Çay tiryakileri dikkat! Kanser potansiyeli var

Misafirliklerde, sohbetlerde, toplantılarda ya da iş arasında kısacası Türk insanı için her yerde tüketilen çayda, kış aylarının gelmesiyle birlikte tüketim miktarı arttı. İnsanlar yalnızca muhabbet esnasında değil, soğuk kış günlerinde içlerin ısınması için de çay tüketmeye başladı. Uzmanlar ise fazla çay tüketiminin pek çok olumsuz sonuçları olabileceğini söyledi.

Konuyla ilgili olarak İlk Sayfa Gazetesine açıklamalarda bulunan Diyetisyen Büşra Başayar, fazla çay tüketiminin su kaybından sinire, mide rahatsızlıklarından kanser riskine kadar pek çok tehlikesi olduğunu söyledi. Olumsuz özelliklerin yanı sıra kararında tüketilen çayın yararından da bahseden Başayar, “Vücuda giren çay ya da kahve, antioksidan etkisiyle birlikte vücuttaki zararları maddeleri temizliyor” dedi.

SU KAYBININ ÖNEMLİ NEDENİ: “ÇAY”

Bireylerin vücudundaki su seviyelerinin önemine vurgu yapan Büşra Başayar, fazla çay ya da kahve tüketen insanların su kaybı yaşadığına dikkat çekti. Başayar, “Fazla çay ve kahve tüketimi su kaybına neden olmaktadır. Zaten çok fazla su tüketen bir toplum değiliz. Kışın da yaza göre su tüketimi daha da azalırken, çay ve kahve tüketen birinin ‘zaten sıvı alıyorum’ düşüncesiyle su içmek aklına bile gelmiyor. Bu nedenle fazla çay tüketiminde su kaybı artmış oluyor. Bir de çay ve kahve gibi içecekler vücuttan sıvı atan içecekler olduğu için; atılan suyun yerine gelmesi gerekmektedir. Onun kahve ya da çay içen biri yanında mutlaka bir bardak su tüketmelidir” ifadelerini kullandı.

“SICAK İÇECEKLER KANSERİ TETİKLEYEBİLİR”

Türk insanı tarafından çok sevilen ve oldukça sık tüketilen çay ile ilgili konuşan ve çay ve kahvenin zararlarından bahseden Diyetisyen Büşra Başayar, fazla tüketimin mide hastalıklarından, sinire ve hatta kanser riskine kadar pek çok zararı olduğunu vurguladı. Konula ilgili çeşitli açıklamalarda bulunan Başayar, şu ifadeleri kullandı: “Çay ve kahve tüketimi fazla sinire neden olabiliyor. Bu tür içecekler kafein içerdiği için; fazla kafein bireyde sinire neden olmaktadır. Dolayısıyla günlük çay ve kahve tüketimi belirli bir oranda olmaktadır. Bu durumda gebeler, yetişkinler ve çocuklar için farklılık gösteriyor.

Çay ve kahve tüketimi mide problemlerini de beraberinde getirebiliyor. Örneğin sabah aç karnına fazla çay ve kahve tüketimi gastrit ve ülser gibi mide rahatsızlıklarını tetikleyebiliyor. Bunların dışında ise çay ve kahve olarak olmasa da sıcak içecek tüketimi ‘özefagus’ kanserine neden olabiliyor. Bu durumdan fazla söz edilmiyor. Ancak yapılan çalışmalar sıcak tüketilen içeceklerin çok olumsuz sonuçları doğurduğunu gösteriyor. Bilimsel anlamda sıcak içecek tüketimi; özefagustaki yaralanmalara neden olarak orada kanseri tetikleyici etken olabiliyor.”

ÇAY VE KAHVEDEN ‘SİL SÜPÜR’ ETKİSİ

Fazla çay tüketiminin zararlarından söz eden ve toplumu uyarıcı bilgiler veren Büşra Başayar, kararında tüketilen çay ya da kahvenin olumlu yönlerinin de altını çizdi. Yetişkin bireyler için günlük çay tüketiminin 300 miligram kafein yani altı fincan olduğunu belirten Başayar, çay ve kahvenin yararları ile ilgili “

Çay ve kahve antioksidan içerdikleri için aslında gerçekten faydalı içeceklerdir. Antioksidan denilen şey; vücuttaki zararlı şeylerle savaşabilen bir maddedir. Soluduğumuz havadan bile vücudumuza zararlı madde girebiliyor. Antioksidanlar ise bu ve benzeri zararlı maddelerle savaşıyor. Dolayısıyla çay ve kahvenin faydasını burada görmekteyiz. Yani çay ya da kahve vücuda giriyor, antioksidan etkisiyle vücuttaki zararlı maddeleri süpürüp atabiliyor diyebilirim. Burada da karara bakmak gerekmektedir. En basit tabirle ifade edecek olursak dengeli tüketilirse çay ya da kahve yararlıdır. Ancak fazlası her şey de olduğu gibi zararlıdır” şeklinde sözlerini noktaladı.