Bir zamanların iç mimarı şimdi geleneksel oyuncakları günümüze taşıyor

Bir zamanların iç mimarı şimdi geleneksel oyuncakları günümüze taşıyor

İç mimarlık kariyerinden sonra geleneksel oyuncaklara yönelen Orhan Karaalioğlu, Ulucanlar Sanat Sokağı’nda el yapımı ve sağlıklı oyuncaklarla çocukluk hatıralarını canlandırıyor. Karaalioğlu, geleneksel oyuncakları günümüze taşıyor.

İç mimarlık kariyerinin ardından, çocukluğunda kendi oyuncaklarını yapma deneyimleriyle büyüyen Orhan Karaalioğlu, geleneksel oyuncaklarla ilgilenmeye başladı. Çocukların hayal gücünü ve yaratıcılığını destekleyen bu oyuncaklar, el yapımı ve sağlıklı malzemelerden üretiliyor. Ulucanlar Sanat Sokağında atölyesini bulunan Karaalioğlu geleneksel oyuncaklar hakkında gazetemize konuştu.

EL YAPIMI GELENEKSEL OYUNCAKLAR KİTABIYLA KAYNAK OLUYOR

Karaalioğlu'nun, el yapımı oyuncaklar ve yapım süreçlerini anlatan "El Yapımı Geleneksel Oyuncaklar" kitabı, Gazi Üniversitesi'nde Halk Bilimi bölümünde kaynak kitap olarak kullanılıyor. Bu kitap, çocukların ve yetişkinlerin oyuncak yapımına dair ilham alabileceği çizimler ve yönergeler içeriyor.

Karaalioğlu, “Tahta atımız var, tahta at yapardık, kibrit kutularından oyuncak yapardık. Bir gün annem kibrit kutularını birleştirdi ve ortaya bir tren çıktı. Tekerleklerini kartondan kesip yapmıştı, ben tabi şimdi bunun tekerlerini musluk contasında yapıyorum. Bu oyuncak benim için çok önemli bir yere sahip ve 4 senede yazdığım El Yapımı Geleneksel Oyuncaklar kitabımda da bu oyuncağı kapak resminde tek tek çizimlerle oyuncak yapımını gösterdiğim kitabım Gazi Üniversitesi bünyesinde 2013 yılında bastırıldı ve şu anda Gazi Üniversitesinde Halk Bilimi bölümünde kaynak kitap olarak kullanılıyor. Evde oynanan ve dışarda oynanan oyuncaklar adlı bir kitabım da var ama henüz basımını gerçekleştirmedim” dedi.

geleneksel-1.jpg

KÜLTÜR BAKANLIĞI SANATÇISI UNVANINI SAHİP

Orhan Karaalioğlu, el yapımı geleneksel ahşap oyuncaklar konusunda Kültür Bakanlığı tarafından verilen sanatçı unvanına sahip. Aynı zamanda 43 yıldır profesyonel fotoğrafçılıkla da uğraşan Karaalioğlu, Hacettepe Üniversitesi'nde fotoğrafçılık dersleri veriyor ve 8 yıldır oyuncak yapımına odaklanıyor. Karaalioğlu, geçmişte popüler olan oyuncakları araştırıp üretirken, kendi yaratıcılığını da konuşturuyor. Geleneksel oyuncaklara ek olarak, tahta atlar, uçurtmalar ve değişik oyuncakları da el yapımı olarak üretiyor. Yeni keşifler yapmaya ve daha fazla geleneksel oyuncak tasarlamaya devam ediyor.

geleneksel-2.jpg

İLK OYUNCAĞIMI ANNEM YAPTI

İç mimar Orhan Karaalioğlu 20 yıl iç mimarlık yaptıktan sonra geleneksel oyuncaklar yapmaya başlıyor. Çocukluğunda oyuncaklarını kendi yaptığını söyleyen Karaalioğlu geleneksel oyuncakları yaşatıyor. Geçmişe ışık tutan oyuncaklar hem el yapımı hem de sağlıklı. Karaalioğlu, “Küçükken ilk oyuncağımı bana annem yapmıştı. Kibrit kutularından bir araba yapmıştı ve ben de daha sonra aynısını yaptım. Sonrasında bir ajandam vardı, ajandamı aldım başladım yazmaya bir liste yaptım o listedeki oyuncakları çizdim sonrasında ise oyuncağa dönüştürdüm. İlk oyuncağım tel arabaydı. 9 yaşımdayken yaptığım tel arabanın hikayesi şöyle: Annem terziydi ve dikiş ipleri ahşap makaralara sarılıydı. Makarayı ipler bitince bana verirdi ben de makaradan telli araba yapardım” ifadelerine yer verdi.

geleneksel-3.jpg

OYUNCAKLAR YAŞASIN DİYE UĞRAŞIYORUM

Orhan Karaalioğlu, Kültür Bakanlığı tarafından Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları arasında yer alan bir isim olarak öne çıkıyor. Uzun yıllar iç mimarlık alanında çalıştıktan sonra emekli olan Karaalioğlu,” Çocukluğumda oynadığım geleneksel oyuncakları atölyesinde yaşatmaya devam ediyorum. Bugünün çocuklarının genellikle telefon ve tabletlerle vakit geçiriyor. Benim hiç obez arkadaşım yoktu, bugün çocuklar sokaklarda oynamıyorlar, oynayamıyorlar” diyerek oyunun ve oyuncakların önemini vurguladı.

Oyuncaklara olan ilgisini ve yeteneğini çocukluğuna dayandıran Orhan Karaalioğlu, "Küçükken oynadığım oyuncaklar nelerdi, nasıl yapıyordum?" sorularından ilham alarak "El Yapımı Geleneksel Oyuncaklar" adlı bir kitap hazırladım. Bu kitapta, kendi çizimlerimle birlikte 45 geleneksel oyuncuğun nasıl yapıldığını, hangi malzemelerin kullanıldığını ve nasıl oynandığını anlattım. Ayrıca, 150 çocuk oyununu anlattığı bir kitabın da basımını bekliyor. Ulucanlar Cezaevi Müzesi Sanat Sokağı'nda açtığım atölyemde ise oyuncaklar üretmenin yanı sıra dersler de veriyorum” diye konuştu.

geleneksel-4.jpg

TABLET VE TELEFONLAR ÇOCUKLARI YALNIZLAŞTIRDI

Orhan Karaalioğlu, atölyesinde çeşitli malzemelerle patlangaç, dozildik merdiven, cambaz, kaleideskop gibi geleneksel oyuncakları üretiyor. Karaalioğlu, “Oyuncakları yaşatmak bana büyük bir memnuniyet veriyor ve bu uğraşımı bir işten ziyade bir sanat olarak görüyorum. Kendi çocukluğumda fabrikasyon oyuncakların azdı ve günümüzdeki çocuklarının ise arkadaşlarıyla oynamak yerine tablet ve telefonlarla bireysel olarak vakit geçiriyorlar. bu oyuncakları yaparak geçmişi hatırlatmayı amaçlıyorum ve oyuncaklar yaşasın diye uğraşıyorum” dedi.

Ayrıca, Karaalioğlu tasarladığı oyuncakların cinsiyet eşitliğine katkı sağladığını belirterek, "Bu oyuncaklar hem kız hem de oğlan çocukları tarafından oynanabilir. Onları belli bir kimliğe sıkıştırmaz. Aynı zamanda bu oyuncaklar birlikte oynanır, akranlarıyla paylaşılır. Bu sayede arkadaşlık duygusu da aşılanmış olur. Atölyeyi ziyaret eden ailelere de el becerisi gerektiren bu oyuncakları yapmalarını öneriyorum ve satın alarak zehirli malzemelerle üretilen ticari oyuncaklardan kaçınılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.

Orhan Karaalioğlu, çocukluğunun güzelliklerini hatırlatarak geleneksel oyuncakları yaşatmaya devam ediyor ve bu sayede hem kültürel mirasın sürdürülmesine katkı sağlıyor hem de çocukların yaratıcılıklarını ve sosyal ilişkilerini geliştirmelerine destek oluyor.

Gamze Mine Gümüş/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.