Çocuklara gönderilen oyuncakların önemi
Uzman Klinik Psikolog Gizem Ulusoy, afetzede çocuklara gönderilen oyuncakların önemine dikkat çekerek “Çocuğun dili oyun olduğu için iyileşme çabalarını oyunlar ile anlatmaya çalışıyor” dedi.
Kahramanmaraş depremlerinde en büyük hasarı alan illerden birisi olan Adıyaman Gölbaşı ilçesinde gönüllü çalışmalara katılan Uzman Klinik Psikolog Gizem Ulusoy gazetemize konuştu. Depremzede çocukların psikolojik olarak iyileşmelerini oynadıkları oyunlar ile sağlayacağına vurgu yapan Ulusoy, “Çocuğun dili oyun olduğu için iyileşme çabalarını oyunlar ile anlatmaya çalışıyor. Çocuklarda ben merkeziyetçi bir dönem vardır. Olaylar kendi merkezinde dönüyor gibi hisseder. Oyuncak isteyen ve harekete geçen çocuklardan korkmayın. Durağan ve sessiz olan çocukları takibi daha önemlidir” uyarısında bulundu. Ulusoy, ayrıca yetişkin afetzede vatandaşlarımız için ilk altı ayın çok önemli olduğunu, psikolojik olarak iyileşmenin evrelerin yaşandığını söyledi. Ulusoy, “Afetzede vatandaşlarımızı yargılamadan, kendi merakınızı giderici sorular sormadan, yanlarında olduğunuzu belirtin ve sadece dinleyin” dedi.
OYUNLAR İLE İYİLEŞECEKLER
Depremin ilk gününden itibaren; “Deprem bölgesin deki çocuklara gönderilen oyuncaklar çok önemli. Deprem bölgesindeki çocuklara lego, kepçe ve kamyon gibi oyuncaklar gönderilmesi doğru mudur?” sorularının sorulduğuna dikkat çeken Psikolog Ulusoy afetzede çocuklar için, “Psikiyatrideki yerli ve yabancı ekoller diyor ki; bu tür oyuncaklar çocuklarda travmayı tetiklemez asılında travmaların iyileşmesi de yardımcı olur. Çocuğun dili oyun olduğu için çocuklar oyunları ile duygularını anlatır. Çocuklar bu tür oyuncaklar ile oynayarak iyileşme sürecine katkı sağlar. Çocuklar da ben merkeziyetçi bir dönem vardır. Olaylar kendi merkezinde dönüyor gibi hisseder. Aileler ile bir araya geldiğimizde kaygılandıklarını görüyoruz. Çocuklar hal ve hareketleri ve oyunları ile kendilerini ve yaşadıklarını ifade ediyor. İyileşme çabalarını oyunlar ile anlatmaya çalışıyor. Oyuncak isteyen ve harekete geçen çocuklardan korkmayın durağan ve sessiz olan çocukları takibi daha önemlidir” uyarılarında bulundu.
“FARKINDALIK DUYUSU ÖNEMLİ”
Ulusoy, “Depremden sonra birçok insan büyük kayıplar verdi. Burada tutulan yasın evreleri söz konusu. Kişiler ilk aşamada inkâr sürecine girebiliyorlar. Gerçekleri görmezden gelip yüzleşmekten kaçarak şok altındadır. Hiçbir şey olmamış gibi davranabilirler. Bazı kişilerde bu şok durumu çabuk biterken bazı kişilerde çok uzun sürebiliyor. Psikolojik iyileşmenin ikinci aşama ise, öfke evresi oluyor. Kişiler burada büyük bir soru ile karşı karşıya kalıyor. Neden ben? Yani, gerçek ile yüzleşerek ikinci aşamaya geçmiş oluyorlar. Yaşanılan acı ile his edilen öfke çevreye yansıyor. Bu öfke çok normal ve sağlıklı bir duygudur. Bu dönem çok önemlidir. Çünkü kişilerin kayıpları ile baş etmesini sağlıyor. Bu evreyi yaşamak ve bu evreden kaçmamak gerekiyor. Burada aslında olan suçlu hissetmek ya da hissettirmek değil. Burada olan kişilerin farkındalık duygusu. Yasın ikinci aşaması yaşanması gereken bir aşamadır. İyileşmenin bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“ÖFKEDEN SONRA SAKİNLEŞME BAŞLAR”
Ulusoy “Afetzede vatandaşlarımızın yaşadığı yasın üçüncü aşama ise pazarlık evresidir. Öfke evresinden sonra meydana gelen kişinin duygu yoğunluğunu hafifletmek amacıyla çevresiyle ya da birtakım duygular yoluyla pazarlığa girmesi. Vefat eden yakını ile alakalı keşke şunu yapsaydım. Keşke şu cümleyi söylemeseydim ne olurdu? Bu pazarlığı yapan kişi zaman içinde ben ne kadar bunları düşünsem de olan oldu gibi düşüncelere girer” dedi.
“DEPRESYON EVRESİNE DİKKAT”
Ulusoy, “pazarlık aşamasından sonraki aşamada gerçek anlaşılarak depresyona giriyor. Depresyon evresinde kişi kendini hayattan soyutlayarak hiçbir şey yapmak istemez. Hayat akarken olaylara kayıtsız kalır İçe kapanmalar başlıyor. Bu dönemde yok sayma olmamalı. Depresyonda olan kişilere zorla bir şey yaptırılmamalı. Sağlıklı bir gelecek için kişinin o evreyi yaşamasına süre verilmeli. Depresyon evresi kabullenme evresine çok yakın bir evredir. Bu dönemde yanındayım diyen kişilerin desteği çok önemli” diyerek afetzede vatandaşların depresyon dönemine dikkat çekti.
“İLK ALTI AYA DİKKAT”
Uzman Klinik Psikolog Gizem Ulusoy son olarak, “Kabullenme aşamasında ise, bireyler yasın son aşamasındadır. Kişi yaşanan kaybı sindirmeye başlamıştır. Eski yaşamına dönme ve geleceğe dair planlar yapmaya başlar. Hayatla tekrar bağ kurmaya başlar. Bu evrede kayıp unutulmaz. Aksine kaybedilen kişinin hayat boyu hatırlandığında kişiyi üzebileceği normaldir. Unutmak olmasa da duruma alışmak ortaya çıkıyor. Bu aşamaya geçmek kolay bir durum değil. Bu durum altı ay sürebilir. Süre altı ayı aşarsa bir uzmanın desteğine ihtiyacı oluyor. Bölgeye giden psikiyatriler ilk amaç olarak psikolojik ilk yardım yapmaya gitti. Biz bu yardıma olumsuz birtakım etkilere yol açan olaylar ve sonrasında yapılan müdahalelere diyoruz. Bu destek karşı tarafı koşulsuz dinleyerek yanında olduğunu hissettirmek ile oluyor. Buradaki temel nokta kendi merak ettiğini değil de karşı tarafın hissettiğini sormak ve onun yanında olduğunu hissettirmektir” şeklinde konuştu.
Faruk Gökyurt/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.