UHİM raporuna göre dünyada İslam karşıtı şiddet arttı

Uluslararası Hak İhlalleri İzleme Merkezi (UHİM) tarafından her yıl düzenli olarak yayımlanan “Dünya Hak İhlalleri Raporu” açıklandı. Açıklanan rapora göre Avrupa ve dünya ülkelerinde islamofobik olaylarda artış olduğu gözlemlenirken Müslümanların kutsal mekânlarının yanı sıra kurumsal yapılarının da hedef alındığı belirtildi.

Irkçı ve islamofobik saldırı sayısı arttı

2017 yılının ilk çeyreğinde yalnızca Almanya'da 200'den fazla Müslümanın saldırıya uğradığını belirten raporda kadınların tesettürleri nedeniyle aşağılandığını ve Müslümanlara ait özel mülklerin tahrip edildiği belirtildi. İngiltere’de yaşayan Müslümanlar da çalışma hayatında ve sosyal yaşamda benzer ön yargılı tutumlara maruz kaldığı belirtilirken, Müslümanlara yönelik saldırılara her gün yenisinin eklendiği ülkede, 2016'da 3 bin 886 olan ırkçı ve İslamofobik saldırı sayısı 2017'de yüzde 41 oranında artarak 5 bin 848'e yükseldiği ifade edildi.  Fransa da ise 2017 yılında mülteci kamplarına yapılan ırkçı saldırılarla beraber hükümetin mültecilere karşı yürüttüğü ayrımcı siyasetin de hafızalara kazındığı belirtildi.

Cami saldırılarında artış

2017 yılı Dünya hak İhlalleri Raporu’nda Müslümanların yoğun olarak bulunduğu Avrupa kıtasında İslamofobinin yansımaları olan şiddet hadiseleri meydana geldiği belirtilirken şu ifadelere yer verildi, ”Birleşik Krallık’ta 2017’deki cami saldırıları bir önceki yıla göre iki kattan fazla artış göstermiştir. 2017 yılı Mart-Temmuz ayları arasındaki istatistiklere göre 110 saldırı gerçekleşirken, 2016 yılının aynı döneminde 47 saldırı gerçekleşmişti. Söz konusu saldırılar cami ve çevresinde Müslümanlara ait mülklere yönelik fizikî saldırı şeklinde olduğu gibi bombalı saldırı tehditleri de gündeme gelmektedir” 

Müslümanlar Avrupa’da 27 ülkede tehdit altında

Dünya’da anlamsız olarak yükseltilen islâmofobiye paralel olarak Müslümanlara karşı şiddetin de yaygınlaştığı vurgulanan raporda, Avrupa’daki 27 ülkede yaşayan Müslümanlar tehdit altında olduğu belirtildi. Fransa’da ise nefret suçları yayıldığı belirtilen raporda hükümetin çocukların isimlerine bile karışmaya başladığı belirtildi. Toulouse banliyölerinden Leguevin’de bir çocuğun isminin ‘Cihat’ olması sebebiyle ailesinin cezalandırıldığı belirtilirken, Almanya’da geçen yıl 84 bin 230 çocuk sudan sebeplerle ailelerinden uzaklaştırıldığı ifade edildi.

Avustralya’da en çok kadınlar maruz kalıyor

Avustralya’da ise İslamofobik saldırılara en çok kadınların maruz kaldığı belirtilirken birçok sayıda islamofobik, ‘Müslümanlara günlük hayatlarında yönlendirilen küfür, kötüleme, nefret veya şiddet içeren sözlü ve fiziksel saldırılar’ saldırı gerçekleşti. Araştırmaya göre her 5 kadından dördü başörtülüyken, her 10 kadından 3’ü yanında çocuğu varken saldırıya uğradı. Araştırma İslamofobik saldırıların yüzde 48’inin kalabalık ortamlarda gerçekleşmesine rağmen yüzde 48’ine şahit bulunamadığı, dörtte birine ise müdahale edilmediği belirtildi.

Medya, iç politika ve siyasal ideolojiler etkili

Başkan Donald Trump’ın Kudüs kararınında eleştirildiği raporda, Rusya’nın Kırım’da yaptıkları, Arakan-Myanmar’da yaşanan islamofobik saldırılar, Almanya’nın yabancı ve İslam karşıtı politikaları, Çin’in Sincan, Tibet özerk bölgelerinde Uygur Türklerine karşı uyguladığı soy kırımlar, Fransa’nın polis devleti ve ohal uygulamaları, İngiltere’nin nefret suçları ele alındı. Bu süreçlerin ortaya çıkmasında ve özellikle Avrupa ve ABD başta olmak üzere dünyanın çeşitli yerlerinde de örneklerine rastlanan İslamofobinin nedenleri arasında medya, iç politika ve siyasal ideolojiler ile batı toplumlarında kitlelerin Müslümanlarla tanışıklığın zayıflığı veya hiç olmaması belirtildi. Ayrıca bu süreçlerin ortaya çıkmasında Ortadoğu’da DAEŞ ile başlayan ve küresel bir yapılanma sergileyen terör unsuru ile göç ve zorunlu göç gibi iç faktörlerde bulunduğu belirtildi.

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM