Tarımın geleceğine bakış

Tarımın geleceğine bakış

Gelecekte iklim krizinden kaynaklı olarak daha az tarımsal ürün elde edilecek diyen Tarım Fütüristi Mine Ataman, “Teknolojiyi doğru kullanan ayakta kalacak” dedi.

Tarım Yazarı Mine Ataman, tarımın geleceği, tarımda kullanılan proteinler ve önemi hakkında gazetemize bilgi vererek şu ifadeleri kullandı; “Gelecekte iklim krizinden kaynaklı olarak gerçek gıdaya zenginler erişebilecek. Tarımın geleceğinde iklim kriziyle mücadele eden bir teknoloji görüyorum. Bu teknolojiyle tarımsal ürün üretirken mahsulü korumak ve tarımsal hammadde ile ileri teknolojiyi kullanarak fonksiyonel gıdaların üretilmesini sağlamak. Bu iki alanda güçlü olmayı başaran ülkeler ayakta kalacak. Her iki alanda tarımın geleceğini şekillendirecek.”

TOPLUMSAL BİLİNÇ YARATMAYA ÇALIŞIYOR

Mine Ataman, “22 yıldır tarım, gıda konularında hem yazıyorum hem de projeler üretiyorum. Üniversitelerde tarım tarihi, tarımda markalaşma üzerine dersler veriyorum. Televizyon programları, kitaplar, gazete yazıları ve sosyal sorumluluk projeleri ile toplumda tarım ve gıda konularında bilinç yaratmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR

Ataman, uzun yıllar Türkiye’nin lider un mamulleri markasının genel müdürlüğünü yaptığını dile getirerek, “Bu dönemde gerek tarım gerekse gıda konusunda doğru bilinen yanlışların hem üretici hem de tüketiciyi yanlış yönlendirdiğini gördüm. Bu anlamda yazmaya farkındalık yaratmaya ve sosyal projeler yapmaya karar verdim. Şu anda tarım ve gıda projelerine danışmanlık yaptığımız bir şirketimiz var” ifadelerini kullandı.

BİLİMSEL BİLGİYİ PAYLAŞMAK

Çeşitli yayınlarda yazıları yayımlanan Ataman, son 10 yıldır daha yoğun yazdığını vurguladı. Yazdığı yazıların ve hedefinin ise tarım konusunda bilimsel bilgiyi paylaşmak, gelecek vizyonu kazandırmak olduğunu dile getirdi.

tarim2.jpg

TARIMIN GELECEĞİ

Ataman, “Gelecekte iklim krizi kaynaklı daha az tarımsal ürün elde edilebilecek. Onların fiyatı da yüksek olacak. Bu anlamda gerçek gıdaya zenginler erişebilecek. Dar gelirliler yapay gıdalarla beslenmek zorunda kalacak. Diğer taraftan az hammadde ile gıda üretilmek istenildiğinde proteine ihtiyaç var. Hayvan kanı ihtiyaç duyulan protein için bulunmaz bir fırsat. Bu anlamda bu alana yapılacak yatırımlar gelecekte çok değerlenecek” dedi.

İKLİM KRİZİYLE MÜCADELE EDEN TEKNOLOJİ

Ataman, “Tarımın geleceğinde iklim kriziyle mücadele eden bir teknoloji görüyorum. Teknolojiyi iki yönlü düşünebiliriz. İlki tarımsal ürün üretirken mahsulü koruyacak teknoloji. İkincisi tarımsal hammadde ile ileri teknoloji kullanarak fonksiyonel gıdaların üretilmesini sağlayacak teknoloji. Her iki alanda tarımın geleceğini şekillendirecek. Bu iki alanda güçlü olmayan ülkelerin ayakta kalması, tarımsal ihracat yapması mümkün değil. Tarım ve gıdada kullanılan teknolojiler her geçen gün artıyor. Tohum geliştirmekten, toprak bakım ürünü, uydu sistemleri ve sensörlerle verilerin depolanması, düşünen tarım. Fonksiyonel gıda üretimi için gerekli enzimler, proteinler, teknolojiler de geleceğin gıdaları için yatırım yapılacak alanlar” diyerek tarımın geleceği hakkında gazetemize bilgi verdi.

GIDADA İZLENEBİLİRLİK

Beslenmenin bir hak olduğu kadar kültürel bir eylem olduğunu dile getiren Ataman, “Akdeniz ülkelerinde daha zengin besinlerle beslenebilen insanlar için de beslenme kaynakları azalıyor, fiyatı yükseliyor. Buradan bakıldığında gelecekte yeni tatlara, yapay gıdalar açık olmakta fayda var. Uygun fiyatlı besinlerle ilgili bilinçli olmak gerekiyor. Zira gıda fiyatlarının bu kadar arttığı günümüzde uygun gıda muhtemeldir ki içerisinde sağlığa zararlı katkılar barındırabilir. Gıdada izlenebilirlik daha da önem kazanacak” diyerek görüşlerini belirtti.

SAĞLIK POLİÇESİ

Ataman, “Hammaddesini, üretim metodunu bilmediğimiz ürünleri yememek kendi sağlığımız için çok önemli. Gelişmiş ülkeler sağlıklı beslenmeyi artık “sağlık poliçesi” olarak görüyor. Bu bakımdan uygun fiyatlı beslenmeden çok daha az ve daha sağlıklı besin kaynaklarını araştırmanın daha doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.

“TEKNOLOJİYİ AKILDAN ÇIKARMAMAK GEREKİYOR”

“Tarım ve gıda sadece ülkelerin sorumluluk alanı değil” ifadesini kullanan Ataman Bireysel olarak üretim de söz sahibi olmasak bile doğru satın alma kararlarıyla tarımsal politikaları destekleyebilir, üreticiden sofraya sistemin sağlıklı işlemesine katkı sunabiliriz. Tarımı ve sofradaki tabağı iklim krizinin olumsuz etkilerinden korumanın yolu teknoloji. Yatırım yapacaksak da, tercih yapacaksak da teknolojiyi akıldan çıkarmamak gerekiyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Buket Beslen/ İLKSAYFA 


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.