Soylu'dan kaymakam Adaylarına ilk ders
Süleyman Soylu, "102. Dönem Kaymakamlık Kursu Açılışı ve 15 Temmuz Şehitlerini Anma Programı"na katıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığın Eğitim Dairesi Konferans Salonu’nda Kaymakamlık Kursu açılış dersini verdi. Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, “Çok uzun yıllardır, yüzyıllardır Şii ve Sünni meselesini bizim coğrafyamızın üzerine getirmeye çalışıyorlar. Bunu da dünyada en iyi yönetecek ülke bizim ülkemizdir. Bunlar bizim kardeşlerimizdir. Bizim dinimizin buradaki tanımlaması çok açık ve nettir. Şii ve Sünni meselesini kaşıyanlar ve aşağı coğrafyamızda bunu bu coğrafyanın geleceğine ait bir karamsar tablo olarak ortaya koymaya çalışanlarla, sistemofobiayı üretmeye çalışanlar, gezi olaylarını üretmeye çalışanlar aynı mantığın ve 15 Temmuz’un arkasındaki esas güçler aynı mantığın kendisidir. Bizim görevimiz bütün bunları en iyi şekilde anlatabilmektir. Bilinmelidir ki, bizim rekabetimiz kendi ülkemizin içinde değildir. Bizim mühendisimiz Almanya’daki bir mühendis, bizim iş adamımız dünyanın ucundaki başka bir işadamıydı. Bizim doktorumuz, cerrahımız, mimarımız, hikaye yazanımız dünyanın başka ülkelerindekilerle rekabet etme anlayışına sahip” diye konuştu.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ TAŞERON ORDU OLARAK KULLANIYORLAR
“Bizim insanlığa söyleyecek sözümüz var ve bundan bizi kimse alıkoyamayacak” diyen Soylu, “Bütün bunlarla birlikte önümüzdeki süreç elbette ki çok önemlidir. Bir taraftan büyük bir göç dalgasıyla önemli bir nüfus batıya doğru yer değiştiriyor. Özellikle Ortadoğu’nun bu demografik yapısı göçün yanı sıra terörün yarattığı can kayıpları nedeniyle ciddi şekilde değişme tehlikesiyle karşı karşıya. Terör örgütleri bir taşeron ordu olarak kullanılıyor. Kontrolden çıktıkları noktada uluslararası güç birlikleriyle ancak dizginlenmeye çalışılıyor. Bütün bu kaotik fotoğrafın içinde Türkiye son 14 yıldır sağladığı siyasi ve ekonomik istikrarla, alt yapı yatırımlarıyla, demokratik gelişimiyle bölgesinde sürekli arttırdığı siyasi nüfuzuyla, yaşadığı finansal gelişimle aslında küresel anlamda sıkıntılı bugünlere ciddi bir hazırlık ortaya koymuştur. Türkiye aslında ortaya koyduğu bütün bu gelişmenin ispatı rüşdünün her birimizin büyük bir anlayışla seyrettiğimiz her bir karesi bizim için önemli bir ders olan insanlık için önemli bir ders olan 15 Temmuz akşamı sergilemiştir. Bugüne kadar basit muhtıralarla bile gerçekleştirilebilen darbelere sesine çıkaramayan bir anlayış bugün tanklarla, F16’larla gerçekleştirilmeye çalışılan bir darbe girişimini cumhurbaşkanımızın ve başbakanımızın liderliğinde halkının ve emniyet güçlerinin kararlı tutumuyla sabahına varmadan bastırmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
"15 TEMMUZ BİR SEBEP DEĞİL BİR SONUÇTUR"
Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:
“Özellikle halkımızın günlük yaşamında herhangi bir kesinti yaşanmamıştır. Darbe sabahı ekonomik dengelerde herhangi bir kriz, spekülasyon, panik hali olmamıştır. Açılışlar, yatırımlar meclis çalışmaları sekteye uğramamıştır. Türkiye kendisine yönelen PKK, DEAŞ ve FETÖ terörüne karşı içindeki hainlerden temizlendikten sonra daha etkin daha sonuç odaklı mücadeleye girişebilmiştir. Ekonominiz güçlenmemişse, siyasetimiz güçlenmemişse, demokrasiniz güçlenmemişse bu iradeyi ortaya koyabilmeniz mümkün değildir. 15 Temmuz bir sebep değildir, 15 Temmuz bir sonuçtur. 14 yıldır, 15 yıldır ve ondan önce gelen birikimlerin tamamıyla 15 yılda kalkınma, büyüme, sıçrama hamlesinin ve bu milletin kendine özgüveninin net bir sonucudur. Bu coğrafyada şuanda gücümüz tüm oyunu kendi kurmamıza sebebiyet teşkil edemeyebilir. Ama bizim dışımızda oyun kuranların oyununu bozabilme kabiliyetine bugün Allah’a çok şükürler olsun ki sahibiz.”
"Her kaynağımızı değerlendirmek, hem maddi kaynaklarımızı, hem beşeri kaynaklarımızı harekete geçirmek durumundayız"
Bakan Soylu, Türkiye'nin hiçbir anını hiçbir kaynağını boş geçirme lüksü olmayan bir ülke olduğuna vurgu yaparak, "Türkiye, 3. havalimanlarıyla, Marmaray ile, tüp geçitleriyle, Orta Doğu ile Avrupa arasındaki geçiş ve ulaşım merkezi olmaya bu özelliğiyle bir güç odağı haline gelmeye çalışmaktadır. Dünya siyaset sahnesinin en çetin satranç oyunlarının oynandığı bir bölgedir. Güçlü olmak, ayakta kalmak zorunda olan bir bölgedir. Öyleyse her kaynağımızı değerlendirmek, hem maddi kaynaklarımızı, hem beşeri kaynaklarımızı harekete geçirmek durumundayız. İşte o yüzden sizler kaymakam olarak görev bölgelerinizde etkili ve verimli olmak zorundasınız. Bu ülkenin sınırsız potansiyelini harekete geçirmek zorundasınız. Eğer görev bölgelerinizde, gideceğiniz ilçelerde yeni projeler üretilmesine, yeni yatırımlara, yeni kaynaklara vesile olamıyorsanız, üretmek isteyen vatandaşın önünü açamıyorsanız, sadece rutin imzaları atmakla yetiniyorsanız kusura bakmayın bilin ki kayıptayız" diye konuştu.
9 - 5 MESAİSİNİ UNUTUN
"Bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı her gece, üçlere, dörtlere kadar çalışıyorsa, kaymakam kardeşlerim eğer 9-5 mesaisiyle 'Acaba 5'ten sonra ben ne yapabileceğim' denilen bir anlayış içerisinde bulunuyorsanız bilin ki kayıptayız, biz Norveç değiliz" diyen Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz etrafındaki coğrafyada sürekli olarak 24 saat zihnini berrak ve ayakta tutmak zorunda olan bir anlayışa sahip devletiz. Bugün de dahil, kaymakamlarımızın, devleti yöneten valilerimizin muhakkak ki öyle çünkü birçok gece yarısı 1 buçukta, 2 buçukta valilerimizle, kaymakamlarımızla, emniyet genel müdürlerimizle sürekli temas halindeyiz. Aziz milletimiz şunu bilsin: 24 saat kendisini düşünen, bu ülkeyi düşünen, kendisiyle çalışan bir anlayış içerisindeyiz. Doğruluktan ayrılmayın, doğrunun ve dürüstün yardımcısı Allah'tır. Millet, vatandaş, her şey geldiğiniz makamdan üstün olan şudur: Allah razı olsun. Bu cümle çoluğunuzun çocuğunuzun garantisidir. Sizi beladan, kötülüklerden koruyacak ve kurtaracak anlayışın sahibi bu Allah razı olsundur. Yaptığımız işler, gerçekleştirdiklerimiz bilin ki millet nezdinde sürekli olarak bir karşılık bulur."
"MEMLEKETLERİNİZDEN KOPMAYINIZ"
Dünyayı takip etmekten uzaklaşılmaması gerektiğini ve okumanın aynı zamanda üretmek olduğunu kaydeden Bakan Soylu, "Sadece öğrenmek değil, yeniyi üretmek anlamında. Çünkü zihninizin çalıştığı, zihninizin yeniye ulaşabildiği anlayışın en önemli merhalesi okumaktır. Eşinizi, ailelerinizi, çoluk çocuğunuza vakti ve fırsatı ayırmayı da muhakkak unutmayın. Memleketlerinizden kopmayınız, memleketlerinize gidiniz, memleketlerinizde olunuz. Eğer anneniz, babanız, atanız, dedeniz, atanız, mezarlarınız dahi orada olsa onlara muhakkak ki ulaşınız. Sokakta yürümek, milletle beraber olabilmek, esnafın dükkanına girip 'Selamün aleyküm, hayırlı işler' diyebilmek en büyük keyfiniz ve zevkiniz olsun. İlk okullarda ders anlatabilmek, onlara gelecek perspektifi verebilmek, onlara rol model olabilmek en önemli uğraşlarınızdan birisi olsun. Sizlerin yüzünde, gözünde bu anlayışı, bu feraseti, bu paylaşma azmini görüyorum. Türkiye'nin geleceğiniz inşaa ettiğimiz bu süreçte, bu salondaki insanların tuğlaları, emekleri ve alın teri olacak. Kursunuzun hayırlı bir şekilde neticelenmesini diliyorum. Önümüzdeki günlerde sizlere tembih edilecek görevlerinizde hepinize başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.