Tarihte bugün: Türk Tarih Kurumu 94 yaşında
Türk tarihi araştırmalarında öncü kurum olan Türk Tarih Kurumu (TTK), bugün 94. kuruluş yıldönümünü kutluyor. Atatürk'ün direktifleriyle 15 Nisan 1931'de "Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti" adıyla kurulan ve daha sonra Türk Tarih Kurumu adını aldı.
Türk Tarih Kurumu, Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlayan milli kimlik inşası sürecinin önemli yapı taşlarından biri olarak kuruldu. Mustafa Kemal Atatürk'ün doğrudan ilgilendiği ve desteklediği kurum, Türk tarihini dünya tarihi içerisinde hak ettiği konuma getirmeyi ve Batı dünyasında yaygın olan Türk tarihi hakkındaki yanlış bilgi ve görüşleri düzeltmeyi amaçladı. Bugün 94. yaşını kutlayan kurum, kurulduğu günden bu yana Türk tarihine ışık tutmaya devam ediyor.
KURULUŞA GİDEN YOL VE KURULUŞ SÜRECİ
Türk Tarih Kurumu'nun temelleri, 1928 yılında "Türk Ocakları Türk Tarihi Heyeti" adıyla atıldı. Atatürk'ün tarih alanında başlattığı reform hareketinin bir parçası olan bu girişim, daha sonra 15 Nisan 1931'de "Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti" olarak resmen kuruldu. 1935 yılında ise kurumun adı "Türk Tarih Kurumu" olarak değiştirildi.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türk tarihinin araştırılması ve öğretilmesi konusunda büyük bir boşluk vardı. Osmanlı döneminden kalan tarih anlayışı, çoğunlukla hanedanın tarihine odaklanıyor ve geniş Türk tarihini kapsamıyordu. Ayrıca Batı dünyasında Türkler hakkında olumsuz ve yanlış görüşler hakimdi. Bu eksiklikleri gidermek ve Türk tarihini bilimsel temeller üzerinde yeniden inşa etmek için Türk Tarih Kurumu kuruldu.
TTK'NIN KURULUŞ AMAÇLARI VE İLK ÇALIŞMALAR
Türk Tarih Kurumu'nun kuruluşundaki temel amaçlar arasında, Türk tarihinin sadece Osmanlı dönemiyle sınırlı olmadığını, çok daha eskilere dayandığını ortaya koymak; Anadolu'nun Türk yurdu olduğunu bilimsel verilerle kanıtlamak ve dünya medeniyetinin gelişmesinde Türklerin rolünü vurgulamak yer alıyordu.
Kurumun ilk önemli etkinliği, 1932 yılında düzenlenen Birinci Türk Tarih Kongresi oldu. Bu kongrede, Türk Tarih Tezi adı verilen yaklaşım detaylı şekilde tartışıldı. Bu tez, Türklerin dünya medeniyetine katkılarını ve Orta Asya'dan başlayarak geniş bir coğrafyaya yayılan Türk kültürünü ele alıyordu. Ayrıca kurum, 1930'lu yıllarda "Türk Tarihinin Ana Hatları" ve "Tarih" adlı ders kitaplarının hazırlanmasında öncü rol oynadı.
ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR VE BİLİMSEL KAZANIMLAR
Türk Tarih Kurumu, sadece yazılı kaynaklar üzerinden değil, arkeolojik kazılar yoluyla da Türk tarihini aydınlatma çalışmalarına önem verdi. Alacahöyük, Pazarlı, Karaoğlan ve daha sonraki yıllarda Kültepe gibi önemli arkeolojik alanlarda kazılar düzenledi. Bu kazılar sonucunda elde edilen bulgular, Anadolu'nun eski uygarlıkları ve Türklerin bu topraklardaki varlığı hakkında önemli bilgiler sağladı.
Kurum, arkeolojik çalışmaların yanı sıra dil, edebiyat, sanat tarihi ve etnografya alanlarında da araştırmalar yürüterek Türk kültür mirasının tüm boyutlarıyla incelenmesine katkıda bulundu. 1940'lardan itibaren "Belleten" adlı akademik dergiyi düzenli olarak yayımlayarak Türk tarihçiliğinin gelişmesine büyük katkı sağladı.
GÜNÜMÜZDE TÜRK TARİH KURUMU
Türk Tarih Kurumu, kuruluşundan günümüze kadar geçen 94 yıllık süreçte, Türk tarihinin araştırılması, yazılması ve öğretilmesi konusunda öncü rolünü sürdürdü. Türk ve dünya tarihine ilişkin binlerce kitap, makale ve belge yayımlayan kurum, aynı zamanda ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılar düzenleyerek tarih biliminin gelişmesine katkıda bulundu.
Günümüzde de TTK, arşivleri, kütüphanesi ve uzman kadrosuyla Türk tarihinin farklı dönemlerine ışık tutan araştırmaları desteklemeye devam ediyor.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.