Yunanistan’dan zeytin dalı
Türkiye ve Yunanistan arasında 'ılımlı bir diplomasi ortamı' devam etmektedir. Yunanistan'ın yeni Dışişleri Bakanı Yorgo Gerapetritis, hükümetlerinin bu sürekli ılımlı ortamdan faydalanmak istediğini ifade etti.
Yorgo Gerapetritis, deniz sınırları sorununu çözmek amacıyla iki ülke arasında görüşmelerin başlatılmaya hazır olduğunu belirtti. Bu sorun, daha önce iki ülkenin birçok kez çatışma noktasına gelmesine sebep olmuştur.
Yunanistan'ın Dışişleri Bakanı Gerapetritis, açıklamasında, her iki ülkenin de münhasır ekonomik haklara sahip olduğu bölgelerin belirlenmesi konusunda anlaşmaya varmayı amaçladıklarını ve bu kapsamda açık denizde petrol ve doğal gaz arama hakkının da ele alınacağını belirtti. Gerapetritis, "Türkiye'nin samimi bir şekilde yakınlaşma yolunu açmak isteyip istemediğini belirlemek geriye kalan tek şeydir. Ancak bu, Yunanistan'ın kırmızı çizgilerinden veya ulusal önceliklerinden geri adım atacağı anlamına gelmez" şeklinde konuştu.
Türkiye ve Yunanistan arasında çözüm bekleyen üç temel sorun bulunmaktadır:
1-SONDAJ HAKKI
Türkiye, Yunanistan'ın iddia ettiği kendi ekonomik bölgesine dahil olduğunu savunduğu bölgelere ve açık denizde petrol ve doğal gaz rezervlerini arama planlarına itiraz etmektedir. Ayrıca, Türkiye, Kıbrıs'ın ekonomik bölgesinde bulunan birçok açık deniz doğal gaz yatağı keşfedildiği alanın büyük bir kısmında hak iddia etmektedir.
2- EGE VE AKDENİZ’DE KITA SAHANLIĞI
Türk-Yunan geriliminin merkezinde yer alan bir diğer önemli mesele, Ege ve Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin kıyı şeridine yakın olan Yunan adalarının kıta sahanlığının kapsamı konusudur. Türkiye, sınırlarındaki Yunan adalarının kıta sahanlığına sahip olduğunu kabul etmezken, Yunanistan ise bu durumun uluslararası hukuka aykırı olduğunda ısrar etmektedir.
3-KIBRIS
Yunanistan, Kıbrıs'ın etnik olarak bölünmüş olan Rumca ve Türkçe konuşan kesimlerinin Birleşmiş Milletler kararları doğrultusunda yeniden birleşmesini sağlayacak bir federasyon anlaşmasını ulusal bir öncelik olarak benimsemektedir. Kıbrıs, 1974 yılında Yunanistan ile birleşme yanlılarının darbesinin ardından Türkiye'nin barış harekatıyla bölünmüştür. Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ise herhangi bir barış anlaşmasının öncelikli olarak Kıbrıslı Türklerin ayrı egemenliğini tanıması gerektiği konusunda ısrar etmektedir.
Yunan ve Türk yetkililer, şubat ayında yaşanan Kahramanmaraş depremlerinin ardından bir dizi üst düzey toplantı gerçekleştirmişlerdir. Bu toplantılarda yetkililer, gerginlik ve hatta savaş riski yaratan anlaşmazlıkları geçici olarak rafa kaldırma konusunda uzlaşmışlardır.
Haber Merkezi / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.