Müslüman'ın namaz yönü: "Kıble"

Allah Resulünün Mekke’den Medine’ye hicretinden bir ay kadar önce hakkın rahmetine kavuşan Bera bin Marur, birinci Akebe buluşmasında Resullullaha ilk biat eden kişi oldu. Bera, Beytül Makdisin kıble olarak tayin edildiği dönemde yeryüzünün ilk mabedi olan ve bütün Müslümanların gönülden bağlı bulunduğu Kâbe’ye yönelerek ibadet etme arzusunu engelleyememiştir. Hz. Peygamber dâhil bütün Müslümanların Beytül Maktise yöneldiği dönemde kendi kararı ile Kâbe’ye yönelmiş, bu tavrı nedeni ile de Kâbe’ye ilk yönelen kimse unvanını almıştır. Ancak Allah Resulü kendisine tayin edilen kıbleye yönelmesi gerektiğini söylemiştir. Peki, Kıble nedir? Kıblenin önemi nedir? Kıble neye göre denir? Tüm detaylar haberimizde:

KIBLENİN ÖNEMİ NEDİR?

Kâbe dururken Beytül Maktisin kıble olarak tayin edilmesi başkasına ağır gelse de Resule tabi olanlar ile ökçesi üzerine dönenlerin ayrıştırılması gibi bir hikmete mebnidir. Kıblesi Beytül Maktiste olsa Allah Resulü Beytullah’a dönmeyi arzu ediyordu. Mekke’de iken Kâbe’ye yönelme imkânı vardı. Ancak Medine’de artık buda mümkün değildi. Yüce Mevla, bu duruma işaret etmiş ve müjdeli haberi vermişti:

“Ey Muhammed, biz senin çok defa yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu, vahiy beklediğini görüyoruz. Merak etme, elbette seni hoşnut olacağın kıbleye çevireceğiz. Bundan böyle yüzünü Mescidi Haram yönüne çevir. Ey Müslümanlar, sizde nerede olursanız olun namazda yüzünüzü hep onun yönüne çevirin. Şüphesiz kendilerine kitap verilenler bunun rablerinden gelen bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.” Bu ayetlerden sonra müminler ibadetlerinde Kâbe’ye yönelmeye başlamışlardır.