ASO Yeşil dönüşüme dikkat çekti
Ankara Sanayi Odası ile TÜBİTAK ortak girişimiyle düzenlenen Avrupa Birliği'nin Ufuk Avrupa Programı kapsamında Hidrojen Odaklı Bilgi Günü gerçekleştirildi. ASO Başkanı Ardıç, Yeşil Mutabakat çerçevesinde üretim yapmanın önemine dikkat çekti.
ASO ve TÜBİTAK ortak girişimiyle, ASO Zafer Çağlayan Meclis Salonu’nda “Ufuk Avrupa Programı Hidrojen Odaklı Bilgi Günü” düzenlendi. Programda ASO Yönetim Kurulu Başkanı Seyit Ardıç, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez konuşma yaptı. Başkan Ardıç, yeşil hidrojenin, iklim eyleminin merkezinde yer alan en önemli konulardan biri olduğuna dikkat çekti.
YEŞİL DÖNÜŞÜMÜ KÜRESEL ÜRETİMİ ARTIRACAK
Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç konuşmasında, Ufuk Avrupa Programı’nın özel sektöre tanıtımının önemine dikkat çekerek şöyle dedi: "Bu program, firmalara hibe fonlar sağlıyor. Ayrıca bu projeler, Türk firmalarının uluslararası AR-GE faaliyetlerine katılarak iş yapma kabiliyetlerini de artırıyor."
Seyit Ardıç, yeşil hidrojen konusunun iklim değişikliği üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekerek Avrupa Yeşil Mutabakatı hedefleri doğrultusunda Yeşil dönüşümle Türkiye için büyük bir strateji planı olduğunu belirtti. Seyit Ardıç, Yeşil Mutabakat hedeflerinin üretimde ihracat açısından önemine dikkat çekerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "Avrupa Yeşil Mutabakatı'nın ara hedefi, kıtada sera gazları emisyonunu kademeli olarak azaltmak, nihai hedefi ise net sıfır düzeyini yakalamak. Net sıfırın sağlanması, gezegenimizde sürdürülebilirliğin önemli bir kazanımı olacak. Eğer Yeşil Mutabakat çerçevesinde üretim yapmazsak ihracat yapamaz hale gelebiliriz, hatta ürünlerimize patent alamayabiliriz. Eğer yeşil dönüşümü başarırsak küresel üretim ve ticaretteki payımızı da artırabiliriz."
İLK YERLİ HİDROJEN VADİSİ KURULUYOR
Seyit Ardıç, Avrupa Yeşil Mutabakatının enerji ihtiyacını karşılayabileceğine değinerek yenilenebilir kaynakların kullanılmasıyla hidrojenin ön planda olduğuna dikkat çekti. Yeşil hidrojen üretimi ve hidrojen vadisi projelerinden bahseden Ardıç, "Geçtiğimiz haftalarda Türkiye'nin ilk hidrojen vadisi ve en büyük kapasiteli yeşil hidrojen tesisi için çalışmaların başlatılması çok memnun edici bir gelişme. Bu çalışmaların mimarlarından olan TÜBİTAK'ı ülkemize yaptığı önemli katkılarından dolayı kutluyorum." şeklinde konuştu.
Avrupa Birliği'nin 2050, Türkiye’nin 2053 net sıfır taahhütüne dikkat çeken Seyit Ardıç, "Kimya, demir-çelik gibi karbon yoğun sektörlerde hidrojen enerjisi iyi bir alternatif olabilir fakat reel sektörümüzde hidrojen şu anda yeterince bilinmiyor. Eğer faydaları iyi anlatılırsa ve finansman desteği sağlanırsa iş dünyası bunu değerlendirecektir" dedi.
YEŞİL SANAYİ ROTASI OLUŞTURULUYOR
Ufuk Avrupa Programı'nın özel sektöre tanıtımındaki önemini vurgulayan Seyit Ardıç"Bu program, firmalara hibe fonlar sağlıyor. Hidrojen gibi yenilikçi enerji yatırımlarında her tür mali desteğe şüphesiz çok ihtiyacımız olacak. Ayrıca bu projeler Türk firmalarının uluslararası AR-GE faaliyetlerine katılarak iş yapma kabiliyetlerini de artırıyor. Uluslararası projelerle yenilikçilik tabanımızı genişletebilir, dış pazarlarda rekabet gücümüzü artırabiliriz. Bu sebeplerle firmalarımızın AB'nin bilimsel işbirliği hibe programları hakkında yüksek bir farkındalığa sahip olmasını, imkanlarından en verimli şekilde faydalanmasını arzuluyoruz" şeklinde konuştu.
"Sanayinin Yeşil Rotası Projesi"ni ASO 2. OSB Başkanlığı görevinde yürütüldüğünü aktaran Seyit Ardıç, ASO 2. OSB'nin "Yeşil OSB" olması için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına başvuruların yapıldığını söyledi.
Ardıç, 'Ufuk Avrupa Projeleri'ne katılmalarını, yenilenebilir enerji alanındaki hibelerinden, network ve inovasyon getirilerinden faydalanmalarını çok önemsiyoruz. Uluslararası projelere katılımımızı artırarak, dünyanın dört bir yanından AR-GE ve yenilikçilik partnerlerimiz olmasını istiyoruz" diye konuştu.
DAHA AZ ENERJİYLE VE KİRLETMEYLE ÜRETİM YAPILACAK
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Çetin Ali Dönmez, Ufuk Avrupa’nın Avrupa Birliği programından destek alan firmaların düşük faizli finansmanlardan faydalanması gerektiğine dikkat çekerek Türkiye’nin katma değer ve rekabette üst kademeye çıkmasında birlikte çalışmanın önemli olduğunu söylerken konuşmasına şöyle devam etti: "Gelişmiş ekosistemlerle çalışmak gerek akademisyenlere gerek sanayicimize önemli katkı sağlıyor. Bu işbirliklerinin Türkiye’de 'mükemmeliyet mührü' olarak kullanılması gerektiğini düşünüyoruz. Ufuk Avrupa programından ya da herhangi bir AB programından destek almaya hak kazanmış firmanın bankacılık sisteminde de el üstünde tutulması lazım. Nitelikli işlere uzun vadeli, düşük faizli finansman olanakları sağlamamız lazım. Buralardan kaynak alan firmaların bizim ekosistemde de el üstünde tutulması gerek. Bunu biz kendi içimizde yapmaya başladık. TÜBİTAK’tan, Bakanlıktan, KOSGEB’den destek alanları ayrı ayrı izliyoruz, değerlendirme yapıyoruz. Buna bankacılık sistemi de dahil."
Çetin Ali Dönmez Türkiye’nin kaynaklarının gelecek nesil için önemini vurgulayarak “Daha az enerjiyle ve kirletmeyle üretim lazım. Aksi halde bu ekosistem bir süre sonra nüfusu taşıyamayacak. Kalkınma ajansları, TÜBİTAK nispeten kamunun maaş rejiminin dışında biraz daha esnek ücretler alabilen yapıların desteklemesinde fayda var. Ücretlerde aşağı yönlü baskı nitelikli insanların kamuda kalmasını engelliyor” dedi.
KARBON TUTMA TEKNOLOJİLERİ YATIRIMLARINA AĞIRLIK VERİLMELİ
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal Hidrojen Ekonomisine Yönelik Birlikte Geliştirme ve Birlikte Başarma konulu program çerçevesinde hidrojenin önemini vurguladı.
Hasan Mandal, "Ekonomik, yaşam koşullarını etkileme, sosyal erozyon, düzensiz göç gibi çoklu ortamda değerlendirildiğinde konunun basit bir farkındalık boyutu olmadığı görülüyor." diye konuşurken sera gazı emisyonlarının azaltılmasıyla ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Aşırı sıcaklıkların artışları ,dönemsel aşırı yağmurlar, sel felaketleri ve yangınların görülebileceğini aktaran Hasan Mandal "İlerde karbon tutma teknolojileri yatırımlarına ağırlık verilmeli" dedi.
“411 TÜRK KURUMU PROJEDE YER ALIYOR”
Türkiye’nin 2023-2053 döneminde TÜBİTAK’ın katkılarından söz eden Hasan Mandal bilgi üreten kurumlarla bilgiyi kullanan kurumlar arasındaki ilişki geliştirilmeli diyerek toplumun farkındalık düzeyinin artırılmasına ve paydaşların artırılmasına yönelik projelerin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Hasan Mandal, projenin projenin Ufuk Avrupa 2020 Programı tarafından desteklendiğini ve 411 Türk kurumunun bulunduğunu, 142 milyon avro bütçenin proje için ayrıldığını belirtti.
Hasan Mandal, "Bugünkü toplantıyı yapma sebebimiz bu. Gelecekte bu işi yeşil hidrojen başlığı altında oluşturduğumuzda, yeşil kavramı içerisinde hidrojenin yenilenebilir enerjiden gelen ilk girdi olması Türkiye'yi cazibe merkezi haline getiriyor. En baştan itibaren temiz enerjiyle başlama noktası Türkiye’yi gelecekte yeşil enerji üretme noktasında merkez haline getirecek." diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Gamze Mine Gümüş/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.