyor. Emsallerinin hemen hemen tamamının vefat ettiğini belirten Güldane babaanne, “Kurban olduğum Allah, bana daha uzun ömür vermiş. Hayırlı da ölüm nasip eder inşallah” diye ekliyor. 

babaannem.jpgTORUNUNUN TORUNUNU GÖRDÜ

3 kız 3 erkek evladından 24 torunu olan Güldane Akkaya babaannenin, torunlarından torun sahibi olanlar da bulunuyor.

Torununun torununu görmüş olan Güldane babaanne, hayattaki en büyük Akkaya olarak gösteriliyor. 

ÖĞÜDÜ: ELİNİZDEKİNİN KIYMETİNİ BİLİN 

Konu eskilerden açılınca kah hüzünlenen, kah neşelenen Güldane babaanne, bugünkü imkanların eskilerde olmayışına vurgu yapıyor:

“Eskiden sadece bizde değil, herkeste yokluk vardı. Cenazelerimizde kefen bulmakta bile zorlanırdık” diyen Güldane babaanne, evlatlarına, torunlarına “Şimdi her şey elimizin altında” diyerek, kıymetini bilin öğüdünde bulunuyor. Diğer taraftan, eskiden o kıt imkanlarla pişirilen aşın daha lezzetli ve sağlıklı olduğunu anlatan Güldane babaanne, “Ne bulursak onu yerdik, hastalık nedir bilmezdik” diyor. 

ÇOCUK HASTALANDI MI, EŞEK SIRTINDA HOCA’YA

1940-45’li yıllarda yeni evli iken, çocukları hastalandı mı, köyden eşekle ilçeye, hocaya götürdüklerini şöyle anlatıyor:

“Köydeyiz, bebe bir hastalığa mı tutuldu, beklerdik bir süre başında. Ayağa kalkmazsa, eşeğe biner, ilçeye götürürdük, hocaya. (Bugün Kaman ile Kargın Selimağa Köyü arası 16 km.) Hastane mi vardı, doktor mu vardı o zaman?.. Hoca okurdu, muska yazardı, iyileşmezse Kırşehir’e hastaneye götürün derdi. O zamanlar çok çocuk ölürdü.”

 

ADEM ORMAN / HABERVAKTİM

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.