Taceddin veli ve dergah gerçekleri
Araştırmacı Yazar Dr. Nazif Öztürk, Taceddin Veli ile Taceddin Camii ve Dergâhı tarihi üzerine çalışmalarının içeriği ve geçmişini gazetemize anlattı.
Taceddin Veli ile Taceddin Camii ve Dergahı ile ilgili geniş ve detaylı çalışmalar yapan Dr. Nazif Öztürk gazetemize açıklamada bulundu.
Türkiye Yazarlar Birliği Genel Başkanlığı döneminde Gazeteci Orhan Karaveli’nin kitabında anlatılan anının doğruluğu konusunda merakı üzerine Taceddin Veli ile Taceddin Camii ve Dergâhı üzerine çalışmalarına başlayan Öztürk “ Amacım insanların gerçek bilgilere ulaşmasını sağlamak” diyerek kendini ifade etti.
BİRÇOK KONUDA YANLIŞLARI DÜZELTTİ
16 yıldır Taceddin Camii ve Dergahı üzerine çalışmaları bulunan Yazar Öztürk,Taceddin Külliyesi’nin yapılışı, tarihi, türbede bulunan merhumların hangisinin baba, hangisinin oğul olduğunu, Taceddin Veli’nin gerçek adı, kökenleri, hangi tasavvuf alanına mensup olduğu, mesleğini nasıl tamamladığı ve Ankara’ya hangi tarihte geldiği konusu başta olmak üzere türbe kapısında bulunan kitabenin yanlış okunuşuna, Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazdığı binanın inşa zamanından hangi amaçla kullanıldığına kadar birçok konuda bilgiyi eserlerinde detaylı olarak incelediğini bildirdi.
Öztürk, çalışmalarını anlattığı konuşmasının devamında “Kitaptaki bilgiler kesinlikle doğru ve belgeye dayalı” diyerek eserlerinin bu konuda kaynak kitap konumunda olduğunun önemini vurguladı.
“400 YILDIR TEK BİR YAYIN YOKTU”
Öztürk, Taceddin Veli gibi önemli bir isim hakkında 400 yıl içerisinde yazılı bir eser olmadığının altını çizerek, çalışmaları ile ilgili belgeleri için ulaştığı Tarihi Karacabey Hamamı yakınlarında yaşayan Mehmet isimli bir televizyon tamircisinin ömrümün son günlerinde ‘Allah’a dehalet et’ sözünün kendisine umut vermesiyle çalışmalarının devamının geldiğini ifade etti.
KAYIP RİSALE BULUNMALI
Konuyla ilgili bir risalenin eksik olduğunu belirten Öztürk, Enver Behnan Şapolyo’nun 1958 yılında Ankara Belediye Dergisi’nde konu ile ilgili kendisine ulaşan risale üzerine yazı yazdığını, kendisi öldükten sonra kitaplarının Milli Kütüphane’ye verilmesini yazmalarının kızına bırakılmasını istediğini söyledi. Risaleye kendisinin 2009 yılında bir sahaf vasıtasıyla ulaştığını söyleyen Öztürk, Şapolyo’nun da bu konuda çalışmalarının olduğu fakat birtakım yanlışlıklar keşfettiğini ifade etti.
Söz konusu risalenin 8 sayfasının Halebi tarafından tercüme edildiğini ve Şapolyo tarafından ilk kez tanıtıldığını kaydeden Öztürk, bu 8 sayfalık risalenin devamına ulaşılırsa çalışmayla ilgili her şeyi bulup kaydetmiş olunacağını vurguladı.
Öztürk, “Yaptım, iş bitti demek ilmi zihniyete uygun bir davranış değil. Çalışmaya devam etmemiz gerekiyor. Hep beraber benden sonra da yeni kuşaklar, nesiller çalışmaya devam etmesi gerekiyor” diyerek sözlerini noktaladı. Öte yandan Dr. Nazif Öztürk’ün önemli eserleri arasında Taceddin-İ Veli Divanı (2021) ve M. Akif’in İstiklal Marşı’nı Yazdığı Mekan Taceddin Dergahı (2023) bulunuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.