Satışlar patladı: Bu turşu boğaz ağrısına birebir

Satışlar patladı: Bu turşu boğaz ağrısına birebir

Grip ve soğuk algınlığı vakalarının adeta patlamasıyla coğrafi işaret belgeli Çubuk turşusuna talep arttı. Çubuk’lu turşucu Satı Özkan “Vatandaşlara sade domates turşusunu öneriyorum. Boğaz ağrısı için tam bir şifa kaynağı diyebilirim” dedi.

Soğuklar bastırdı, soğuk algınlığı ve grip vakaları adeta patladı. Vatandaşlar doktorların verdiği ilaçların yanı sıra doğal beslenme yollarıyla iyileşme arayışında. Bu noktada turşuya rağbetin arttığı gözleniyor.

Yaz aylarında üretimi yapılarak kışa hazırlanan ve tezgâhlardan eksik olmayan Çubuk turşusu, grip vakalarının etkisiyle sofraların vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Çubuk’lu turşucu Satı Özkan “Vatandaşlara özellikle sade domates turşusunu öneriyorum. Domates turşusu boğaz ağrısı için tam bir şifa kaynağı diyebilirim” dedi.

Turşunun yanı sıra turşu suyunun da tercih edildiğini belirten Satı Özkan, “Bu yıl hastalıkların normalinden daha fazla olması ve yeni türlerin ortaya çıkmasından kaynaklı üretimlerimizde artış meydana geldi. Son günlerde hastalıkların çoğalmasıyla birlikte de turşuya olan talep çoğaldı. Vatandaşlara özellikle sade domates turşusunu öneriyorum. Domates turşusu boğaz ağrısı için tam bir şifa kaynağı diyebilirim” diye konuştu.

saglik-acisindan-bircok-faydasi-bulunuyor.jpg

“ÜRETİMLERİMİZDE ARTIŞ MEYDANA GELDİ

Son günlerde hastalıkların çoğalmasıyla birlikte turşuya olan talep çoğaldığını söyleyen Ev yapımı Çubuk turşusu yapan Satı Özkan, “Karnabaharından lahanasına, pancarından domatesine kadar her çeşit üründen geleneksel yöntemlerle yapmış olduğumuz turşularımız mevcut. Vatandaşların en çok tercih ettiği ürün her damak zevkine hitap ettiği için salatalık turşusu. Biz normalde turşularımızı yazın yaparak kışa hazırlıyorduk. Kışın bu sebeple üretimlerimiz daha normal geçiyordu. Fakat bu yıl hastalıkların normalinden daha fazla olması ve yeni türlerin ortaya çıkmasından kaynaklı üretimlerimizde artış meydana geldi. Son günlerde hastalıkların çoğalmasıyla birlikte de turşuya olan talep çoğaldı. Turşunun yanı sıra turşu suyu satışları da ciddi anlamda patladı.” şeklinde konuştu.

tursu-satislari-patladi.jpg

“SAĞLIK AÇISINDAN BİRÇOK FAYDASI BULUNUYOR”

Çubuk turşusunun doğal olduğunu söyleyerek hastalıklara çok iyi geldiğini dile getiren Özkan, “Çubuk turşumuzun sağlık açısından birçok faydası bulunuyor. İçerisinde yüksek oranda lif barındırmasından kaynaklı hazımsızlık ve sindirim problemi yaşayanlar rahatlıkla tüketebilir. İştah açıcı özelliği vardır. Çubuk turşusunun suyunun içerisinde magnezyum, demir, kalsiyum gibi birçok vitamin ve mineral yer alıyor. Turşu boğaz ağrıların oldukça iyi gelir. Nezle, grip olan vatandaşlar gönül rahatlığı ile tüketebilir. İçerisinde bulunan sarımsak sayesinde doğal antibiyotik özelliği ile ön plana çıkar. Yapımında kullanmış olduğumuz sirke, kalp ve damar hastalıklarına bitkisel bir çözüm niteliği taşır. Bağışık sistemini güçlendirir. Vatandaşlar, alıp rahatlıkla yiyebilirler” ifadelerini kullandı.

domates-tursusu-listenin-basinda-001.jpg

“SADE DOMATES TURŞUSUNU ÖNERİYORUM”

Hastalıklara karşı turşuyu öneren Özkan, en etkili turşunun, domates turşusu olduğunu belirtti. Aynı zamanda turşunun tam bir şifa kaynağı olduğunu söyleyen Özkan şunları aktardı:

“Kış aylarında özellikle hastalanan vatandaşlara sade domates turşusunu öneriyorum. Domates turşusu boğaz ağrısı için tam bir şifa kaynağı diyebilirim. Bunların yanı sıra lahana, pancar ve karnabahar turşularını da tüketebilirler. Özellikle pancar turşusu, doğal bir fermantasyon sürecinden geçtiği için öksürüğe, boğaz ağrılarına, boğazdaki gıcıklanmalara ve ateşli hastalıklarda oldukça etkilidir. Gönül rahatlığı ile yiyebilirler.”

en-etkili-yontem-sirke.jpg

EN ETKİLİ YÖNTEM “SİRKE”

Anti bakteriyel özelliği sayesinde bağışıklığı güçlendiren sirkenin hastalıklarda en etkili yöntemlerden biri olduğunun altını çizen Özkan, sözlerine şu şekilde devam etti:

“Turşu yaparken sirke kullanıyoruz. Turşunun en iyi sirkeyle oluyor. Fermente süreci açısından sirkenin kullanımı daha uygun. Ayrıca raf ömrü açısından sirke daha etkili oluyor. Başka yöntemleri de denedik fakat en iyisinin sirke olduğunu gözlemledik. Sirke aynı zamanda anti bakteriyel özelliği sayesinde bağışıklığı da güçlendirir. Tattırdığımız zamanda sirkeli olan açık ara farkla diğerlerinin önüne geçti. Tursunun kütür kütür olmasındaki en önemli etken ise tuz oranı. Bunun yanı sıra turşuyu ayakta tutan şey kesinlikle tuz. Tuzu eksik olduğu zaman hemen erir. Tuzludan kesinlikle zarar gelmez, tuzsuz olursa kesinlikle erir.”

aromasini-dereotu-ve-defneyapragi-veriyor-001.jpg

“AROMASINI DEREOTU VE DEFNEYAPRAĞI VERİYOR”

Turşunun içerisinde kullanılan malzemelerin tamamının Çubuk’ta yetiştiğini ifade eden Özkan, sözlerini şu cümlelerle noktaladı: “Belediyemizin tarım alanı var. Orada üretilen sebzeler ve Çubuk’un kendi coğrafyasında bulunan, sarımsağına varana kadar bu toprağında yetişen malzemeleri kullanıyoruz. Malzemeler gün içerisinde toplanıyor, taze taze elimize ulaşıyor ve kurulumu yapılıyor. Turşumuzun kurulumunda baharat olarak, sarımsak, defneyaprağı, dereotu, top karabiber ve acı biber kullanıyoruz. Çubuk turşusunun aromasını dereotu ve defneyaprağı veriyor. Bu bölgeye özgü endemik bir dereotu var. Biz turşularımızda bu dereotunu kullanıyoruz. Sarı çiçeklenmiş dereotu olması çok önemli.”

Kaynak:Rüveyda Aslıipek

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.