Altın madeni projesi Kırşehir'in gündeminden düşmüyor
Mamak Kırşehirliler Derneği yeni bir istişare toplantısı düzenledi. Programda Kırşehir’deki altın madeni projelerinin çevreye ve halk sağlığına vereceği zararlar ele alındı.
Mamak Kırşehirliler Derneği’nin geleneksel Ahi Pilavı eşliğinde düzenlediği istişare toplantısında, Kırşehir’deki altın madeni projelerinin yaratacağı çevresel riskler masaya yatırıldı. Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer, madencilik faaliyetlerinin Kızılırmak’ı kirleteceğini ve Ankara, Kırıkkale, Çankırı gibi illerde milyonlarca insanın sağlığını tehdit edeceğini belirtti. “Eğer bu projeler hayata geçerse, su kaynaklarımız kirlenecek ve ekolojik denge geri dönülemez şekilde bozulacak” diyen Düğer, zehirli atıkların nasıl muhafaza edileceğine dair bir güvence olmadığını da vurguladı. Dernek Başkanı İsmail Çelik ise, Kırşehir’in doğal kaynaklarını korumak için tüm Kırşehirlilerin birlikte hareket etmesi gerektiğini söyledi.
ALTIN MADENİ TEHLİKESİ MASAYA YATIRILDI
Mamak Kırşehirliler Derneği Yönetim Kurulu, geleneksel Ahi pilavı eşliğinde geniş katılımlı bir istişare ve değerlendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıya, Mamak Kırşehirliler Derneği Başkanı İsmail Çelik, Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer ve Ankara’da Görev Yapan Kırşehirli Yargı Çalışanları Grubu Başkanı Hakim Murat Bahadır katıldı. Etkinlikte konuşan Mustafa Düğer, Kırşehir’deki altın madeni projeleriyle ilgili detaylı bir sunum yaptı. Kırşehir’in çevre ve doğasını koruma konusundaki özverili çalışmaları ile katkılarından dolayı Mustafa Düger’e Mamak Kırşehirliler Derneği adına bir teşekkür plaketi takdim edildi.
HALK SAĞLIĞI RİSK ALTINDA
Kırşehir’deki madencilik projelerinin en büyük tehlikesinin su kaynaklarına vereceği zarar olduğuna dikkat çeken Mustafa Düğer, “Ankara şu anda içme suyunun yüzde 20-25’ini Kızılırmak’tan sağlıyor. Önümüzdeki on yıl içinde bu oran yüzde 50’ye çıkacak. Eğer bu madenler faaliyete geçerse, atık suların Kızılırmak’a karışması kaçınılmaz olacak ve Ankara, Kırıkkale, Çankırı gibi illerin su kaynakları kirlenecek. Bu, milyonlarca insanın sağlığını tehdit eden bir durum” şeklinde konuştu. Ayrıca, madencilik sürecinde ortaya çıkacak zehirli atıkların nasıl yönetileceği konusunda herhangi bir güvence bulunmadığını belirten Düğer, “Bu kadar büyük miktarda atığın doğaya zarar vermeden nasıl muhafaza edileceği net değil. Eğer önlem alınmazsa, ekolojik denge geri dönülemez şekilde bozulacak” ifadelerini kullandı.
BÖLGE TRAFİĞİ VE HAVA KİRLİLİĞİ DE ARTACAK
Kırşehir’de madencilik faaliyetlerini üstlenecek şirketlerin, yılda 3 milyon ton cevher çıkararak yaklaşık 1,8 milyon ton zehirli atık üreteceği belirtiliyor. Ancak bu atıkların güvenli bir şekilde saklanması için gerekli altyapının bulunmadığını ifade eden Mustafa Düğer, “Eğer atık barajları inşa edilmezse, bu maddeler toprağa ve suya karışarak büyük bir çevre felaketine neden olabilir” dedi. Bununla birlikte, madenden çıkarılacak cevherlerin taşınması için her gün yüzlerce kamyonun bölge yollarında hareket edeceğini vurgulayan Düğer, “Bu, sadece yolların tahrip olması anlamına gelmiyor. Aynı zamanda hava kirliliğini artıracak ve bölgedeki insanların yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek” şeklinde konuştu.
Mamak Kırşehirliler Derneği Başkanı İsmail Çelik ise, Kırşehir’in doğal kaynaklarının korunması gerektiğini belirterek, “Ata topraklarımızın zarar görmemesi için birlikte hareket etmeli ve doğamıza sahip çıkmalıyız. Kırşehir’in yararına olmayan her projeye karşı duracağız” dedi.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.