Bir zamanların en popüleri şimdi unutulmak üzere... Ankesörlü telefonlar neden terk edildi?
Bir zamanlar Ankara’nın en işlek caddelerinde yer alan ve önünde uzun kuyrukların oluştuğu ankesörlü telefonlar unutulmaya yüz tuttu. Günümüzde pek çok gencin kullanmayı dahi bilmediği ankesörlü telefonlar metro istasyonlarında öylece bekliyor.
İletişim teknolojilerinin evrimi ile birlikte ankesörlü telefon kullanım oranlarında belirgin bir düşüş yaşanıyor. Ülkemizde ilk olarak 3 Mart 1982 tarihinde kullanılmaya başlanan ve uzun yıllar boyunca vatandaşların iletişim ihtiyaçlarını karşılayan ankesörlü telefonlar, teknolojinin ilerlemesiyle birlikte unutulmaya yüz tuttu.
Bir zamanlar şehirlerin işlek cadde ve sokaklarında bolca yer alan ve karşısında uzun kuyrukların oluştuğu ankesörlü telefonlar günümüzde genç neslin ilgisini çekmiyor. Peki ankesörlü telefonların terk edilmesinin esas sebebi ne? İnceleyelim…
MOBİL TELEFONLARIN YAYGINLAŞMASI
Türkiye’de 2000'li yılların başından itibaren cep telefonlarının yaygınlaşması, iletişim ihtiyaçlarının daha hızlı ve kolay bir şekilde karşılanabilmesine olanak sağladı. Günümüzde hemen hemen herkesin akıllı telefonu bulunuyor. Kablosuz ve pratik cihazlar aracılığıyla iletişim kurmak haliyle popüler hale geldi.
İNTERNET TABANLI İLETİŞİM UYGULAMALARI
WhatsApp, Facebook Messenger, Instagram ve diğer internet tabanlı iletişim uygulamaları sesli ve görüntülü aramalar için oldukça kullanışlı hale geldi. Bu uygulamaların yaygınlaşması ankesörlü telefonlara olan ihtiyacı daha da azalttı.
MOBİL İNTERNET ERİŞİMİ
Geniş bant mobil internet erişimi, insanların hızlı ve kesintisiz bir şekilde internete erişmelerini sağladı. Bu da insanların ankesörlü telefonlar yerine internet üzerinden iletişim kurmayı tercih etmelerine yol açtı.
CEP TELEFONLARININ YAYGINLAŞMASI
Türkiye’nin iletişim tarihi, haberleşme teknolojilerindeki ilerlemeler ve büyük dönüşüm hikayeleriyle dolu. Türkiye'de ankesörlü telefonları bitiren ve cep telefonları ile internetin hegomonyasını başlatan gelişmelere yakından bakalım…
23 Şubat 1994: GSM Teknolojisi Türkiye'ye Geldi
Haberleşmede sınırları ortadan kaldıran GSM teknolojisi Ankara, İstanbul ve İzmir'deki abonelere hizmet vermeye başladı. Bu gelişme Türkiye'nin mobil iletişimdeki devriminin başlangıcıydı.
24 Nisan 1995: Türk Telekomünikasyon A.Ş. Kuruldu
PTT'deki telekomünikasyon ve posta hizmetlerinin ayrılmasıyla Türk Telekomünikasyon A.Ş. kuruldu. Böylece haberleşme sektöründe önemli bir özelleştirme adımı atılmış oldu.
12 Nisan 1996: NO 7 İşaretleşme Sistemi
Ses, veri ve görüntü iletim altyapısını teşkil eden NO 7 sistemi Türkiye'ye tanıtıldı. NO 7 sistemi iletişimin daha hızlı ve güvenilir hale gelmesini sağladı.
10 Temmuz 1996: TÜRKSAT 1C Uydusu
Türkiye'nin ikinci uydusu olan TÜRKSAT 1C uzaya fırlatıldı. İletişimde daha geniş bir kapsama alanı sağlandı.
1996: Türkiye Ulusal İnternet Altyapı Ağı (TURNET)
Türkiye'nin ulusal internet altyapı ağı olan TURNET hizmete verildi. TURNET ile birlikte internetin ülkemizde yaygınlaşmasının temeli atıldı.
27 Nisan 1998: GSM Lisansları
GSM lisansları Turkcell ve Telsim şirketlerine devredildi. Böylece rekabetçi bir mobil iletişim pazarı başlamış oldu.
28 Ağustos 1998: TTNetwork (Eski TTNet)
İnternet erişimini Türkiye geneline yaymak amacıyla TTNetwork ulusal internet altyapı ağı sözleşmesi imzalandı. İnternet erişimi daha da yaygınlaştı.
11 Ocak 2001: TÜRKSAT 2A Uydusu
TÜRKSAT 2A uydusu Türk Telekom ve Alcatel ortaklığıyla kurulan EURASIASAT şirketi tarafından fırlatıldı. İletişim ve televizyon yayınlarının kapasitesi artırıldı.
Mayıs 2001: CLIP ve CLIR Hizmetleri
Sabit telefonlardan gelen çağrılarda CLIP (Arayan Numaranın Görülmesi) ve CLIR (Arayan Numaranın Görülmemesi) özellikleri hizmete girdi. Bu adım telefon kullanıcılarına daha fazla kontrol imkanı tanıdı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.