Piyango talihlilerinin hazin sonları

Yılbaşının yaklaşmasıyla, Milli Piyango stantlarında bilet satışı hızlandı. Milli Piyango Genel Müdürlüğü tarafından Türkiye’nin dört bir tarafına milyonlarca bilet dağıtılırken büyük ikramiyenin 200 milyon TL olarak belirlenmesi gözleri stantlarda satılan piyango biletlerine çevirdi. Şansına güvenen vatandaşlar ise her standın başında yoğunluk oluşturarak bilet satın almaya başladı. Bu zamana kadar büyük ikramiye kazanan talihliler ise, Milli Piyango biletinin hayır getirmediğini söyleyerek, talihsizlikleriyle gündem oldu. Sizler için piyango talihlilerinin, tarihe damga vuran hayat hikâyelerini araştırdık. İşte o detaylar:

DONARAK HAYATINI KAYBETTİ

Denizli'nin Sarayköy ilçesi Tırkaz Köyü’nde yaşayan Mehmet Sarıoğlu, 1977 yılında büyük ikramiyeyi kazanmasının ardından hayatı değişti. Büyük ikramiyeyi kazanan Sarıoğlu’nun hikâyesi ise şu şekilde: 45 yıl önce Milli Piyango biletine büyük ikramiye çıkan Sarıoğlu, ilk önce köyüne ev yaptırıp ardından Türkiye'nin farklı şehirlerinde 10 yıl yaşayarak, çıkan parayı harcamış. Zamanla tüm parası biten Sarıoğlu, köyüne geri dönmek zorunda kalmış. Bakıma muhtaç hale gelen Sarıoğlu devletten yeşil kart almış, eski ihtişamından eser kalmamış. Devletten aldığı destekle geçimini sürdüren Sağıroğlu, köye döndükten kısa bir süre sonra evi yanmış. Köylüler aralarında topladıkları paralarla evi tamir ettirmiş. Kimsesi olmayan ve hiç evlenmeyen Sarıoğlu'nun Sarayköy Devlet Hastanesi'nde yapılan otopside donarak öldüğü belirlenmiş.

150 MEMURUN MAAŞINI 2 AYDA YEDİ

Yılbaşı büyük ikramiyesini kazanan bir diğer talihsiz ise Mustafa Savgan. 1979 yılında 100 bin liralık büyük ikramiyenin sahibi olan Savgan, 1982’de 30 milyon, 1984 yılında 15 milyon, 1987’de ise 2 milyon liralık ikramiyenin kazananı oldu. Toplamda dört defa büyük ikramiyeyi tutturan Savgan, ikramiyeyi kazandıktan sonra hayatında gelişen olayları şu şekilde dile getiriyor: “ "Paralar eşime kalmasın diye harcamaya başladım. 150 memurun maaşını 2 ayda yiyordum. Eşimi de annesinin yanına gönderdim, evdeki bütün eşyaları satıp tekrar İstanbul'a döndüm. Yıl 1985'ti. Cağaloğlu'nda bir handa hem gece bekçiliği, hem de ayakkabı boyacılığı yapmaya başladım. Eşimin açtığı dava sonucu boşandım. Sevgi olmadan para bir işe yaramıyor. Hayatımda biri yok, sevgisizim ama huzurluyum."

Piyangodan gelen paranın hayırsız olduğunu düşünen Savgan, çıkan ikramiyeleri olabildiğince hızlı bir şekilde harcamış. Savgan, kanser hastalığına yakalandıktan sonra parasızlık yüzünden tedavi olamayınca 12 Aralık 2014 tarihinde yakınının evinde hayatını kaybetmiş.

FELAKET GETİRİR DEMİŞLERDİ…

Orhan Ulusoy’da büyük ikramiyenin şans getirmediği isimlerden sadece biri. 1984'de aldığı bilete 7 milyon lira isabet eden Orhan Ulusoy'un huzur içindeki hayatı ancak 3 sene sürmüş. Oto yedek dükkânı olan ve minibüsçülükle uğraşan Ulusoy, kazandığı parayı soğan ve fasulye işine harcamış. Ulusoy üç yıl boyunca istediği kazancı elde edemeyince iflas etmiş. İşleri yolunda gitmediği için evi terk ettiği kızının dışında, 4'ü erkek 8 çocuğu olan Ulusoy, piyango serüvenini şöyle aktarmış: "Hiç rahat yaşantım olmadı. Bir arkadaşım 'Bu para sana felaket getirir' demişti, dediği çıktı. Kızım evi terk etti. Psikolojim altüst oldu."

HERKESİN AHI OLAN BİR PARADA HAYIR MI OLUR?

Tabir yerindeyse bir diğer ‘piyangozede’ Nusrettin Çınar. Evli ve üç çocuk babası olan Çınar, 1990’lı yılların başında 6 milyar liralık büyük ikramiyenin sahibi olmuş. Büyük ikramiyenin şans getirmediği Çınar, ilk önce yurtdışına giderek, şehirlerarası otobüs şirketi kurar. 1995 yılında ise işlerinin iyi gitmemesi sebebiyle iflas eder. Piyango talihsizi Çınar, yaşadığı olayı şöyle özetliyor: “Sefam kısa sürdü. 70 milyon kişinin para ödediği biletlerden bir iki kişi yararlanırsa böyle olur. Hepsinin ahı var üstünde, hayrı olmaz. Sonradan araştırdım, kimseye hayır getirmemiş. Artık bilet almam."

ŞANS GÜLDÜ SANDI OĞLU ÖLDÜ

Milli Piyango'nun 1990 yılbaşı çekilişinde 1 milyar 250 milyon lira kazanan talihli talihsiz Adanalı Cem Postacı’da para yüzünden felaket yaşayanlardan sadece biri. 1996'da oğlunu trafik kazasında kaybeden Postacı, "Talih kuşu bize huzur değil, felaket getirdi" diyor. Kazandığı ikramiyeyle emlak işine giren Postacı, bir süre sonra iflas ettiği söyleniyor. Oğlunu kaybettikten sonra bir daha bilet almamaya karar veren talihli, kendisine çıkan paranın hayırlı olmadığını dile getiriyor.

BİLET SATIYORDU ZENGİN OLDU AMA…

Son olarak piyango bileti satan Bilal Yıldız’ın hikâyesine bir göz atalım. 1996 yılında piyango büyük ikramiyesini kazanan, Türkiye’de en çok biletin satıldığı Nimet Abla’da çalışan Bilal Yıldız, rahatça geçim sağlayabilecek bir yatırım yapma imkânı buluyor. Tüm parayı 1 ayda harcayan Yıldız, “hazıra dağ dayanmıyor. Büyük ikramiye kazananlar zengin oldum havasına girmesin. Sade yaşamı tercih etsin. Aksi halde eski günlerinizi özler duruma gelirsiniz” diyerek talihin talihsizlikler getirdiğine dikkat çekiyor.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-