Kadın Doğum Uzmanı Eryılmaz'dan 40 yaş uyarısı
Kadın doğum Uzmanı Doç. Dr. Özlem Gün Eryılmaz, ‘Tüp Bebek’ tedavisinde anne yaşının çok önemli olduğunu belirterek “40 yaşından sonra tüp bebek tedavisinde gebe kalma olayları yüzde 18’lere kadar düşer” dedi.
Kadın doğum Uzmanı Doç. Dr. Özlem Gün Eryılmaz, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artan ‘Tüp Bebek’ tedavisi hakkında bilinmesi gerekenleri gazetemize anlattı.
Doç. Dr. Eryılmaz anne ve baba adaylarına uygulanacak basit testler ile tedavide verimliliğin artırılabileceğine dikkat çekti. Dr. Eryılmaz ‘Tüp Bebek’ tedavisinde anne adaylarında yaş sınırının çok önemli olduğuna dikkat çekerek kadınlarda 40 yaş sınırı uyarısında bulundu. Doç. Dr. Eryılmaz, “Hastaların tedavilerinde olumlu sonuç alınması adına bizim için bir ay bile kıymetli oluyor. Yaş ilerledikçe bu tedavinin önemi artıyor. Çünkü kadınlar yaratılışı gereği biyolojik olarak menopoz yıllarına yaklaştıkça gebe kalma ihtimali çok düşer. 40 yaşından sonra tüp bebek tedavisinde gebe kalma olayları yüzde 18’lere kadar düşer. Hatta 46 yaşından sonra tüp bebek tedavisi yapmayım gibi önerilerde bulunmak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
“ETKENLER OLASILIKLARI ARTIRIYOR”
Doç. Dr. Eryılmaz, “Tüp bebek tedavisine hazırlık ortalama 10¬ – 12 gün sürüyor. Tedavi anne adayı adet günlerindeyken başlıyor. Anne adayına belirli ilaçlar verilerek sürekli kontroller ve tahliller yapılıyor. Doğurganlık seviyesi yükselmeye başladığında ise tüp bebek merkezinde anneden alınan veriler toplanıyor. Anne ve babadan alınan veriler aynı gün laboratuvarda işleme giriyor. Yapay işlemler ile ortaya çıkan veri yeteri kadar büyüdükten sonra kaliteli olanlar anne adayının rahmine yerleştiriliyor. Bu süreç ortalama 15 gün ile bir ay sürebiliyor. Her tüp bebek tedavisi yüzde 100 gebelik olmuyor. En iyi şartlarda bile bir tüp bebeğin tutma olasılığı yüzde 70 olarak biliniyor. Anne ve baba adaylarından alınan veriler düşük kalitede olursa doktor tavsiyesi ve kontrolünde vitamin ve ilaçlar ile veri kalitelerinin yükselmesi ve vücuttaki toksinlerin temizleyici çalışmalar yapılıyor. Bu şekilde hastalarda başarı sayısı artıyor” dedi.
“40 YAŞ SINIRINA DİKKAT”
Tedavide olumlu sonuçlar alabilmek adına anne adayının erken yaşlarda tedaviye başlamasını öneren Doç. Dr. Eryılmaz, “Tüp bebek tedavisinde anne adayının yaşı çok önemli bir etken oluyor. Kadınlar için 40 yaş kritik sınır oluyor. Çünkü Türkiye’ de 40 yaş üzerinde menopoz evresi başlıyor diyebiliriz. Bu evrede anne adaylarında doğurganlığı etkileyen verilerin kalitesi ve sayısı azaldığı için tedavinin olumlu sonuçlanması zorlaşıyor. O yüzden bir jinekolog hekim olarak şunu tavsiye edebilirim. Bir anne adayı 35 yaş itibari ile çocuğum olmuyor diyorsa zaman kaybetmeden tüp bebek merkezi ile görüşmelidir” diyerek anne adaylarında 40 yaş sınırına dikkat çekti.
“YAŞ İLERLEDİKÇE TEDAVİ ZORLAŞIR”
Tüp bebek tedavisinde yaşın önemine vurgu yapan Doç. Dr. Eryılmaz, “40 yaş itibari ile çocuğum olmuyor diyorsa. Zaten tüp bebek tedavisinden başka önerilecek bir seçenek yok diyebiliriz. 40 yaş üstü bir anne adayı için aşılama tedavisi gibi tedaviler kadın için oyalamanın ve vakit kaybının ötesine geçemez. 40 yaşından sonra anne adayları 6 ay içinde gebe kalamadıysa direk tüp bebek tedavisine yönlendirilmelidir. Hastaların tedavilerinde olumlu sonuç alınması adına bizim için bir ay bile kıymetli oluyor. Yaş ilerledikçe bu tedavinin önemi artıyor. Çünkü kadınlar yaratılışı gereği biyolojik olarak menopoz yıllarına yaklaştıkça gebe kalma ihtimali çok düşer. 40 yaşından sonra tüp bebek tedavisinde gebe kalma olayları yüzde 18’lere kadar düşer. Hatta 46 yaşından sonra tüp bebek tedavisi yapmayım gibi önerilerde bulunmak zorunda kalıyoruz” ifadelerini kullandı.
“ORTALAMA MALİYETİ 35 – 40 BİN LİRA ARASI”
Dr. Eryılmaz, “Türkiye’de tüp bebek tedavisinin maliyeti 35 – 40 bin lirayı buluyor. Bu paranın büyük bir kısmı tedavi sürecinde kullanılan ilaçların maliyeti oluyor. Tedavideki ilaçların bir kısmını hastanın çıkaracağı rapor ile eskiden SGK ödüyordu. Şu an rapor çıkarmasının bir anlamı olmuyor diyebiliriz. Tedavide bebek anne rahmine yerleştirildiği andan itibaren süreç tamamen doğal olarak ilerliyor. Normal yollarla gebe kalan bir anne bebek ne ise tedavi yoluyla uygulanan gebelikte aynı oluyor. Sağlıksız beslenen kadınlarda kısırlık ihtimali artarken düşük yapma ihtimalide çok yüksek oluyor. Sağlıksız beslenme alışkanlığı olan anne adaylarında doğan bebeklerde de şeker hastalığı gibi hastalıkların görülmesi sıklaşıyor. Anne adayının beslenme alışkanlığı bebek sağlığını da direk etkiliyor. Özellikle gebelik döneminde anne adaylarının doğal beslenmesi hem kendi sağlıklarını hem de bebek sağlığını koruyor diyebiliriz” dedi.
“BASİT TESTLER İLE ÖNLEM ALINABİLİNİR”
Kadın doğum Uzmanı Doç. Dr. Özlem Gün Eryılmaz, son olarak yapılan tedavinin son derece dikkatli yapıldığına dikkat çekerek şu cümleler ile söyleşiyi bitirdi; “Erken menopozu engellemek mümkün olmuyor. Ama öngörüler ile çiftler arasındaki çocuk yapma isteği erken yaşlara çekilebiliyor. Önden değerlendirme yapılarak. Çiftlerden anne adaylarına AMH testi yapılarak doğurganlık ve gebe kalma ihtimalleri ortaya çıkıyor. Yeni evli çiftlerin bu tahlili yaptırması geleceğe yönelik planlarının duruma göre değerlendirilmesi yapılarak durum göz önüne çıkıyor. Tüp bebek tedavisi son derece dikkatli ve güncel yapılan bir tedavi o yüzden anne ve baba adaylarından alınan verilerin karışma ihtimali yok. Alınan veriler anında laboratuvar ortamında katlanarak alınıyor. Bu sebepten verilerin karışması mümkün olmuyor. Tüp bebek yapılması için resmi nikah ve yasalara uyulması şart bu süreçte kanunlar ne derse klinikler ona uymak zorunda yaptığımız tedaviler son derece yasal ve dikkatli yapılan tedaviler oluyor. Bir kadının doğurganlık açısından en sağlıklı dönemi 20 ve 30 yaş arası. Geç yaşlardaki evlilikler de yapılacak basit testlerle basit önlemler alınarak geç kalmadan tedavi süreci başlayabilirler.”
Faruk Gökyurt / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.