‘YETKİYİ TÜKETTİLER’

FETÖ’NÜN BEYNİ OLDUĞUNU ÇÖZMÜŞTÜ
Akıncı Üssü’nde yakalanan ve darbe fetvasını verdiği iddia edilen Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Adil Öksüz’ün tutuklanması için elinden geleni yaptığını ifade eden Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün, “Şahsa özel bir soru sordum ve bu da ona düştü. Daha sonra  ‘FETÖ’nün beyin takımından olabilir’ diye devletin bana verdiği yetkiyi kullanarak tutuklanmasını istedim. Ancak hakimler tarafından salıverildi. Benim hukuksal ve yasal yolum tükenmişti” diye konuştu.
FETÖ 3 KADEMEYE AYRILIYOR
FETÖ’nün organizasyonel yapısıyla ilgili de açıklamalarda bulunan Ergün, yapıya mensup üyelerin A, B, C takımı şeklinde örgütlendiklerini belirterek şunları söyledi: “A takımı önde giden grup 17/25 Aralık kalkışmasında suçüstü yakalanmışlardı. Onlar temizlendi. B kadrosu da 15 Temmuz’da yakalandı. Geriye C kadrosu kaldı. Ancak C kadrosu hem daha az hem daha sinsi hem daha haindir hem de iftiracıdır. Şimdi bunlar OHAL’i de iyi kullanarak onu, bunu hedef gösteriyor.”  

OSMAN AKDOĞAN/ HABERVAKTİM-

Ankara Batı Adliyesi Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün, Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) ne zaman tam olarak aktif hale geldikleriyle ilgili Habervaktim’e çarpıcı açıklamalarda bulundu.  FETÖ ile 20 yıldır mücadele ettiğini, 2007’e kadar münferit düşmanlığının olmasına rağmen 2007’den sonra çeşitli yazılar yazarak bu yapılanmaya savaş ilan ettiğini kaydeden Ergün, darbe fetvasını verdiği iddia edilen FETÖ imamı Adil Öksüz’ü sorgulayan savcı olarak da biliniyor. Ergün, FETÖ imamı Öksüz için iki kere tutuklama istemesine rağmen tutuklanmayarak şok bir kararla salıverildiğini dikkat çekiyor.

ERGENEKON BİTİP NURGENEKON BAŞLAMIŞTI

Yaklaşık yarım asırdır var olduğuna inanılan FETÖ’nün bu süreci aktive ediş tarihi ile ilgili bir tespitte bulunan Cumhuriyet Savcısı Ergün, “2007 yılında Ergenekon süreci bitmiştir. Derin devlet ad değiştirip artık Nurgenekon süreci başlamıştır. FETÖ’cü grubun adını kullanarak Nurgenekon diyorum diğer kendi halinde olan grupların bununla ilgisi yoktur. Bunlar zaten vardı. Bu sürecin aktive ediliş tarihi 2007’in sonu düşünülebilir. Ergenekon süreci biterken yeni bir Neokon yapı doğacaktı. Şunu unutmamak lazım derin devlet bulduğu en küçük boşluğa sızar” dedi.  

NEOKON YAPI BOŞ DURMAYACAK

Bu süreçte Nurgenekon’un da sonu geldiğini, ancak yeni bir Neokon yapının tekrar yerini alacağını iddia eden Ergün, “Nurgenekon süreci aslında 17/25 Aralık sürecinde bitmiştir. 15 Temmuz kalkışması bir pansuman harekâtıdır. Halk duvarına toslamıştır. Ancak bundan sonra Neokon yapı boş durmayacaktır. Bir başka isimle evirilecek, bir başka ad ve kimlikle yeniden meydana çıkacaktır. Süleymanşah’ın çadırından, Osmangazi’nin otağından Abdülaziz’in ve Abdülhamid’in sarayından bu yana bizim çadır ve saraylarımızda hain eksik olmamıştır bundan sonra da eksik olmayacaktır.  Yeni cuntacıların beyinlerine darbe tohumları filizlenecektir” diye konuştu.
YENİ YAPININ TEMELLERİ ATILDI
Nurgenekon’un yerine kurulacağını iddia ettiği yeni Neokon yapının oluşum süreciyle ilgili de bilgi veren Ergün, “Yeni oluşumun sürecini Kobani olayı dediğimiz Ayn el-Arap bölgesine bölücü teröristlerin girip orada katliam yapması gibi,  bizim buradaki 6-8 Ekim 2014 olayları dediğimiz süreç gibi, Kobani’den Rojova kantonuna geçiş gibi. Aslında bunlar bizdeki yeni Neokon yapının temelinin atıldığı dönemlerdir. Yeni Neokon yapı bunların üzerine yeşerecek benim kanaatim bu” şeklinde konuştu.
FETÖ’CÜLER ÇEŞİTLİ ŞEKİLDE ÖRGÜTLENMİŞLER
FETÖ’nün organizasyonel yapısıyla ilgili tespitlerde bulunan Ergün, yapıya mensup üyelerin A, B, C takımı şeklinde örgütlendiklerini belirterek, “A takımı önde giden grup 17/25 Aralık kalkışmasında suçüstü yakalanmışlardı. Onlar temizlendi. B takımını ise darbe terörünün içerisinde gördük. B kadrosu da 15 Temmuz’da yakalandı. Geriye C kadrosu kaldı. Ancak C kadrosu hem daha az hem daha sinsi hem daha haindir hem de iftiracıdır. Şimdi bunlar OHAL’i de iyi kullanarak onu, bunu hedef gösteriyor. Bir de ona Hasan Sabbah’ın Cennet fedaileri gibi biatnamelerle bağlı bir ekibi vardır. Üst bürokraside bulunun diye bıraktığı insanlardır. Mason localarının 40 derece 44 derece dediği adamlar gibi adamlardır” ifadelerini kullandı.
FETÖ’NÜN ÜST AKLI ABD VE İSRAİL
60 ve 80 darbesi ile 15 Temmuz darbe girişimi arasındaki farka değinen Cumhuriyet Savcısı Ergün, “Türkiye’deki darbeler CIA ve Pentagon’da planlandı. 60 ve 80 darbesi hem planlanış hem de yapılış açısından böyle idi. Ancak 15 Temmuz kalkışması farklı. Pensilvanya adamı bunları planlayacak, bu kadar şeyi yönetecek zekaya sahip değildir. Mutlak suretle bir üst akıl lazım. Kullanılan malzeme ve yapı şekline bakıyoruz ki bu darbe girişimi planlanış açısından 60 ve 80 darbesine benziyor. Yani yapımı CIA ve Pentagon, icra ediliş açısından da İsrail gizli servisi Mossad yapımına benziyor. Çünkü kendi halkına silah doğrultan sadece İsrail’dir.  Üst aklın Amerika ve İsrailci olduğunu ilerleyen süreçte daha iyi göreceğiz” dedi.
DARBE PLANI HIRSIZLIĞI DA YAPTILAR
CIA ve Mossad pantentli planlama yaptıklarının gayet açık ve net olduğunu aktaran Ergün, “Soru çalarak bir yere gelmeye çalışanlar darbe planı hırsızlığı yaparak da darbe yapmaya kalkışırlar. Millet de böyle yüzlerine bulaştırır, tokat gibi yapıştırır” diye konuştu.
ADİL ÖKSÜZ’ÜN TUTUKLANMASINI İSTEDİ AMA…
FETÖ'nün imamlarından ve karakutularından biri olduğu iddia edilen, darbe girişiminin sabahında Akıncı Hava Üssü'nde yakalanan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Adil Öksüz’ü sorguladığını ancak, 2 kere tutuklama talebi istemesine rağmen serbest bırakıldığını anlatan Cumhuriyet Savcısı Cihan Ergün, “Şahsa özel bir soru sordum ve bu da ona düştü. O soruyu burada söylemeyeceğim. Çünkü başka bir FETÖ’cü geldiğinde ona da aynı soruyu soracağım. Daha sonra  ‘FETÖ’nün beyin takımından olabilir’ diye devletin bana verdiği yetkiyi kullanarak tutuklanmasını istedim. Ancak hakimler tarafından salıverildi. Benim hukuksal ve yasal yolum tükenmişti. Devletin bana verdiği 2 yetkiyi de kullandım” ifadelerini kullandı.
DARBE GÜNÜ SÖZDE TARLA ALMAYA GİTMİŞ
Darbeci Öksüz, savcıya verdiği ifadesinde 15 Temmuz’da darbe teşebbüsünü medyadan izlediğini 16 Temmuz’da darbe girişiminin merkezi konumundaki Akıncılar üssü civarına sözde tarla almak için saat sabah 9 ila 10 arasında taksi ile gittiğini söylemiş.