Koronodan Daha Bulaşıcı

Koronodan Daha Bulaşıcı

Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, uyuşturucunun koronavirüsten daha bulaşıcı olduğunu belirterek, ailelere “Benim çocuğum yapmaz deyip kenara çekilmeyin” çağrısında bulundu, gençlere “Bir kereden çok şey olur” diye seslendi. 

ÖNEMLİ OLAN TALEBİ ORTADAN KALDIRMAK

26 Haziran Uyuşturucuyla Mücadele Günü’nde gazetemize konuşan Bilal Ay, önemli olanın talebi ortadan kaldırmak olduğunu vurgulayarak, tuzağa düşeni tedavi edemediğimizi söyledi. 
Ay “Türkiye uyuşturucu için transit ülke. Aynı zamanda genç nüfusu sebebiyle de hedef ülke. Ülkemizde arzı engelleme noktasında ciddi adımlar atılıyor. Talebi engelleyecek çalışmalara da imza atmamız gerekiyor. Talebi engelleyemezsek, arzı da bir şekilde engelleyemeyiz. Zehir tacirleri maalesef bir yolunu bulur ve uyuşturucuyu gençlere ulaştırır” dedi. 

Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay, 26 Haziran Uyuşturucuyla Mücadele Günü’nde gazetemize önemli açıklamalarda bulundu. Önemli olanın talebi ortadan kaldırmak olduğunu belirten Bilal Ay, tuzağa düşeni tedavi edemediğimizi söyledi. Ailelere “Asla benim çocuğum yapmaz deyip kenara çekilmeyin” diye seslenen Ay, gençlere de “Bir kereden çok şey olur” öğüdünde bulundu. 
Temiz Toplum Derneği Genel Başkanı Bilal Ay’la yaptığımız söyleşi şöyle: 
-26 Haziran Uluslararası Uyuşturucu Kullanımı ve Kaçakçılığı ile Mücadele Günü. Bu vesileyle uyuşturucu ile mücadelede ülke olarak ne durumdayız? 
Türkiye uyuşturucu için transit ülke. Aynı zamanda genç nüfusu sebebiyle de hedef ülke. Ülkemizde uyuşturucu ile mücadelede arzı engelleme noktasında ciddi adımlar atılıyor. İçişleri Bakanlığı bu konuda oldukça başarılı işlere imza atıyor. Ancak bu yeterli değil. Sadece arzı engellemek, sorunu çözmüyor.
-Asıl problem talepte mi diyorsunuz?
Tabi, talebi engelleyecek çalışmalara da imza atmamız gerekiyor. Bu konuda İçişleri Bakanlığı kadar, Yeşilay kadar, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın da, Sağlık Bakanlığı’nın da, Milli Eğitim Bakanlığı’nın da, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın da, yerel yönetimlerin de bu mücadeleye ortak olması gerekiyor. Talebi engelleyemezsek, arzı da bir şekilde engelleyemeyiz. Zehir tacirleri maalesef bir yolunu bulur ve uyuşturucuyu gençlere ulaştırır.

“BENİM ÇOCUĞUM YAPMAZ” DEYİP KENERA ÇEKİLMEYELİM

-Sadece devletin mücadelesi yeterli mi? Siz sürekli topyekun mücadeleden söz ediyorsunuz?
Sadece devlete üzerinden gerçekleştirilecek bir mücadele değil bu. Aileler de, öğretmenler de bu mücadelenin içinde olmalı. Medya da işin içinde olmalı. Toplum olarak bir mücadele ortaya koymalıyız. Çünkü hepimize düşen görev ve sorumluluklar farklı. Devlet mücadele etsin ya da başkaları etsin mantığı ile hareket edemeyiz. Bu şekilde hareket ettiğimizde kazanan uyuşturucu tacirleri kaybeden ise biz oluyoruz. Zaten bu tehdit herkes için. Bu tehdit topluma yönelmiş. “Benim çocuğum yapmaz” diyerek kenara çekilirsek, bu ateş daha da büyüyecek ve herkesi bir şekilde içine alacak.

TUZAĞA DÜŞENİ TEDAVİ EDEMİYORUZ

-Tablo çok iç açıcı görünmüyor. Bu bataklığa düşen evlatlarımızı nasıl kurtarabiliriz? Bu konuda başarılı mıyız?
Tabii ilk olarak tedavi. Ancak tedavide de başarılı değiliz. AMATEM’ler için yüzde 2-3’lük bir başarıdan söz edebiliyoruz. Yine yatak kapasiteleri de oldukça kısıtlı. Bugün tedavi olmak isteyen, 2-3 aydan önce randevu alamıyor. Bir takım özel tedavi merkezleri var. Bunların da bazıları adeta umut tacirliği yapıyor. Özetle, tuzağa düşeni tedavi edemiyoruz. Bu noktada önleyici tedbirlerin önemi katbekat artıyor.
-Önleyici tedbirleri biraz açar mısınız lütfen?
Önleyici tedbirlerde, gençleri bilinçlendirmek, aileleri bilinçlendirmek büyük önem arz ediyor. Bu bir tuzak. Çoğunlukla kandırılarak, özentiyle hatta irade dışı bu tuzağa düşülüyor. Bu yüzden tehlikenin ne olduğu, nereden geldiği, nerelere gidebileceği tüm muhatapları tarafından detaylıca bilinmeli. Bilinmeli ki, bu tuzağa düşülmesin.

MEDYAYA DA BÜYÜK GÖREV DÜŞÜYOR

-Sorunun tespiti önemli ancak anlattıklarınızdan, harekete geçmemiz gerektiğini anlıyorum. Ne yapmalıyız?
Uyuşturucu ile mücadelede bir paradigma değişikliğine gidilmesi şart! Sadece başarılı olduğumuz alanlara odaklanarak bu sorunu çözemeyiz. Her başarıyı, atılan her adımı takdir etmeliyiz ancak oradaki iradeyi başka alanlarda da göstermeliyiz. Gençlerimize sanat alanında, spor alanında, dini eğitim alanında destek vermeliyiz. Medyanın bu konuya daha fazla eğilmesini, sadece operasyon haberlerini değil bilinçlendirici haberler de yapmasını, bu konuda mücadele eden bir STK Temsilcisi olarak talep ediyorum.
Tedavi noktasında artık, sağlam adımlar atmamız gerekiyor. Biz bağımlımızı tedavi edemiyoruz. Bunu kabullenip farklı yöntemlere de bakmamız gerekiyor. Bunu umutsuzluk için söylemiyorum. Her bağımlı başarana kadar tedaviye çalışmalı.
AMATEM’lerde tedavi görenlerin, tedavi sonrasında belirli dönem aralıklarıyla aranması gerekiyor. Bu adım hem kontrolü sağlayacak hem de başarı oranının sürekli test edilmesine olacak sağlayacak. Devlet-millet kaynaşması diye bir ifade vardır. Bu konuda da tam olarak bu sağlanmalı diye düşünüyorum.

BİR KEREDEN ÇOK ŞEY OLUR

-Son olarak gençlere ne söylemek istersiniz?
Gençler, adına uyuşturucu denen zehirden mutlaka uzak durmalı. Bunu size öneren kim olursa, onun kendilerinin dostu olmadığını bilmeli. Bir kereden bir şey olmaz demeden, bir kereden çok şey olacağının bilinciyle hareket etmeli.

TTD’DEN AİLELERE 11 ÖNERİ

1. Çocuğunuzu uyuşturucudan korumak için ona sarılın. Sevildiğini hissettirin. Ona ilgi gösterin! “Benim çocuğum yapmaz” yanlışına asla düşmeyin!
2. Dikkatli olmayan aileler, çocuklarının bağımlı olduklarını 1,5-2 sene sonra öğreniyor! Çocuğunuzun çevresinde radikal değişiklikler var mı? Gözleri kanlanmış mı? Üzerinde kötü bir koku var mı? Onu sıkmadan kontrol edin.
3. Eğer çocuğunuz bağımlı ise ona kızmayın, onu dışlamayın. Tedavi için onu yüreklendirin. Siz de bu mücadeleden asla vazgeçmeyin!
4. Çocuklarınızı uyuşturucu maddelerden korumak için aile-okul iletişimine azami özen gösterin!
5. Her bağımlılık birbirini tetikliyor. Bağımlı bir beyin, diğer bağımlılıklara daha kolay uyum sağlıyor! Çocuklarınızı her türlü bağımlılıktan koruyun!
6. Kötü rol modeller, kolay para kazanma hırsı, uyuşturucu madde konusunda yeterli bilincin oluşmaması tuzağı büyüten en büyük etkenler. Çocuklarınızı bunlardan koruyun!
7. Herkesin çocuğunu kendi çocuğunuz gibi bilin! Unutmayın bu illet, koronavirüsten bile daha bulaşıcı!
8. Çocuklarınızı kötü alışkanlıklardan korumak için onların hobilerini destekleyin. Sportif faaliyetlere yönlendirin.
9. Uyuşturucu bağımlısı olan bir bireyin artık hasta birisi olduğunu kabul edin. Ona kızmak yerine sorunu çözmek adına ona destek verin.
10. Bağımlılık tedavisi olan çocuğunuzu, eski çevresinden uzaklaştırın. Taşının. Çocuğunuzun sosyal medya hesaplarını kapatın. Telefon numarasını değiştirin!
11. Uyuşturucu ile mücadelenin her safhasında Temiz Toplum Derneği’nin yanınızda olduğunu bilin. Bizimle iletişime geçmekten asla çekinmeyin!

ZAFER ALTUNTAŞ / İLKSAYFA


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.