Türkiye’de sezaryen doğum oranları endişe verici boyutlara ulaştı
Türkiye’de sezaryen doğum oranları son 20 yılda yaklaşık 3 kat artarak yüzde 60 seviyelerine dayandı. Bu oran Dünya Sağlık Örgütü'nün 2015 yılında açıkladığı maksimum kabul edilebilir yüzdenin (%15) yaklaşık 4 katına tekabül ediyor.
Türkiye’de sezaryen doğum oranları son 20 yılda yaklaşık 3 kat artarak yüzde 60 seviyelerine dayandı. Bu oran Dünya Sağlık Örgütü'nün 2015 yılında açıkladığı maksimum kabul edilebilir yüzdenin (%15) yaklaşık 4 katına tekabül ediyor.
TÜRKİYE OECD BİRİNCİSİ
Ekonomik ve Kalkınma İş Birliği Örgütü (OECD) tarafından her yıl yayınlanan rapora göre Türkiye, yüzde 60'a dayanan sezaryen doğum oranı ile OECD ülkeleri arasında açık ara zirvedeyken, dünya genelinde Meksika’nın ardından ikinci sırada yer alıyor.
Son 24 yılın verilerini içeren geniş kapsamlı bir araştırma, global ölçekte ortalama sezaryen doğum oranının yüzde 20’ye dayandığını ve yıllık ortalama artışının hızla yükseldiğini gösterdi.
SALGIN OLARAK TANIMLANIYOR
Küresel ölçekte endişe yaratmaya devam eden sezaryen doğum oranları, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Uluslararası Jinekoloji ve Obstetrik Federasyonu (FIGO) tarafından "salgın" olarak tanımlanıyor.
Uluslararası verilere göre dünya genelinde 1990 yılı sezaryen doğum oranı yüzde 6.7 iken, 2014 yılında bu oranın yüzde 19.1'e yükseldiği görülüyor. Söz konusu artışın özellikle Doğu Avrupa ve Güney Asya ülkelerinde kayda değer seviyelere çıktığı belirtiliyor.
FARKINDALIK ÇALIŞMALARI
Salgın olarak tanımlanan bu artışın önüne geçebilmek amacıyla önemli sağlık kuruluşları ve uzman sağlık profesyonelleri, artan sezaryen oranlarının arkasındaki etkenleri incelemeye devam ediyor. Gereksiz sezaryen ameliyatlarının artması sağlık sektöründe ciddi bir sorun olarak değerlendiriliyor.
Sezaryen ameliyatlarının zararları ile uzun vadeli risklerin göz ardı edilmemesi gerekliliği konusunda ulusal/uluslararası düzeyde çağrılar yapılıyor. Uzmanlar kitlelerde farkındalık oluşturmak için çalışmaya devam ediyor.
ANNELER TALEP EDİYOR
Artan sezaryen oranlarının en büyük nedenlerinden biri olarak tıbbi endikasyon olmadan gerçekleştirilen ameliyatlar gösteriliyor. Tıbbi bir gereklilik olmadan yapılan sezaryen ameliyatları, genellikle annelerin kişisel isteği doğrultusunda gerçekleştiriliyor.
NEDEN TERCİH EDİLİYOR?
Sezaryen doğum isteğini tetikleyen nedenler arasında doğum korkusu, önceki olumsuz deneyimler, bebeğin vajinal doğum sırasında zarar görebileceği endişesi, doğum sürecinin kontrolünü kaybetme korkusu ve doğum sonrası dönemde cinsel yaşamın olumsuz etkileneceği gibi düşünceler bulunuyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.