Dünyada ilk robotu kim yaptı? Cezeri kimdir, Türk mü?

Dünyada ilk robotu kim yaptı? Cezeri kimdir, Türk mü?

Dünyada ilk robotu kim yaptı? Sibernetik ve elektronik sistemi ilk kim icat etti? Ünlü kaşif astronomi uzmanı Cezeri kimdir, nereli, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, neleri icat etti?

Bilim ve teknolojideki buluşlarıyla Batı’ya 10 asır fark atan, bibermatiği, elektronik sistemi, su saatini, robotu, krank milini, kan basıncını dünyada ilk tespit eden ünlü Türk mucit Cezeri’nin hayatını sizler için derledik:    

Dünyada bibermatik, elektronik sistem, su saati, robot, krank mili, kan basıncı ilk kez kim tarafından tespit edildi?

Dünyada robotu ilk kim yaptı? Sibernetik ve elektronik sistemi ilk kim icat etti? Ünlü kaşif astronomi uzmanı Cezeri kimdir, nereli, asıl adı nedir, hangi dönem yaşadı, neleri icat etti? 

İşte cevabı:

Artuklu Türklerinden olan Cezeri otomatik aletleri ilk kez icat eden ünlü Müslüman Türk alimidir. Asıl adı Bediuzzaman Ebü’l-İzz bin İsmail bin Rezzaz el-Cezeri’dir. Dicle ile Fırat arasında bulunan Cezire (Cizre) bölgesinde doğduğu için Cezeri diye meşhur olmuştur. Doğum ve vefat tarihleri kesin bilinmemekle beraber 1136-1206 seneleri arasında yaşadığı tahmin edilmektedir. 

İLKLERİN ADAMI

Doğu Anadolu’da İslam medeniyetinin ileri olduğu, ilim ve imar işlerinin yürütüldüğü Artukoğulları Sarayında ilmi çalışmalar yapan Cezeri, haberleşme, kontrol, denge kurma ve ayarlama ilmi olan sibernetiğin ilk kurucusudur. İnsanlarda ve makinalarda bilgi alış verişi, bunların kontrolü ve denge durumu sibernetiğin esas konusudur. Bu ilmin gelişmesiyle elektronik beyinler ve otomasyon denilen sistemler ortaya çıktı. Bu bakımdan Cezeri, yaptığı mekanik makinalarla bu ilmin temelini atmıştır. Cezeri, sadece otomatik aletleri yapmakla kalmamış, otomatik olarak çalışan sistemler arasında denge kurmayı da başarmıştır.

SİBERNETİ İNGİLİZLERDEN 8 ASIR ÖNCE BULUYOR

İngiliz nöroloji profesörü Dr. Ross Ashby ancak sekiz asır sonra 1951 senesinde üstün denge durumunu ortaya koymuştur. Fransızlar, sibernetiğin Descartes (1596-1650) ve Pascal’la (1623-1662), Almanlar Leibniz’le (1646-1716), İngilizler ise Roger Bacon’la (1214-1292) başladığını söylerlerse de gerçekte otomatik aletler yapıp işleten Cezeri sibernetik ve elektronik sistemin temelini ilk kez atan büyük bilim adamıdır.

İLK ROBOTU CEZERİ YAPIYOR

İlk robotu yapan Türk:

Cezeri, bir robot yaparak Artuklu hükümdarı Mahmud bin Mehmed’e takdim etti. Robot, otomatik olarak hareket ediyor ve kendi kendine bazı hareketler yapıyordu. Bunu gören Sultan hayretler içinde kaldı ve takdirlerini belirterek, emeğinin karşılığını göreceğini söyleyerek yaptıklarını ve buluşlarını bir kitap halinde yazmasını emretti. Cezeri bu emir üzerine, kendisini ilim dünyasında meşhur eden Kitab-ül-Cami Beyn-el-İlmi vel-Amel-in-Nafi fi Sınâat-il-Hiyel kitabını yazdı.

SU ÜZERİNE MÜHENDİSLİK

Cezeri’nin Kitab-ül-Hiyel adı da verilen meşhur eseri altı bölümden meydana gelmektedir. Birinci bölümde su saati, kadranlı su saatinin, saat-i müsteviye ve saat-i zamaniye olarak nasıl yapılacağı hakkında on şekil; ikinci bölümde çeşitli kapların yapılışı hakkında on şekil; üçüncü bölümde hacamat ve abdestle ilgili ibrik ve tasların yapılması hakkında on şekil; dördüncü bölümde havuzlar ve fıskiyeler hakkında on şekil; beşinci bölümde derin olmayan bir kuyudan veya akan bir nehirden suyu yükselten aletler hakkında beş şekil; altıncı bölümde birbirine benzemeyen muhtelif makinaların yapılışı hakkında beş şekil bulunur. Cezeri, eserde yer alan bütün şekilleri bizzat çizmiş, renklendirmiş ve yaldızlamıştır. Eseri incelendiğinde, yaptığı makinalar, kendi kendine öten tavus kuşları, otomatik saatler, robot filler, ele su döken robot insanlar, Cezeri’nin ne büyük bir su mühendisi olduğunu ortaya koymaktadır.

cezeri2.jpgKRANK MİLİNİ İLK CEZERİ KULLANIYOR

Cezeri’nin saatleri çalıştırma sistemi, genelde aynı mil üzerindeki bir göstergeyle üstünden, ucuna ağırlık asılı bir kayış geçen kasnak biçiminde idi. Ağırlığın düşüş hızı, yüzen bir cisimle kontrol edilmektedir. Yüzen cisim, kayışın öbür ucuna bağlanmakta ve içinde bulunduğu kap, ağır ağır boşaltılmaktadır. Bazı zamanlarda, devrilebilen bir kova otomatik olarak dolmakta ve devrilince bir mandalı iterek, dişlinin bir diş ilerlemesini sağlamaktadır. Yaptığı makinalar, mandal dişli, planga ve kaldıraçlardan meydana gelmektedir. Bu sisteminde görüldüğü gibi günümüzde motorlu araçlarda kullanılan krank milini ilk defa Cezeri kullanmıştır.

CEZİRİ’NİN SİSTEMİ İTÜ’DE ÇALIŞTIRILIYOR

Cezerİ, kitabında on değişik saatin nasıl yapıldığını anlatmaktadır. Bunlardan birisi tavus kuşu saatidir. Saatin cephesi 420 cm yüksekliğindedir ve üç diş içerisinde anne, baba ve yavru tavus kuşları vardır. Her yarım saatte bir, sabit seviyeli bir kaptan akan su, eksantrik yataklanmış kayık şeklindeki kaba dolmakta, kab dolunca, devrilmekte, akan su bir çarkı döndürerek alttaki tavus kuşu da dönmekte, yavrular kavga etmekte, üstteki anne tavus kuşu ise 180° geri dönerek eski yerine gelmekte, kap tekrar dolmaya başlayınca kabın içerisindeki şamandıra yükselerek, anne tavus kuşunu yavaş yavaş döndürerek gagası ile dakikaları göstermesini sağlamaktadır. Bu olay her yarım saatte bir tekrarlanmakta ve cephedeki on deliğin yarısı açılarak yarım saatin geçtiği gösterilmektedir. Bu saat 1/2 ölçeğinde İstanbul Teknik Üniversitesinde yapılmış ve çalıştırılmıştır.

KAN BASINCINI ÖLÇÜYOR

Fil saati adını verdiği aletinin tertibatı daha karışıktır. Burada da benzer tertibatı ile yarım saatte bir ejderhanın ağzına bir top düşmekte, filin üzerinde oturan adam kazma ile file vurmakta, elindeki sopa ile de saati göstermektedir. Benzer tertibat balıklı adam diye isimlendirilen robotta da yapılmıştır. Robot, elinde tuttuğu balıkla bardağı karşısındakine sunmaktadır. Hacamat yani kan aldırırken alınan kanın miktarını ölçmek için kullanılan alette ise, şamandıralar yardımıyla alınan kanın miktarı ölçülmekte, üst taraftaki sekreter, elindeki çubukla kanın hacmini göstermektedir. Bütün bunlar Cezeri’nin ilim tarihindeki yerini, batılılardan çok önceleri ilmin doğuda ne kadar geliştiğini ve batıyı aydınlattığını göstermektedir.

ESERLERİ

Eserin, müellifin hattı ile olan nüshası elde değildir. Ancak beşi Türkiye’de bulunmak üzere dünyada bilinen on beş nüshası vardır. Türkiye’de bulunanlardan dördü Topkapı, biri de Süleymaniye Kütüphanesindedir. Arapça yazılan eser, Ahmed el-Hasan tarafından çeşitli yazmalarıyla karşılaştırılarak, yayınlanmıştır.

Cezeri’nin bu meşhur eseri 1974 senesinde Al-Jazari’s Book of Knowledge of Ingenious Mechanical Devices adıyla Donald R. Hill tarafından İngilizceye tercüme edilmiştir. Eserde tarif ettiği makinalardan birkaç tanesi Wiedmann tarafından yapılıp ve başarıyla çalıştırılmıştır.

Cezeri’nin kitabı 20. asrın başından itibaren batıda büyük ilgi görmüştür. Bilhassa Prof. Wiedmann bu eseri inceleyerek Almancaya çevirmiştir. Prof. Wiedmann; “On dokuzuncu asra kadar yazılan teknik eserler arasında, astronomiye ait olanlar hesaba katılmazsa, Cezeri’nin bu eseri en önemli ve en yüksek seviyede olanıdır.” demektedir.

Cezeri’nin kitabının İngilizce tercümesine bir önsöz yazan meşhur bilim tarihçisi Prof. White Jr. önsözün bir yerinde; “Batılı bilginler konik sübabların ilk defa Leonardo’nun çizimlerinde görüldüğünü öğretirler. Halbuki Cezeri’nin resimlerinde de bunlar gözükmektedir. Bunun gibi segmant dişlileri de, ilk defa açıkça Cezeri’nin eserlerinde görülmektedir. Batıda ise bunlar, Giovanni Dondi’nin 1364 senesinde bitirdiği astronomik saat ile 1501 senesinde büyük fen mühendisi Francescio Giorgio’nun eserlerinde ortaya çıkmış ve genel Avrupa dizayn literatürüne girmiştir.” demekte ve birçok tertibatın Leonardo ve diğerlerinden çok önce Cezeri tarafından yapıldığını açıklamaktadır.
 

Gazeteilksayfa.com

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.