Fitneye fırsat vermemek için birliğin önemi
Türk ve İslam medeniyeti, tarihi boyunca ulaştığı her yere rahmet, merhamet ve adalet götürmüştür. Her zaman fitne ve fesattan uzak durmuş ve birliğe önem vermiştir. İşte fitneye fırsat vermemek için birliğin önemi:
Bizler, yüzyıllarca medeniyetler kurmuş, gittiği yerlerde İslam’ın rahmet, merhamet ve adalet anlayışını götürmüş, hiç esaret görmemiş, daima mazlum ve mağdurlardan yana olmuş bir milletiz. Bünyemizde çeşitli ırk, etnik grup, din ve mezhep mensuplarını hoşgörü ve barış içerisinde bir arada barındırmış, iyi günde kötü günde kader birliği yapmış, asil bir milletin evlatlarıyız. Ama ne var ki tarih boyunca aziz milletin istiklaline ve istikbaline göz diken içerden ve dışardan pek çok düşmanı olmuştur. Öte yandan yüce dinimiz İslam, insanın can, mal, inanç namus ve haysiyet gibi yaratılıştan sahip olduğu haklarını korumaya önem verdiği gibi insanın içinde yaşadığı toplumun düzenini ve birliğini korumaya, güvenliğini sağlamaya büyük önem vermektedir. Tüm bu konular bir araya geldiğinde öne çıkan ana düşünce birliğin öneminden ve fitneye fırsat vermemekten geçmektedir. İşte fitneye fırsat vermemek için birliğin önemi:
BİRLİK OLMANIN TAM ZAMANI
Milletimiz, harici düşmanların vatanın bütünlüğüne, bağımsızlığına, milletin birlik ve beraberliğine, huzur ve güvenine yönelik kaldığı gibi zaman zaman içinde bulunan hainler tarafından da her türlü ihanetlere uğramıştır. Milletin hür olarak varlığını devam ettirebilmesi ve huzur ve güven içerisinde yaşayabilmesi ancak vatanına sahip çıkması ile mümkündür. Yüce dinimiz İslam, yeryüzünün ıslahını huzur ve güvenini sağlamayı hedeflemiştir.
Cenabı hak, “Yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayın, yeryüzünde bozgunculuk yapıp dirlik düzenlik vermeyen, aşırı gidenlerin emrine uymayın” ayetlerinde olduğu gibi Kur’an-ı Kerim’de sürekli olarak insanları fitne, fesat ve bozgunculuktan sakındırmıştır. O halde devletimizi zaafa uğratacak, ülkemizin birlik ve beraberliğini tehlikeye sokacak, milletimizin huzur, güven ve barış içerisinde ve kardeşçe bir arada yaşamasına engel olacak her türlü hukuksuzluğa, yasa dışı olaylara, ihanet çetelerinin oyununa ve eylemlerine karşı uyanık olmalıyız.
Günümüzde Müslüman toplumlar olarak birlik ve beraberliğimizi her türlü anlamda göstermeliyiz. Müslümanlar olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışmalıyız. Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu ve tarafımızı belli etmeliyiz. Peygamber Efendimizin zamanında olduğu gibi Müslümanlar olarak kenetlenmeli, Allah'ın buyurduğu gibi cihat emrini yerine getirmeliyiz.
FİTNEDEN SAKINMALIYIZ
İmtihan, maddi ve manevi sıkıntı, üzüntü, kandırmak, gönlünü çelmek, pusu kurmak, yol kesmek gibi anlamlara gelir. Kur’an-ı Kerim’de fitne kelimesi anlamları şunlardır: İmtihan, bela, musibet, düşman saldırısı, sapma ve saptırma, şirke düşürme, ateşe atılma, azap, günah, şeytanın hile ve tuzağı… Kur’an-ı Kerim’de fitne kelimesi ile malların ve evlatların insan için bir imtihan vesilesi olduğu ifade edilmiştir. Fitne, kelime manası olarak sadece Müslüman toplumlar için değil, tüm insanlık için büyük bir felaketi ifade eden bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kur’an-ı Kerim’de fitnenin büyük felaket olduğuna dikkat çekmek için “fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha büyük bir günahtır” buyrulmuştur. Peygamber Efendimiz fitne hakkında şöyle buyurmuştur: “Yararlı işler görmekte acele ediniz. Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi bir takım fitneler ortalığı kaplayacaktır. O zaman da insan mümin olarak sabahlar kafir olarak geceler, Mümin olarak geceler kafir olarak sabahlar, dinini küçük bir dünyalığa satar, Efendimizin geleceği haber verdiği fitne öyle büyük bir felakettir ki bu durum müminlerin hakkı batıldan, iyiyi kötüden, hayrı şerden ayırt edemedikleri, imanlarını korumakta zorlandıkları tam anlamı ile bir kargaşa ortamıdır.”
Fitne, daha ileri bir safhalara ulaştığında Müslüman gruplar arasında çeşitli sebeplerle çatışma ve kavgalar çıkar. Karşılıklı olarak birbirlerinin can ve mallarına kastederler. Müslümanlara zulüm ve haksızlık yapar, korku ve dehşet saçarak toplumun huzur ve güven ortamını bozarlar. Müslümanları dinlerinden döndürmek isteyen şer güçlerin tasallutu şeklinde gerçekleşir. Müslümanlar, imanlarını korumakta zorlanırlar. Dini inançların gereğini tam manası ile yerine getiremezler. Peygamberimiz fitneye karşı uyanık olmamızı dinimize, imanımıza sımsıkı sarılmamızı, dünya ve ahiretimiz için yararlı ve faydalı işler yaparak zor günler için hazırlıklı olmamızı tavsiye etmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.