12 Eylül mağduru ülkücülerden Mamak'ta 'ülkücü tatlısı' ikramı
Bir grup ülkücü, Mamak'ta cezaevi günlerinde kıt imkanlarla yaptıkları, şimdi “acı hatıralarımızı tatlandırıyor” dedikleri Mamak Tatlısı yapıp, müze ziyaretçilerine ikram etti. Ülkücü tatlısı olarak da bilinen Mamak tatlısı nasıl yapılır, mucitleri kimler
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardından tutuklanan ve hüküm giyerek Mamak Askeri Cezaevi’nde yatan bir grup Ülkücü, şimdi müze haline getirilen Ulucanlar Cezaevi’nde önceki gün bir araya geldi. Ulucanlar’da toplanan Ülkücüler, hapishane günlerinde maddi imkansızlıklardan dolayı bisküvi, etimek ve süt gibi malzemeleri kullanarak imal ettikleri ve “Mamak Tatlısı” adını verdikleri, zamanla "ülkücü tatlısı" da denilen tatlıyı kendi elleri ile hazırlayarak ziyaretçilere ikram etti.
Ülkücü tatlısı olarak da bilinen Mamak tatlısı nasıl yapılır? Tatlının mucitleri olan ülkücüler gazetemize anlattı:
ACILARIN TATLI HATIRASI: MAMAK TATLISI
O dönemde “Ülkücülerin abisi” olarak bilinen Mahir Damatlar, senede birkaç kez bir araya gelerek hapishane günlerindeki gibi 3 kat etimekten oluşan “Mamak Tatlısı“ hazırladıklarını belirterek, “Bu etkinliklerle bir nevi acı hatıralarımızı tatlandırıyoruz. Bugün buradaki arkadaşlarımızın hissettiği lezzetten biz daha farklı bir lezzet hissediyoruz. Mamak Tatlısı bazıları için basit gelebilir ama bizim için çok şey ifade ediyor, bu sadece bir tatlı değil yaşanmışlığın, acıların bir adıdır, tatlısıdır” dedi.
YOKSULLUKTAN ORTAYA ÇIKAN TATLI: MAMAK TATLISI
Mamak Tatlısı’nın o günlerde nasıl ortaya çıktığını da anlatan Mahir Damatlar, “O dönemlerde Mamak Askeri Cezaevi mahrumiyet bölgesiydi. 800 küsur Ülkücü yatıyordu. Çoğumuz yoksulduk. İhtiyaçları dışarıdan karşılamamız mümkün değildi. Cezaevinde benim- senin param diye bir şey yoktu. Kime para gelirse o para bölüşülür, ihtiyaçlar giderilirdi. Kantinde baklava vardı ama paramız onu almaya yetmiyordu. O olumsuz şartlarda bize göre baklavanın yerine geçecek bir tatlı yapmaya başladık. Bisküvi, etimek ve süt gibi malzemeleri kullanarak 3 katlı bir tatlı yaptık ve buna Mamak Tatlısı adını verdik. Yapımı kendimize aittir. Mamak Tatlısı o zamanlardaki sıkıntının, çilenin, ıstırabın içerisinde hatıramızın, kültürümüzün bir parçası oldu. Şimdi istediğimiz çeşit tatlıyı yiyebilecek durumdayız ama bu tatlının yeri bizde farklıdır” diye konuştu.
YEMEKLERİN İÇİNE AVUÇ AVUÇ TOPRAK ATILIRDI
O dönemde mahkumlara verilen yemeklerle ilgili de bilgi veren Mahir Damatlar, “Yemekler cezaevinin verdiği karavanaydı. Karavanayı getirirken içine avuç avuç taş, toprak atarlardı biz hücrelerden görürdük. Yemeğin içindeki taşları ayıklar öyle yerdik yemeklerimizi. Karavanın üzerinde iki parmak zift gibi katran gibi yağ vardı. Ne yağı kullanıyorsa?” şeklinde konuştu.
ZORLUKLARIN GETİRDİĞİ MECBURİYET
12 Eylül darbesinde idamla yargılanan Ülkücü Yusuf Ziya Akdoğan ise Mamak Tatlısı ile ilgili şunları söyledi: “Mamak Askeri Cezaevi’ndeki yokluklar zamanında maddi imkansızlıklar ve zorlukların getirdiği mecburiyetten çıkmış bir tatlıdır. Kantinden aldığımız bisküvi, etimek ve süt ile yapılır, bu tatlı tamamen bize özeldir. Bu tatlı ile biz anılarımızı tazeliyoruz. Acı hatıralar ama bunlar yaşananlar.”
Osman AKDOĞAN/HABERVAKTİM
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.