İman ve ahlakta peygamber örneği: Onun hayatı insanlığa örnekti

Yüce Allah Peygamberimizi Kur’an-ı Kerim’de övmüş, onu tanıyan tanımayan inanan inanmayan herkeste ahlakını tasdik etmiştir. Onun ilk eşi Hz. Hatice, Peygamberimize vahiy geldiğinde ona övgü dolu şu sözlerle güvenini ve desteğini dile getirmiştir: “Müjdeler olsun. Sen sözün doğrusunu söylersin. Emaneti gözetirsin. Akraban ile ilgilenirsin. Güzel ve iyi ahlaklısın.”

Öte yandan insan için dünyada sahip olduğu en kıymetli ve en büyük nimet, hiç şüphesiz imandır. Zira iman, hem bu geçici dünyada hem de ebedi olarak kalacağımız ahiret hayatında huzur ve mutluluğu elde edebilmenin olmazsa olmaz tek şartıdır. İnsan ile Allah arasında kuvvetli bir bağ oluşturan her işin temeli ve amellerin kabul şartı olan iman, Allah'ın müminlere en büyük lütfudur. Hadi gelin hep birlikte İman ve ahlaktaki peygamberimizi birlikte inceleyelim:

PEYGAMBERİMİZİN ÜSTÜN AHLAKI

Yüce Allah, sevgili peygamberimizi tanıtırken onun en güzel huylara sahip olduğunu bildirmiş ve onu kendimize örnek almamızı emretmiştir. küreselleşen dünyada kültürünü, kimliğini, dinini muhafaza etmek isteyen her mümine güzel ahlakta yegane örnek Hz. Muhammed efendimizdir. Çünkü Peygamberimiz, insanların en güzel ahlaklısıdır. Güzel ahlakı tamamlamak için gönderilmiştir. Müslümanlar, güzel ahlakı ondan öğrenmiştir. O, güzel ahlakta örnek olmuş, güzel ahlakı hayatındayken uygulamıştır.

Kendisine 10 yıl hizmet eden Enes bin Malik onun ahlakını anlatırken on yıl boyunca kendisine bir defa bile öf demediğini, yaptığı bir yanlıştan dolayı niye böyle yaptın diye çıkışmadığını, yapmadığı bir şey sebebi ile de şöyle yapsan olmaz mıydı diye azarlamadığını söylemiştir. Ashabını güzel ahlak üzere yetiştirirdi. Güzel ahlaka yönlendirirdi. Sözlerinde güzel ahlaka yer verirdi. İyilik, güzel huylu olmaktır derdi.

İnsanın iyiliği ahlaklı olmasından anlaşılır. Hayırlı insan güzel huylu olandır. Allah'ın bir kimseye verdiği en hayırlı en değerli şey güzel ahlaktır. Huyu en iyi olan mümin, imanı en güçlü olan mümindir. Kıyamet gününde sevaplar tartılırken müminin terazisinde en ağır gelecek şey güzel ahlaktır. İnsanı cennete en çok götüren iki şey Allah'a karşı gelmekten sakınan ve güzel huydur. Efendimiz hayatında kimseyi incitmedi. Savaş hali dışında bir hizmetçiye, bir kadına ya da her hangi bir kimseye eli ile vurmadı. Kendisine kötülük edenlerden ise hiç bir zaman intikam almadı.

İMANI KORUMAK

Kur’an-ı Kerim’de da Allah imanı size sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiştir. İnkârı, fasıklığı ve isyanı da çirkin göstermiştir. “İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir” buyurulmuştur. Allah Resulü, meşhur Cibril hadisinde iman esaslarını şöyle açıklamıştır: “İman Allah'a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, kıyamet gününe, kadere, hayrın ve şerrin Allah'tan olduğuna inanmaktır.”

Kur’an-ı Kerim hayatımızın sonuna kadar imanımızı korumamız ve son nefesimizi Müslüman olarak vermemiz konusunda ciddi ikazlarda bulunmaktadır. Bir ayette şöyle buyrulur: “ey iman edenler, Allah'a karşı gelmekten nasıl sakınmak gerekiyorsa öyle sakının ve siz ancak Müslümanlar olarak ölün.” İmanı korumak ve küfre düşmekten sakınmak konusunda hassasiyet göstermenin önemini şöyle açıklamıştır: “Şu üç haslet kimde bulunursa o imanın tadını tadar; Allah ve Resulünü her şeyden fazla sevmek, sevdiğini Allah için sevmek, Allah kendisini küfürden kurtardıktan sonra tekrar küfre dönmeyi ateşe atılmak gibi çirkin ve tehlikeli görmek.”

Müslüman, hayatı boyunca dinine, imanına zarar verecek, hak yoldan sapmasına sebep olabilecek, söz ve hareketlerden son derece sakınmak mecburiyetindedir. Bunun içinde imanını tehlikeye düşürecek söz ve davranışlar hakkında bilgi sahibi olması hayati önem arz etmektedir. Bir kimse iman esaslarından sadece birini bile inkâr eder veya dini hükümleri beğenmez küçümser alaya alır veya reddederse dinden dönmüş, imandan çıkarak kâfir olmuş olur.

HABER MERKEZİ / www.gazeteilksayfa.com