Zorlu balya mesaisi başladı, Önce Emek Sonra Yemek

Pandemiyle beraber değeri daha çok anlaşılan tarım üretimin bel kemiği olan çiftçi ve köylülerin ot balyalama mesaisi başladı. Kışın hayvanların yiyeceği olan bu balyalar, sıcak güneşin altında makine yardımı ile hazırlanıyor daha sonra taşınıyor. Bu yıl haziran ayının devamlı yağmurlu olması ve kısa süre güneş açması nedeniyle ot veriminin düşük olduğunu belirten çiftçiler, “Sayı düşük olduğunda kış aylarında dışarıdan almak istediğiniz fiyatlar uçuk oluyor” diyor. 

MALİYET GEÇEN SENEYLE AYNI: 5-6 LİRA
Başkent’in komşu illerinden Bolu’da tarlada yerinde konuştuğumuz çiftçilerin balyalama maliyetlerinin bu sene geçen seneye göre çok artmadığını belirterek, “Geçtiğimiz yıl 5-6 lira civarındaydı. Makineden çıkış fiyatı 3 TL biçme ve nakliye maliyeti 6 lirayı buluyor. Fiyatın artmamış olması bizleri sevindiriyor” dedi.

NORMALDEN FAZLA YAĞIŞ OLUMSUZ ETKİLİYOR
Küresel ısınmasının etkileri günden güne ülkemizde de hissedilirken çiftçilerde de bu durumdan etkileniyor. Haziran ayında normalden daha uzun süren yağışların tarladaki otun verimini düşürdüğünü belirterek, “Her şeyin bir zamanı var. Haziran ayının tamamı neredeyse yağmurlu geçti. Tarladaki otlar yeteri kadar suyunu aldı ama güneş görmediği için fazla büyüyemedi. Son yıllarda haziran ayı hep böyle geçiyor. Yeteri kadar büyümeyen otlarda balya sayısında azlığa o da kışın hayvanların yeteri kadar beslenememesine neden oluyor. Aslında hepsi birbiri ile bağlantılı” dedi. 

KIŞIN 24-25 LİRA 
Hazırlanan bu balyaların kış aylarında fiyatlarının arttığını belirten çiftçiler, “Hayvanınız çok ve yeterli balya alamadıysanız kışın ortasında dışarıdan almak zorunda kalabilirsiniz. Onun fiyatları ise 24-25 lira civarında. Buda büyük bir maliyet demek. Çiftçiyi kış aylarında en çok zorlayan noktalardan birisi de budur” şeklinde konuştu. 

ÇİFTÇİNİN TATİLİ OLMAZ
Şehir yaşamında yılın bu aylarında tatil planları yapıldığını ancak çiftçinin tatili olmadığını söyleyen çiftçiler, “Şehirliler güneşi görür görmez deniz planı yaparlar. Bizler otlarımızı almanın telaşına düşeriz. Kışın kar yağınca hayvanımıza ve kendimize bakmamızın telaşına düşeriz. Bizlerin tatili olmaz. Her mesleğin olduğu gibi üretici olmanın da zorlukları vardır” dedi. 

KUTU: ÇİFTÇİLİĞE İLGİ ARTTI
Yaşanan pandemi süreciyle beraber köy yaşamına ve çiftçiliğe ilginin arttığının altını çizen şu ifadelere yer verdi:
“Açıkçası bu hastalık çıkana kadar köyü bilen yoktu. Çiftçilik neymiş, nasıl üretim yapılır, hayvana nasıl bakılır merak eden yoktu. Bu hastalıktan sonra yakın çevremizden devamlı köye yerleşme, çiftçilik yapma gibi sözler duyuyoruz. Her şerde bir hayır varmış.  İnsanlar unuttuğu toprağı, hayvanı tekrar hatırladı. Çiftçiye verilen değer arttı. İnsanlar artık üretmenin ve üreticinin ne kadar önemli olduğunu anladılar. Tarım ve hayvancılık olmadan hayatta kalmanın imkânsız olduğunu gördüler.” 

Erkal Erdoğan//İLKSAYFA