El baskısı ustası Çolak: “Ben son çalışanım bunlar da son baskı”
İlkokul çağlarında öğrendiği “el baskısı” mesleğini yarım asırdır sürdüren Ahmet Çolak, “Ankara’da el baskısı işinde son usta benim. Ben de emekli olduğumda meslek tarih olacak. Bunlar son baskı” dedi.
Yaklaşan seçim ile beraber artan afiş ve baskı işleri artık çağın gerekliliklerinden dolayı teknolojiyi kullanarak dijital baskılar ile yapılıyor. Ankara Büyük Sanayi Sitesinde küçük bir dükkânda yarım asırdan fazla ‘el baskısı’ işleri yapan sektörün son temsilcisi Ahmet Çolak Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Adem Orman’a verdiği özel söyleşide unutulmaya yüz tutan mesleğini anlattı. Emekli olduğunda tarih olacak mesleğini anlatan Çolak, “Bu mesleği ilkokul çağlarımda ustamın yanında çıraklık yaparak öğrendim. Yarım asırdan fazla her sabah besmele ile dükkanımı açar işimi yaparım. Kumaş baskısı gibi işler günümüzde teknolojik bir şekilde sürse de Ankara’da eski yöntemler ile mesleği sürdüren tek usta ben kadım. Maalesef gençlerin bizim işimize ilgisi kalmadı. Çırak yetiştiremiyoruz. Bende emekli olduktan sonra meslek tarihin tozlu sayfalarına kalkacak” dedi.
SON BASKICI
Ankara’da kendisinden başka bu işi yapan usta kalmadığını söyleyen Çolak, mesleğe girişini şöyle anlattı: “Benim mesleği öğrendiğim yıllardan bugüne beraber çalıştığımız hiçbir usta kalmadı. Bana mesleği öğren göçmen bir ustaydı. 1969 yılında bu işin çıraklığını yaparak işi öğrendim ve meslek edindim. Ankara’da bu sektörde çalışıp ilk baskı işlerini yapan ustalardan birisiyim. Kalemlere, kağıtlara baskı işleri yapıyorduk. 1980’lerde kıyafetlere baskı yapmak moda olunca işin o kısmına yöneldik. Şu an bildiğim kadarıyla Ankara’da bu işi eski usule göre yapan tek usta benim. Halen mesleğimizin özünü yaşatarak kalıplarla ve elle boyama yaparak baskı işleri yapıyoruz. Artık teknoloji gelişti günümüzde her yerde bilgisayarlar ve robotlarla baskı işleri yapılıyor. Ama onların dezavantajı küçük rakamlarla çalışmamaları. Makine baskısı olduğu için binlerce sipariş alabiliyorlar. Gün geçtikçe makineleşen işimizde ustalar kalmadı. İşin ustaları makinelere yenik düştü” dedi.
ELEMAN YETİŞMİYOR
Artık eleman yetişmediğini ve bu mesleğin son bulmaya yüz tuttuğunun altını çizen Çolak, “Artık yavaş yavaş bu devir kapanıyor. Eski işler kalmadı. Sektörde yetiştireceğimiz eleman bulmak neredeyse imkânsız. Yıllarca çekilen boya tiner kokusu da insanı yıpratıyor. Ankara’da bu işi yapan tek usta ben kaldım. Bende emekli olduğumda el baskısı işi tarihin tozlu sayfalarında yerini alacak” ifadelerini kullandı.
Faruk Gökyurt/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.