Vefatının 31. yılında Uğur Mumcu
Türkiye’de gerçekleştirdiği habercilik anlayışı ve ortaya koyduğu eserlerle unutulmazlar arasında yer alan Uğur Mumcu, ölümünün 31’inci yılında anılıyor. Peki, Gazeteci ve yazar Uğur Mumcu kim? Onun hayatını bir araya getirdik.
Cumhuriyet Gazetesi’nde yazan ve farklı konularda araştırmalar yaptığını ve yakın bir zamanda da bunu kamuoyuna açıklayacağını belirten gazeteci ve yazar Uğur Mumcu, karlı bir Ankara sabahında aracına yerleştirilen C-4 tipi bombanın infilak etmesi sonucu hayata gözlerini yummuştu. Peki, vefatının 31. yılında Uğur Mumcu kimdir, neden öldürüldü? İşte tüm detaylar:
UĞUR MUMCU KİMDİR?
Uğur Mumcu, 22 Ağustos 1942 yılında Kırşehir’de 4 çocuklu bir ailenin üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Kırşehir’de doğan Uğur Mumcu, eğitimine Ankara’da başladı. İlkokula Ankara Devrim İlkokulu’nda başlayan Mumcu, ortaöğrenimini Ankara Bahçelievler Lisesi’nde tamamladı. Lise eğitimini bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumaya başlayan Mumcu, 1965 yılında buradan mezun oldu. Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra, bir süre profesör asistanlığı görevini yürüttü. Askerlik görevini yedek subay olarak yapması gerekirken, daha önce yargılandığı bir dava gerekçe gösterilerek 1972-1974 yılları arasında Ağrı Patnos’ta ‘sakıncalı piyade eri’ olarak yerine getirdi.
MUMCU AİLESİ
Annesinin adı Nadire Mumcu ve babasının adı Hakkı Şinasi Mumcu olan Uğur Mumcu, 1976 yılında Güldal Mumcu ile evlendi. Bu evliliğinden Özgür ve Özge Mumcu adında iki çocuğu oldu.
MESLEK HAYATI
Askerden döndükten sonra bir dönem Yeni Ortam Gazetesi’nde köşe yazarlığı yaptı. 1975 yılında Cumhuriyet’te de köşe yazmaya başlayan Mumcu, 1977 yılından itibaren sadece Cumhuriyet Gazetesi için çalıştı. Çalışma hayatı boyunca gazeteciliğinin yanında birçok kitap yayınladı. Hatta yazdığı ‘Sakıncalı Piyade’ isimli kitap, tiyatro oyununa uyarlandı ve 700 kez sahne aldı. Meslek hayatı boyunca eleştirel bir dili olan Uğur Mumcu, genellikle devlet ve siyaset ağırlıklı çalışmalar yürüttü. 1993 yılında yayımladığı yayınlar bir nevi kendi sonunu hazırlamış oldu. 7 Ocak 1993’te ‘Mosad ve Barzani’ başlıklı yazı yazmış; Mosad, CIA ve Barzani arasındaki ilişkileri açıklamıştı. Hemen ertesi gün olan 8 Ocak 1993’te ise öldürülmesine iddia konusu olan ‘Ultimatom’ başlıklı yazısını yayımlamıştı. Bu yazıları bahane eden ve derin devlet sırlarının ortaya çıkmasına engel olmak isteyenler, insanlığın haber alma ve öğrenme özgürlüğüne darbe vuracak ve gazeteci-yazar Uğur Mumcu’yu katledeceklerdi.
UĞUR MUMCU NEDEN ÖLDÜRÜLDÜ?
Gerçekleştirilen suikast sonrası birçok iddia ortada dolanırken genel kanı, derin devlete ait olan sırları kamuoyu ile paylaşacağı iddiası ile öldürüldüğü yönündeydi. 1993 yılının 8 Ocak gününde Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşesine taşıdığı ‘Ultimatom’ başlıklı yazıda; yakın bir zamanda istihbarat örgütleri ile Kürt milliyetçileri arasındaki iş birlikteliğini anlatacağını yazmıştı. Bu yazı, birilerinin hoşuna gitmeyecek ve onun öldürülmesi planlanacaktı. Nitekim öyle de oldu. Yazdığı yazıya konu olan ve hatta öldürülmesine sebep iddia ise, PKK terör örgütünün kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın Milli İstihbarat Teşkilatı ile ortak çalıştığı mevzusu idi. Uğur Mumcu, bütün bu iddiaların sonucunda 31 yıl önce bugün 24 Ocak 1993 yılında aracına yerleştirilen bombanın patlaması sonucu suikasta kurban gitmişti.
HER YIL 24 OCAK’TA ANILIYOR
Ölümünün üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen acısı ilk günkü gibi taze olan bu suikast, yıllar geçse de unutulmuyor. Her yılın 24 Ocak günü matem havası yaşansa da; Uğur Mumcu, soğuk kış günlerinde mezarı başında yalnız bırakılmıyor. Kabri başında başlayan anma etkinlikleri, gün boyunca çeşitli kurum ve kuruluşlarca devam ediyor. Bu günde, geçtiğimiz yıllarda olduğu Uğur Mumcu saygıyla anılırken, varlığı hep yaşatılmaya çalışılacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.