Tarihte bugün: Suriye ilk kez bağımsız oldu
Günümüz dünya siyasetinin en çalkantılı bölgelerinden biri olan Suriye, 79 yıl önce bugün, 16 Nisan 1946'da Fransız mandasından kurtularak tam bağımsızlığını ilan etti.
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Fransız kontrolüne giren Suriye'nin bağımsızlık mücadelesi, Ortadoğu tarihinin önemli dönüm noktalarından birini oluşturuyor. Suriye bugün iç savaşla anılsa da, bir zamanlar bağımsızlık için verdiği mücadeleyle tanınıyordu. Fransız mandasına karşı verilen uzun soluklu direniş, nihayetinde 16 Nisan 1946'da meyvesini verdi ve bu tarih Suriye'nin resmi bağımsızlık günü olarak tarihe geçti. Bu önemli günün 79. yıldönümünde, Suriye'nin bağımsızlığa giden zorlu yolculuğuna göz atalım.
OSMANLI SONRASI SURİYE: BİR İMPARATORLUĞUN ÇÖKÜŞÜ
Yüzyıllarca Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçası olan Suriye, Birinci Dünya Savaşı'nın ardından büyük bir değişime sahne oldu. 1916'da İngiltere ve Fransa arasında imzalanan gizli Sykes-Picot Anlaşması, Osmanlı'nın Ortadoğu topraklarının nasıl paylaşılacağını belirliyordu. Bu anlaşmaya göre, bugünkü Suriye ve Lübnan bölgesi Fransa'nın nüfuz alanına bırakılacaktı.
Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından 1920'de toplanan San Remo Konferansı'nda, Milletler Cemiyeti Suriye üzerinde Fransa'ya manda yetkisi verdi. Bu karara göre Fransa, Suriye halkını "kendi kendini yönetebilecek" düzeye gelene kadar eğitmekle yükümlüydü. Ancak gerçekte bu, bölgenin Fransız sömürgesi haline gelmesinden başka bir anlam taşımıyordu.
FRANSIZ MANDASINA GİDEN YOL
Fransa, manda yönetimini kurarken Suriye'yi beş idari bölgeye ayırdı: Şam, Halep, Aleviler Bölgesi, Cebel Dürzi ve İskenderun Sancağı. Bu bölünme, "böl ve yönet" stratejisinin bir parçasıydı ve Suriye'nin ulusal birliğini zayıflatmayı amaçlıyordu. Fransa'nın bu politikası, günümüze kadar uzanan etnik ve mezhepsel gerilimlerin de temelini attı.
Fransız mandası altında Suriye ekonomisi, Fransa'nın çıkarlarına hizmet edecek şekilde yeniden yapılandırıldı. Yerel endüstriler zarar görürken, Fransız şirketleri bölgede ayrıcalıklar elde etti. Eğitim ve kültür alanında da Fransızlaştırma politikaları uygulandı. Tüm bunlar, Suriye halkının bağımsızlık özlemini daha da güçlendirdi.
BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ
Fransız mandasına karşı ilk büyük ayaklanma 1925'te Cebel Dürzi'de başladı. Sultanu'l-Atraş liderliğindeki bu ayaklanma kısa sürede tüm Suriye'ye yayıldı ve "Büyük Suriye Devrimi" olarak anıldı. Fransızlar ayaklanmayı şiddetle bastırsa da, bu direniş Suriye milliyetçiliğinin güçlenmesine büyük katkı sağladı.
1930'larda Suriye'de milliyetçi hareket daha da güçlendi. 1936'da Fransa ile yapılan antlaşma, Suriye'ye belirli bir özerklik tanısa da tam bağımsızlık sağlamadı. Üstelik bu antlaşma Fransa parlamentosu tarafından onaylanmadı.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Suriye stratejik konumu nedeniyle önem kazandı. 1941'de Vichy Fransa'sının kontrolünde olan Suriye, İngiliz ve Özgür Fransız kuvvetleri tarafından işgal edildi. Bu dönemde Suriye'ye bağımsızlık sözü verildi, ancak Fransa bu sözünü yerine getirmekte isteksizdi.
BAĞIMSIZLIĞA GİDEN KARARLAR
1943'te yapılan seçimlerde milliyetçilerin zaferi, bağımsızlık yolunda önemli bir adım oldu. Şükrü el-Kuvvetli liderliğindeki Ulusal Blok, Suriye'nin tam bağımsızlığını talep ediyordu. Aynı yıl, Lübnan'ın bağımsızlığını ilan etmesi Suriye'yi de cesaretlendirdi.
1944'te Birleşmiş Milletler'in kurulmasıyla birlikte uluslararası sistem değişmeye başladı. Sömürgecilik karşıtı görüşlerin güçlenmesi ve ABD'nin Fransa üzerindeki baskısı, Suriye'nin bağımsızlık şansını artırdı. Ayrıca İngiltere de Fransa'nın bölgedeki etkisini sınırlamak istiyordu.
1945'te Suriye, Birleşmiş Milletler'in kurucu üyeleri arasında yer aldı. Bu, uluslararası toplum tarafından bağımsız bir devlet olarak tanınması anlamına geliyordu. Ancak Fransa hâlâ bölgedeki askerî varlığını sürdürüyordu.
BAĞIMSIZLIĞIN KAZANILMASI
Suriye'deki Fransız varlığına karşı protestolar ve uluslararası baskılar sonucunda, Fransa nihayet askerlerini çekmeyi kabul etti. 17 Nisan 1946'da son Fransız askeri de Suriye topraklarını terk etti ve Suriye resmen bağımsızlığına kavuştu. Her ne kadar bağımsızlık anlaşması 16 Nisan'da imzalanmış olsa da, fiziksel olarak Fransız askerlerinin çekilmesi bir gün sonra tamamlandı.
Bağımsızlığın ardından Şükrü el-Kuvvetli, Suriye'nin ilk cumhurbaşkanı oldu. Yeni kurulan bağımsız Suriye Cumhuriyeti, hızla Arap milliyetçiliğinin önemli merkezlerinden biri haline geldi ve bölge siyasetinde aktif rol oynamaya başladı.
BAĞIMSIZLIKTAN GÜNÜMÜZE
Bağımsızlığın kazanılması, Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Ancak ülke, siyasi istikrarsızlıklar, askerî darbeler ve dış müdahalelerle dolu zorlu bir süreçten geçti. 1963'te Baas Partisi'nin iktidara gelmesi ve 1970'te Hafız Esad'ın yönetimi ele geçirmesi, ülkenin tarihinde önemli dönüm noktaları oldu.
Bugün, 79 yıl sonra Suriye, 2011'de başlayan iç savaşın etkileriyle mücadele ediyor. 8 Aralık 2024 tarihinde Suriye tarihteki ikinci devrimini kazanırken, o tarihten günümüze kadar Türkiye’nin desteklediği Ahmed Eş-Şara liderliğinde Suriye toprakları, ayağa kaldırılmaya çalışılıyor.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.