Çocukluğu hastanede geçti: Resimle yeniden doğdu
Kızılay Bulvar Han’da atölyesinde resimler çizen Ressam Gül Aksoy, gazetemize konuştu. “Yaklaşık 20 senedir bu meslekle uğraşıyorum. Çocukluğum hastanede geçtiği için içine kapanık birisiydim. Resimle adeta yeniden doğdum” dedi.
Sekiz yaşındayken geçirdiği çocuk felci yüzünden çocukluğu hastanede geçen ve eğitim hayatını tamamlayamadığını söyleyen Gül Aksoy, “Belirli bir süre hastanede kaldıktan sonra eğitim hayatıma açıktan devam ettim ve ortaokul ve liseyi bitirdim. Şu anda ise Güzel Sanatlar Fakültesi sınavlarına hazırlanıyorum” ifadelerini kullandı.
“RESİMLE TANIŞMADAN ÖNCE İÇİME KAPANIKTIM”
Resim sanatıyla tanışmadan önce daha içine kapanık birisi olduğunu dile getiren Ressam Gül Aksoy, “Yaklaşık 20 senedir bu meslekle uğraşıyorum. Artık benim için bir meslek olmaktan çıktı ve yaşam stili haline geldi. Ben resimle tanışmadan önce daha içine kapanık bir insandım. Fakat zamanla bunu aşar hale geldim. Daha sonrasında sanatın bazı şeyleri aşabileceğine olan inancım daha çok arttı. Bu sayede özgüvenim yerine geldi ve sanat sayesinde daha sosyal bir insan oldum, zincirlerimi kırdım” ifadelerine yer verdi.
“DİJİTAL BASKI RESMİN RUHUNU ÖLDÜRÜYOR”
Aksoy, teknolojinin gelişmesiyle, dijital baskının orijinal resimlerin ve emeğin yerini almaya çalıştığını belirterek, “Şu anda Türkiye’de maalesef sanatın, sanatçının, resmin ve ressamın bir değeri kalmadı. İnsanlar maalesef şu anki ekonomik ortamda evinde daha hoş duracak bir tablo yerine, gidip o tablonun dijital baskısını daha uygun fiyata satın alıyorlar. Orada uzun bir uğraş çaba söz konusu değil. Biz burada yeri geliyor bir resme haftalarımızı veriyoruz. Ancak dijital baskıda hem maaliyet daha ucuz hem de bir emek söz konusu değil. Bilgisayar ortamından direkt olarak eğer uygun yazıcınız varsa bunu istediğiniz eseri dakikalar içerisinde basabiliyorsunuz” diye belirtti.
“ARKADAŞLARIM BENİ TEŞVİK ETTİ”
Daha öncesinde arkadaşlarının kendisini teşvik ettiğini söyleyen Aksoy, “Arkadaşlarımızla bir sohbetimizde, belediyenin kursları olduğundan bana bahsettiler. Bu kurslara başlamam için beni teşvik ettiler ve Keçiören’de belediyenin açtığı resim kursuna gittiğimde, hocamız olan Filiz Devecioğlu bizlere çok yardımcı oldu. Fırçayı ve tuvali ilk elime alışım beni çok heyecanlandırdı. İlk resmimi bir ayda bitirebildim. Şimdi aynı büyüklükteki bir resmi bitirmem bir haftamı alıyor. Sanatı sevin sevdirin. Sanat beni bu hayata bağlayan en büyük motivasyon kaynaklarımdan birisi” diyerek sözlerini noktaladı.
Kaynak:Sefa Üstüner / gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.