Allah’a iyi bir kul olmada ‘Sıraati Müstakim’in önemi

Allah’a iyi bir kul olmada ‘Sıraati Müstakim’in önemi

‘Sıraati Müstakim’ ya da herkesin bildiği manası ile ‘dosdoğru gidilen hak yol’ anlayışıyla Allah’a iyi bir kul olabilmenin önemi, yadsınamayacak kadar özeldir. İşte Sıraati Müstakim ve Allah’a iyi bir kul olabilmenin detayları:

Yüce Rabbimiz, tüm varlıkları bir sebebe ve bir hikmete binaen yaratmıştır. Ali İmran Suresi’nin 191'inci ayetinde yüce Rabbimiz hiç bir şeyi boş yere yaratmadığına vurgu yapılarak, bu gerçeğe işaret etmiştir. İnsanın yaratılışı ve dünyaya gönderilişi hiç şüphesiz Allah'a kulluktur. “Ben cinleri ve insanları ancak bana kulluk etsinler diye yarattım” ayeti, bu gerçeği ifade etmektedir. Öte yandan ‘Sıraati Müstakim’ ise anayol, cadde, işlek ve büyük yol manalarına gelen sırat ile hiçbir yerinde eğrilik bulunmayan, inişi ve yokuşu olmayan, dümdüz ve dost doğru anlamlarından oluşmaktadır. ‘Sıraati Müstakim’, Kur’an’ın huzuruna mutluluğa ve ebedi kurtuluşa götüren yol olarak taktim ettiği Allah'ın dost doğru yolu demektir. İşte tüm detaylar:

din-2.jpg

ALLAH’A İYİ BİR KUL OLABİLMEK

Kulluk, insanın her zaman Allah'ın gözetimi altında olduğunun bilincinde olarak, Allah'ın yüceliği ve azameti karşısında saygı duyması, onun buyruklarına boyun eğmesi, ona tam bir samimiyetle itaat edip teslimiyet göstermesi ve Allah'ın rızasını kazanmak maksadı ile onun hoşnut olduğu işleri yapıp hoşnut olmadığı şeylerden sakınması olarak tarif edebiliriz. İyi bir Müslüman olarak Allah'ın rızasını elde eder, ahiret hayatında da ebedi kurtuluşa erer, dolayısıyla da cennete girmeye hak kazanır.

din-3.jpg

İnsan, kul olma özelliğine göre Allah'a ibadet etmek anlamında ihtiyaç duyar. Bu durumda insanın en temel ihtiyacını karşılaması ve varoluş gayesine uygun davranmasından daha tabi bir şey olamaz. Kulluk, Kur’an’da haber verildiğine göre insanın daha ruhlar âleminde iken rabbi ile yaptığı sözleşmenin gereğini, dünya hayatında yerine getirmesidir. Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur;

din-8.jpg

“Allah'ın kulları üzerindeki hakkı Allah'a kulluk, ibadet etmeleri ve ona hiç bir şeyi ortak koşmamalarıdır. Kulların Allah üzerindeki hakkı ise kendisine ortak koşmayan, ibadet eden kullarına azap etmemesidir. Allah'a kul olabilmek ve Allah'ın ‘kulum’ iltifatına nail olabilmek bir insan için en büyük bir mertebe ve şereftir.”

din-4-001.jpg

Allah'a kul olmak, insanın değerini yüceltir. Onu gerçek özgürlüğe ulaştırır. Zira sadece Allah'a kul olanlar başka şeylere kulluktan kurtulurlar. Ona kulluktan kaçınanlar ve bunu da özgürlük olarak kabul edenler ise para, pul, mal, mülk ve servet, makam, mevki gibi dünyevi menfaatlerin şehvet ve şöhret gibi türlü aldatıcı ihtirasların kulu ve kölesi haline gelir. Adeta nefislerini ilahlaştırırlar.

din-5.jpg

SIRAATI MÜSTAKİM ve ÖNEMİ

Yeryüzünde Allah'a kulluk yapmak üzere gönderilen insanlar, kendilerine gönderilen kitaplar ve Peygamberlere uydukları sürece doğru yolu bulmuşlar, yüce Allah’ın istediği istikamette bir hayat sürmüşlerdir. Ancak kulu elçilere kulak vermedikleri dönemde ise doğru yoldan sapmışlar, felaket olan yanlış yollara yönelmişlerdir. İnsanı dünya ve ahirette mutluluğa huzura ve kurtuluşa götürecek Sıraati Müstakim, yani en doğru yol hiç şüphesiz ki insanı yaratan, onun iyiliğini dileyen, yarattığı kullarına karşı sınırsız merhamet sahibi olan yüce Allah’ın çizdiği, razı olduğu ve insanlara taktim ettiği yoldur.

din-6.jpg

Kur’an-ı Kerim’de “de ki hiç şüphesiz asıl doğru yol, Allah'ın yoludur. De ki Allah'ın yolu asıl doğru yoldur” ayetleri en doğru yolun Allah'ın kulları için beğendiği yol olduğunu bildirmektedir. İslam, aslında Allah'ın peygamberleri vasıtası ile insanlığa gönderdiği tüm dinlerin genel ve ortak adıdır. Bundan dolayı Sıraati Müstakim, bütün Peygamberlerin insanlara tebliğ ettikleri tevhid esasına dayalı İslam dininin en önemli niteliğidir.

din-7.jpg

Kur’an da birçok ayette Sırati Müstakim geçmektedir. En açık şekilde ifade edilip anlaşıldığı ayet ise Fatiha Suresi’nde geçen ayetlerdir. Bu ayetlerde şöyle buyrulur; “Allah'ım bizi doğru yola kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet. Gazaba uğrayanlarınkine sapıklarınkine değil.” Fatiha Suresi’ndeki bu ayetler, bize öğretmektedir ki bir kulun Allah'tan istemesi gereken en önemli şey dosdoğru yolu bulmak, Allah'ın gazabına sebep olacak sapık davranışlardan sakınmak olmalıdır. O halde Peygamber Efendimizin ‘Allah'a iman et, ondan sonra dosdoğru ol’ tavsiyesine uymalı ve Sıraati Müstakim üzere bir hayat sürmeye gayret etmeliyiz.

HABER MERKEZİ / www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.