Sokaklar mayın tarlası: Herkes risk altında!

Mevcut yasada sahipsiz hayvanların bakım ve korunması gözetilirken, bu hayvanlardan insanlara, çevreye ve halk sağlığına karşı gelecek tehlikelerin göz ardı edildiğini vurgulayan Zorba, “Bu nedenle sokaklar mayın döşeli” dedi.

Son günlerde yaşanan başıboş sokak köpeği saldırıları gündemdeki yerini koruyor. Geçen hafta perşembe günü Ankara Keçiören’de okula gitmek için evinden çıkan 10 yaşındaki Tunahan Yılmaz’ın yaklaşık 25 başıboş sokak köpeği tarafından saldırıya uğramasının ardından konunun hukuki boyutlarını Avukat Meltem Zorba anlattı. Konu ile ilgili gazetemize konuşan Avukat Meltem Zorba, Türkiye’de yaşanan başıboş sokak köpeği sorununda 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’ndaki eksikliklere vurgu yaparak, “Sokaklar mayın döşeli” dedi.

RADİKAL TEDBİR ŞART

Avukat Meltem Zorba, gazetemize yaptığı açıklamada Hayvanları Koruma Kanunu hakkında şunları kaydetti:

“5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yasalaşırken sahipsiz evcil hayvanların bakımı ve korunması gözetilmiş ancak bu hayvanlardan insanlara, hayvanlara, çevreye ve halk sağlığına karşı gelecek tehlikelere karşı alınması gereken önlemler yeterli derecede düzenlenmedi. Kanun değişikliği ihtiyacı elzem olup Kanunun amacının sadece hayvanların korunması odağına oturtulmayarak insana, hayvana, çevreye ve doğaya zararın önlenmesi ve yaban hayatın korunması şartına yer verilecek şekilde düzenlenmesi gerekiyor. Medeni dünyada bu sorunla başa çıkabilmek için yıllar önce radikal tedbirler uygulanmış bugün ise geniş ölçüde hayvanların refahı sağlandı. Bizim ülkemizdeki popülasyon karşısında radikal tedbirler uygulanmadan hayvan refahına geçilmesi mümkün değildir. Mümkün olsaydı şimdiye kadar yapılmış olurdu.”

BİR AN ÖNCE TOPLANMALI

Avukat Zorba, kanundaki 6’ncı maddenin kaldırılması ve diğer hükümlerin düzenlenmesi gerektiğini belirterek, “Bugün sahipsiz köpek sayısındaki artış ve saldırma vakalarının önlenebilmesi için yıllara yaygın projelerle iyileşme sağlanması mümkün görülmüyor. Örneğin ‘kısırlaştır yerinde yaşat’ sloganı altı boş ve sonuç alınması imkansız bir öneridir. Dünyada kısırlaştırma ile bu sorunu çözebilmiş bir ülke uygulaması örneği yok. Çözüm bir an önce sahipsiz köpeklerin toplanmaya başlanmasıdır. Toplama işleminde dişi-erkek ayrımına göre muhafaza edilirse alelacele bir kısırlaştırma eziyetine gerek olmayacak. Barınak kapasitelerinin yetersizliği veya konforlu olmadığından bahisle köpeklerin toplanmasından imtina edilemez. Hazineye ait atıl araziler üzerinde yaşam parkları oluşturularak burada toplanmaları düşünülmeli. Çünkü sokaklarımız mayın döşeli olup her an herkes risk altında! Tunahan Yılmaz bu tablonun son günlerde en iç yakan kurbanıdır” dedi.

YABAN HAYATININ EN BÜYÜK DÜŞMANI

Başıboş sokak köpekleri nedeniyle onlarca ölüm ve ısırılma vakasının yaşandığını ve kuduz vakalarının son bir yılda 300 bini geçtiğini ifade eden Avukat Zorba şöyle devam etti: “ Çocuklar, kadınlar gibi dezavantajlı bireyler görme engelliler, tekerlekli sandalye kullananlar eve hapsoldu. Sahipsiz köpekler sadece saldırı yüzünden tehlike içermeyip, çevreye yayılan dışkıları, yemek artıkları ve parazitler ile çeşitli mikroplar yüzünden kirlilik ve hastalık riskiyle halk sağlığını da tehdit ediyor. Kontrolsüzce çoğalan başıboş köpekler şu an yaban hayatın en büyük düşmanı.”

ÖRGÜTLERE DENETİM GELMELİ

Çözümün önünde en büyük engelin ‘hayvanseverler’ olduğuna dikkat çeken Zorba, yapılan provokasyonların önlenmesi gerektiğini dile getirerek, “Sahipsiz hayvanlar üzerinden elde edilen her türlü gelirin (bağışlar, yardımlar ve uluslararası fonlardan gelen vb.) aynı zamanda gönüllü dernek ve kişilerin denetlenmesi ve eylemlerinin çözüme engel olmasının önlenmesi gerekmektedir” şeklinde sözlerini noktaladı.