Konyalı çiftçi yürek sızlattı: "Anlatmayayım ağlarsın"

Konyalı çiftçi yürek sızlattı: "Anlatmayayım ağlarsın"

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ilde gerçekleşen depremin etkileri hala dün gibi. Hatay'a yardıma giden Ceylani Karaduman, gerçek bir hikâyeden etkilenerek şarkı yazdı. Şarkının hikayesi o kadar derindi ki ‘duyanın gönlüne dert kaldı’.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli 11 ilde gerçekleşen deprem binlerce evi yıktı, binlerce insanı hayattan kopardı. Depremin üzerinden ne kadar zaman geçerse geçsin o acı hala yüreklerde kor gibi kaldı. Dünyanın dört bir yanından insanlar, enkaz altında kalanlara yardım etmek için seferber oldular. Konya’da yaşayan ve çiftçilik yapan Ceylani Karaduman da her şeyini bırakıp yardıma koşanlardan biriydi. Fakat onun hikayesi diğerlerinden biraz daha farklı.

Ceylani Karaduman, yardıma gittiği enkazda acı bir olaya şahitlik etti ve bu olay onu derinden etkiledi. Depremden aylar sonra içindeki acıyı yazdığı bir şarkı ile anlatmak istedi. Şarkının hikayesi o kadar derindi ki duyanların yüreklerinde sızı bıraktı. 1983’de Konya Taşkent’te dünyaya gelen ve çiftçilik yaparak geçimini sağlayan Ceylani Karaduman, sosyal medyada tıklanma rekorları kıran ve dinleyen herkesin o acıyı hissettiği ‘Nazar Oldu’ şarkısının hikayesini gazetemize anlattı.

mans.jpg

ŞARKININ DRAM DOLU BİR HİKAYESİ VAR

Ceylani Karaduman, şarkının hikayesini anlatırken bile o acıyı hissederek, “Şarkıların hepsi aslında bir hikayedir. ‘Nazar Oldu’ şarkısının dram dolu bir hikayesi var. Ama o topraklarda bunun gibi o kadar çok hikâye var ki o yüzden bu eseri bir iki kişiye değil topluma hitap etmesi için genişlettim. Aslında bu şarkı kişilerin ismini bile barındırıyordu. Ama milletimizin tarifsiz acılarına tercüman olması için genel tutmak istedim.

Deprem bölgesine ilk gün gitmeyi istedim. Ama kış günü yollar kapalıydı. AFAD ve Kızılay'a ulaşmak istesem de başarılı olamadım. İkinci gün akşam Karayolları Bölge Müdürlüğü’nü aradım. Yollar kapalı asla geçemezsiniz dediler. Başımı yukarı kaldırdım. Kar yağıyordu. Sonra kendi kendime yarın ben Hatay’a gideceğim dedim. Buna çok inandım o an. Ruhum zaten orada. Bedenim de şartlar ne olursa olsun yarın orada olacak dedim. Üçüncü günü sabah bir telefon geldi. Taşkent kaymakamı Mehmet Arsoy’un çalışmalarıyla 5 kişilik bir ekibin gidebileceği ve gitmek istersem benim ismimin de yazılacağı söylendi. Hemen yazın dedim. Ertesi gün Hatay’a gittik. Her şey korkunçtu. Hele orada bir gencecik kızımızı zaman kaybından dolayı kaybettiğimizi öğrendik. Kendime ilk gün oraya gitmediğim için çok kızdım” ifadelerini kullandı.

“TOPLUM BİR ZİNCİRDİR”

Böyle durumlarda ülkece birleşmemiz gerektiğini belirten Karaduman, “Ülkemizin böyle bir felaketle yüzleşmesiyle hepimiz kahreden acılar yaşadık. İsteğim ve dileğim, milletimizin daha bilimsel daha sağlıklı daha zengin daha güçlü olabilmesi. Bunun için beden çalışması ile birlikte beyin çalışması da yapmalıyız. Toplum bir zincirdir. O acı dolu enkazların birinde bir amcamız yıkık bir binanın enkazında elleri önünde başı eğik bekliyor. Yanına gittim. ‘Amca sorun nedir?’ dedim. ‘Bu binada yeğenlerim var hepsi içerde’ dedi. ‘Peki ne bekliyorsunuz bir yardım istesenize’ dedim. ‘Kaç ekibe dedim herkes yoğun ve boş bir ekip bulamadım’ dedi. Ben etrafta boş insanlar bulup o enkaza yöneldim. O amca da yanımıza gelip yardım etmeye başladı. Enkazda birbirlerine sarılmış üç kişiye ulaştık” dedi.

haber-ic.jpg

“DUYANIN GÖNLÜNE DERT KALDI”

Yazdığı şarkının hikayesini de paylaşan Ceylani Karaduman, “Ben enkazın içini el feneriyle kontrol ederken uzakta bir el olduğunu ve parmağında bir yüzük olduğunu fark ettim. Oraya gitmemiz için bir kolon engeli vardı. Kolonun kesildiği sırada amcaya sordum. ‘Orada bir kadın eli var ve yüzük var tanıyor musunuz?’ diye. Amca da ‘Onlar benim yeğenimdi. Birkaç aya düğünleri vardı’ dedi. O an onu duyunca kahroldum. Oradan cansız bedenleri çıkardık. Ben arabadan battaniye almaya giderken şarkının ilk sözleri aklıma geldi. Telefonu çıkardım ve;

“Bir garip aşık vardı

Bir düğün günü vardı

Gayrı mahşere kaldı

O sevda” cümlelerini yazdım.

Daha sonra köye geri döndüm. O anların etkisinden uzun süre çıkamadım. Aylar sonra çıkarıp o notlara baktım. Sonra da şarkının devamını yazmaya karar verdim. 'Anlatmayayım ağlarsın, duyanın gönlüne dert kaldı' sözlerini ekledim ve besteledim. Sağ olsunlar, dinleyen herkesle hissettiklerimizde buluştuk” açıklamasını yaptı.

“ELMALARI DAĞITTIK ELMA’YI BULDUK”

Deprem bölgesinde yaşadığı ve hiçbir zaman unutamayacağı başka bir olayı anlatan Karaduman, “Benden çok çok daha fazla, binlerce gönüllü insanımız iyilikler yaptı. Bu konuda ismimin parlatılması diğer iyilik yapmış gönüllü insanlarımıza haksızlık olur. Orada görüp etkilendiğim birçok olay var. Hatta oradaki bir hikâyeyi daha notalara dökmeyi bekliyorum. O da duygusal bir eser olacak ve bir gün bütün dostlarımla buluşacak. Birçok hayalim var bunların en başında milletimizin kanayan bir yarası olan SMA hastası çocuklar var. Bu acı dolu sürece destek olmayı çok istiyorum.

Köyden bir kasa elma götürmüştük. Bir enkazın başında bitkin düştük. Elma kasası arabadaydı bir yandan arkadaşım Ahmet Coşkun, diğer yandan ben tuttum. Elmaları insanlara dağıtmaya başladık. Biraz dağıtınca baktık zaman geçiyor. Hemen bir yardım kuruluşunun önüne elma kasasını bıraktık ve enkazda çalışmalara başladık. İlerdeki enkazın içinden bir çocuk sesi geldi. Arkadaşlar ismini sordu yerini tam öğrenmek için. Çocuk ‘ismim Elma’ dedi. O an şaşkınlıkla, ‘elmaları dağıttık Elma’yı bulduk’ dedik. Sonra o çocuğumuzun hastaneden videosu geldi. Gayet sağlıklıydı. Bu garip ama gerçek olayı hayatım boyunca unutamam” dedi.

Ceylani Karaduman, aynı zamanda orada yaşadığı başka hikayelerin de olduğunu ve zamanı geldiğinde onlar için de şarkı yapacağını dile getirdi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.