İklim krizi hasta ediyor! Sağlık maliyetlerini de artırıyor

İklim krizi hasta ediyor! Sağlık maliyetlerini de artırıyor

Hindistanlı iklim bilimci Shweta Narayan, iklim değişikliğinin ekstra sağlık sorunlarına yol açtığını ve sağlık sektöründe yaklaşık yüzde 20 oranında maliyet yükselttiğini söyledi.

Shweta Narayan “İklim değişikliği, toprak, su ve hava gibi yaşamsal unsurları etkileyerek insanlar ve doğal çevre üzerinde ciddi sonuçlara yol açıyor” dedi.

Son dönemde gündeme oturan iklim krizinin bir olumsuz etkisi daha ortaya çıktı. İklim değişikliğinin insanlar üzerinde ekstra sağlık sorunlarına yol açtığı belirtildi.

Halk Sağlığı Derneği’nin Ankara’da düzenlediği “Çevre İklim ve Sağlık İçin İşbirliği Çalıştayı”nda iklim krizinin insan sağlığına etkileri masaya yatırıldı. Hindistanlı iklim bilimci Shweta Narayan konuşmasında, iklim değişikliğinin ekstra sağlık sorunlarına yol açtığını ve sağlık sektöründe yaklaşık yüzde 20 oranında maliyet yükselttiğini söyledi.

narayan.jpg

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, SAĞLIK SEKTÖRÜNE YÜZDE 20 ORANINDA MALİYET YÜKSELTİYOR

Narayan, “2023 yılına kadar iklim değişikliğinin etkisinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla üzerinde yüzde 20'lik bir etkisi olması bekleniyor. Bu durum, beraberinde ekstra sağlık sorunlarına bağlı artan maliyetlerin ortaya çıkmasına neden oluyor. İklim değişikliği, toprak, su ve hava gibi yaşamsal unsurları etkileyerek insanlar ve doğal çevre üzerinde ciddi sonuçlara yol açıyor” dedi.

Özellikle, sıcaklık dalgaları, hava kirliliği ve aşırı hava olayları gibi etkenlerin sağlık sektörünü derinden etkilediğini aktaran Narayan, hastaneler, bu felaket senaryolarına göre hazırlıklarını yaparak daha fazla hasta sayısıyla başa çıkmaya çalışıyor. Bu durumda, sağlık hizmetlerine olan talep artıyor ve sağlık merkezlerindeki yoğunluk önemli ölçüde yükseldiğini vurguladı.

Narayan, “Ayrıca, sağlık sektörünün emisyon paradoksu da dikkate alındığında, sağlık hizmetleri sektörünün küresel emisyonların yüzde 4.4'ünden sorumlu olduğu belirlenmiştir. Sağlık merkezleri, afetlerden etkilenen mağdurlara yardım ederek çözüm sunarken, aynı zamanda emisyon salınımına da katkıda bulunuyorlar. Enerji tüketimi, ulaşım ve farmasötik ürünlerin üretimi gibi alanlarda emisyonlar oluşuyor. Sağlık sektörü, iklim değişikliğine dayanıklı ve dirençli bir yapıya kavuşabilmek için enerji verimliliği, sürdürülebilir ulaşım ve malzeme kullanımı gibi alanlarda önlemler alıyor. Böylelikle, iklim değişikliğiyle mücadele edilirken sağlık hizmetlerinin de sürdürülebilir bir şekilde sunulması amaçlanıyor” diye konuştu.

iklim-2.jpg

KARBONSUZLAŞMA POLİTİKALARI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİ DİRENÇLİ HALE GETİRİYOR

Narayan 2050 yılına kadar, sağlık sektörü kendini iklim değişikliğine dirençli hale getirmeyi hedeflediklerini söylerken ,”Karbonsuzlaşma politikalarıyla, sağlık hizmetlerinin eşitlikçi bir şekilde her yerde sunulmasını hedefleyen bir dönüşüm planlanıyor. Bu politikalar ve önlemler 2050 yılına kadar belirlenmiş durumda ve mevcut çalışmaların sürdürülmemesi durumunda çevreye olan etkilerin artan maliyetleri kaçırılamayacak boyutlara ulaşabilir ” ifadelerine yer verdi.

Narayan “Sağlık sektörü, iklim değişikliğine dayanıklı hale gelebilmek için karbonsuzlaşma politikalarını ve önlemlerini uygulama konusunda öncü bir sektördür. Bu alanda yapılan çalışmalardan bazıları şunlardır: "Reis düz Zero" adlı karbon azaltma yarışmasında 70 sağlık kuruluşu temsil edilmekte ve 14.000 hastane ve sağlık kurumu bu çabayı desteklemektedir. Bu çabalar, 25 ülkeden sağlık kuruluşlarının katılımıyla gerçekleşmektedir” dedi.

Bu kapsamda Narayan, dünya genelindeki faaliyetlerin dönüştürülmesi ve iklim değişikliğine uyum sağlanması için çaba gösterilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Sağlık hizmetleri, iklim değişikliği çözümlerini üretebilen ve uygulayabilen bir yapıya kavuşmak için yerel ve küresel iklim değişikliklerini dikkate alarak hareket ettiğini vurguluyor.

Narayan, sağlık sektörü, karbonsuzlaşma politikalarıyla kendini iklim değişikliğine adapte etme ve iklim değişikliğinin etkilerini azaltma konusunda ilerleme kaydetmektedir. Bu çabalar, diğer ülkelerin de katılmasıyla daha geniş bir kapsam kazanmakta ve eylemlerin dönüştürülmesi için bir fırsat doğurduğunu belirtiyor.

iklim-3.jpg

SAĞLIK SEKTÖRÜ, İKLİM DEĞİŞİKLİĞİYLE MÜCADELEDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNUYOR

Narayan, “Sağlık sektörü, aldığı önlemlerle sadece kendi faaliyetlerini değil, aynı zamanda toplumun korunmasını ve iklim krizine katkı sağlamayı hedefliyor. Son üç yılda gerçekleştirilen eylemler, sağlık sektöründe çalışan profesyonellerin liderlik örnekleri ve politika gelişimine katkılarını göstermektedir. Diğer sektörler de sağlık sektöründen ilham alarak hareket etmekte ve iklim değişikliğine karşı sorumluluklarını üstlenmektedir” şeklinde konuştu.

Narayan’a göre, sağlık sektörü profesyonelleri, toplumun güvenini kazanmış kişiler ve mesajlarını ilettiklerinde toplum tarafından daha iyi kabul edilebilir. Narayan, “Dünya Sağlık Örgütü'nün sağladığı liderlik de dikkate değerdir. Örgüt, sağlık sistemlerinin dirençli hale getirilmesi konusunda bilgi vermekle kalmayıp, iklim krizinin tanımını, sonuçlarını ve eylemleri nasıl gerçekleştirebileceğimizi de göstererek liderlik etmektedir” dedi.

iklim-4.jpg

7 MİLYON İNSAN İKLİM SORUNLARINDAN ETKİLENİYOR

Narayan, “Bilindiği üzere, her yıl dünya genelinde 7 milyon insan iklim değişikliği ve iklim kriziyle ilgili sorunlardan etkilenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, fosil yakıtların tüketiminin sona ermesi, bağımlılığın son bulması ve ekonomilerin temiz, sürdürülebilir ve sağlıklı enerjilere dayanması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu konuda sağlık sektörünün diğer sektörlerle birlikte hareket etmesi önemlidir” diyerek konuşmasına devam etti:

“Sağlık hizmeti profesyonelleri, politika yapıcılar ile genel toplum arasında bir köprü görevi görürler ve güvenilirlikleri ve deneyimleriyle politikaların hazırlanmasına katkı sağlarlar. İklim değişikliğinin etkilerini anlama ve sahada gözlemleme yeteneklerine sahip oldukları gibi, herhangi bir sorun durumunda nasıl müdahale edileceğini de bilirler. Sağlık sektörü profesyonellerinin bilgisi ve deneyimleri, sağlık sektörünün iklim değişikliği ve afetlere dayanıklı hale getirilmesinde büyük öneme sahiptir.”

Gamze Mine Gümüş / www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.