10 yıllık oyma sanatı ustası mesleği eşinden öğrenmiş
Eşinden öğrendiği ahşap oyma sanatı, mesleği oldu. Kastamonu, Yakup Ağa Külliyesi’nde bulunan atölyesinde, oyma sanatı ustası Çile Öztürk, 10 yıldır ahşaplara şekil veriyor.
Eşinden öğrendiği ahşap oyma sanatı, mesleği oldu. Kastamonu, Yakup Ağa Külliyesi’nde bulunan atölyesinde, oyma sanatı ustası Çile Öztürk, 10 yıldır ahşaplara şekil veriyor.
Eşinin yapmış olduğu işe duyduğu merak üzerine başladığı ahşap oyma sanatı, mesleğine dönüşmüş durumda. Kastamonu, Yakup Ağa Külliyesi’nde bulunan atölyesinde ahşapları ine ince işliyor. Çevreden oldukça güzel tepkiler alan ahşap oyma sanatı ustası Çile Öztürk, 10 yıldır yaptığı meslek hakkında gazetemize konuştu.
Çile Öztürk, Kastamonu’da 10 yıl önce merak üzerine başladığı işi zamanla mesleğine dönüştürdü. Eşinden gördüğü büyük destekle Yakup Ağa Külliyesi’ne atölye açan Öztürk, aldığı özel siparişleri atölyesinde büyük bir keyifle yapıyor. Çevreden erkek işi zor nasıl yapıyorsun gibi cümleler duyduğunu söyleyen Öztürk, bu işin erkek işi değil sabır işi olduğunu ifade ediyor.
“İŞİMİ BÜYÜK BİR ZEVKLE YAPIYORUM”
Eşinin teşvikleri ile ahşap oymacılığına başladığını dile getiren ahşap oyma sanatı ustası Çile Öztürk, “Benim maceram yaklaşık olarak 10 yıl önce başladı. Bu işe başlamam o zamanlar eşimin bana denemem konusundaki teşvikleri sayesinde oldu. Bu işe aslında önce kendimi deneyerek başladım. Daha sonra hoşuma gittiği için hobi olarak evde yapmaya başladım. Baktım çok güzel yapıyorum, yeteneğim de var devam ettim. Hobi olarak başladığım sanat, mesleğime dönüştü. Ahşap oyma işçiliği bana huzur, mutluluk veriyor. İşimi büyük bir zevkle yapıyorum. Bir ahşap kütüğünün işlenerek bu hale getirilmesi büyük bir işçilik gerçekten. Sipariş üzerine de çalışarak mesleğimi bu günlerde de devam ettirmekteyim” şeklinde konuştu.
“AHŞABIN DİLİNİ ÇÖZMEK LAZIM”
Ahşapların su yönü olduğunu, ters çalışıldığı zaman ahşabın dağılacağını vurgulayan Öztürk, "Bu işin bazı teknikleri var. Çalışmanızı yapacağınız ahşabı oldukça iyi bilmeniz gerekiyor. Ahşapların su yönü var, bunu çok iyi biliyor ve çalışırken buna dikkat ediyor olmanız çok önemli. Aksi taktirde ahşap dağılacak ve çalışmadan verimli bir sonuç almanız mümkün olmayacaktır. Genelde ceviz ağacı ve çam ağacı kullanıyorum. Çam ağacı, ceviz ağacına göre daha kolay bir ahşap türü. Ceviz ağacı sert olduğu için oyması daha zor. Ahşapların dilini çözmek lazım. Tabi ben bu süre zarfı içerisinde hangi ağacın ne yönde kullanılması gerektiğini çözdüğüm için daha kolay ilerliyorum” ifadelerini kullandı.
“ÖZEL SİPARİŞ ALIYORUM”
Sipariş aldıkça mutlu olduğunu ve motivasyonunun çoğaldığını ifade eden Öztürk, “Sipariş üzerine çalışıyorum. Oldukça güzel bir destek var. Gerek çevrem gerek atölyeme gelen ziyaretiler ürünlerimi çok beğeniyor. Şehir içi ve şehir dışından özel siparişler alıyorum. Sipariş oluştukça motivasyonum ikiye katlanıyor. Kadınların her alanda güzel şeyler yapabildiğin görmek, hissetmek beni çok mutlu ediyor. Özel sipariş üzerine yatak odası takımı, aynalar, çerçeveler ve sandıklar yapıyorum. Eşimin tasarlamış olduğu çizimleri ben ahşap üzerine işliyorum. Bu şekilde ilerliyoruz” sözlerine yer verdi.
“BU İŞ ERKEK İŞİ DEĞİL, SABIR İŞİ”
Son olarak yapmış olduğu işin zorluklarından bahseden Öztürk, “Her işin olduğu gibi benim yaptığım işin da zor tarafları var. Bir kere oldukça kuvvet istiyor. Beni ilk defa görenler şaşırıyor. Zaman zaman çevreden erkek işi nasıl yapıyorsun gibi cümleler duyuyorum. Bu iş erkek işi değil, sabır işi. Bunları duymak beni daha da bu işe bağlıyor. Çünkü insanlara bu sayede sevgi ve sabır ile her şeyi başarmanın mümkün olduğunu gösteriyorum. Bu da beni çok mutlu ediyor” diyerek sözlerine son verdi.
Rüveyda Aslıipek/ www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.