Zanaatkarlar ara eleman bulamıyor

Ankara Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası, Türkiye’de ayakkabı üretiminin lokomotifi olmayı sürdürüyor. Ara elemanı eksikliği çeken ayakkabı atölyeleri, ilerleyen süreçte temelden yetişecek zanaatkarları eğitip atölyeleri gençleştirmeyi hedefliyor.

Gazetemize konuşan Ankara Ayakkabıcılar ve Çantacılar Odası Başkanı Hüseyin Uzun, ‘’Eğitim sistemimizde yanlış giden bir şeyler var. Herkesi üniversite okumaya teşvik eden bu sistemde zanaat atölyeleri eleman eksikliği çekiyor. Zanaatçı yetiştirmekte güçlük çekiyoruz. Atölyeler emekli ustalarla dolu. Yetiştirecek eleman bulamıyorlar. Atölyelerin gençleşmesi gerekiyor” diyerek mesleki alanlarındaki sorunları dile getirdi.

İSTİHDAM ÖNEMLİ FAKAT ELEMAN YOK

Hükümetin istihdam alanında yaptıkları çalışmaları önemsediğini belirten Hüseyin Uzun, ‘’Çıraklık, kalfalık, ustalık kursları, mesleki okullar yetersiz. Pratiği olmayan, tezgâhtan geçmeyen kişiler bu işi yapamaz. Kaldı ki eleman yok mesleğe ilgi azaldı. Babadan oğula geçen zanaatkarlık kültürü yok oldu. Eğitime karşı değilim fakat bu atölyelerin de gençleşmesi gerekiyor. İddia ediyorum böyle giderse üretim anlamında Türkiye’de yetişen insan kalmayacak. Herkesin üniversiteye yönlendirilmesi sadece ayakkabıcılık mesleğinde değil diğer zanaat kollarının da yok olmasına sebep oluyor’’ dedi.

EĞİTİM SİSTEMİ REVİZE EDİLMELİ

Ayakkabıcılık alanında sadece iki okul olduğunu söyleyen Uzun, ‘’Bu okullar sözde eğitimli zanaatkarlar yetiştiriyor. Bizim atölyelerimizde üniversite mezunu yok. İlgili bakanlığın sivil toplum kuruluşlarıyla, meslek odalarıyla, halkla iç içe olması gerekiyor. Eğitim sistemini revize ederek, okul sıralarını tezgahlarla değiştirerek bu işi pratiğe dökmemiz gerekiyor.’’ şeklinde konuştu.

YABANCI İSTİHDAMI SORUN OLUŞTURUYOR

Hükümetin göçmenler için mesleki okullarda kontenjan açtığına değinen Uzun, ‘’Hükümet bu göçmenleri çalıştıracak atölyelere asgari ücretin yüzde 20’si kadar destek oluyor. Bu güzel bir uygulama fakat okullarda koordinatör öğretmen eksikliğinden dolayı kontenjan yetmiyor. Bizim de göçmenlere iş bularak aracı olduğumuz bu projelerde biz kontenjan bulamıyoruz. Sürekli bir oyalama sürekli bir engelle karşılaşıyoruz. Bu sefer de sığınmacılar, göçmenler kendi iş yerlerini açmaya başlıyorlar. İyi niyetimiz su istimal ediliyor. Vergi ödemiyorlar, yerli üreticiden daha fazla kazanıyorlar. Yerli esnaf bu tür sorunlarla karşılaşıyor.’’ dedi.

Çalışmalarımız neticesinde ve basının desteğiyle bu kontenjan probleminin de üstesinden geldiklerini dile getiren Uzun, ‘’Vergi ödemeyen birçok iş yeri kapatılıyor. Çalışanları da bu meslek okullarına yönlendiriliyor.’’ dedi.

DEPREMZEDELERE YARDIM VE İŞ İMKANI

Deprem felaketini öğrendiğimiz gün büyük bir üzüntü yaşadık diyen Uzun, Hemen harekete geçmemiz elimizden geleni yapmamız gerektiğini düşündüm. Toplantılar ayarladık. Deprem bölgesine ayakkabı yardımında bulunduk. Tabii bu yeterli değil. Deprem bölgelerinden diğer şehirlere büyük bir göç yaşandı. Ankara’ya gelen depremzedelere iş bulmak için kollarımızı sıvadık.’’ şeklinde konuştu.

Açıklamalarına devam eden Uzun,’’ Deprem bölgesinden gelen kardeşlerimizden otuzunu işe yerleştirmede aracılık yaptık. Bir tane ayakkabı atölyesi açtık. İkincisini de açmak üzereyiz. Bu çalışmalarımız örnek olması gayesi ile haberlere çıktı. Bu istihdam edilen kardeşlerimizin kendi şehirlerine dönebilmeleri için de çalışmalar yapacağız. İleriki yıllarda çanta ve deri üretiminin baş şehirlerinden olan Hatay’daki işletmeleri yabancı sermayeye kaptırmamamız gerekiyor.’’ diyerek ileriye yönelik çalıştıklarının da altını çizdi.

Mikail Karaman/www.gazeteilksayfa.com