Yaşayan kültüre yaşayan müze

Somut Olmayan Kültürel Miras müzesi Hamamönü’nde ziyaretçilerini bekliyor.

Türk Halk Kültürünün yaşayan şekilde sergilendiği Somut Olmayan Kültürel Miras Müzesi kapılarını gazetemize açtı. Müze koordinatörü Şafak Yılmaz bizlere müzenin işlevi amacı ve neler sergilendiğine dair bilgiler verdi.

Öğrenciler Gönüllü Çalşıyor

Gazi Üniversitesi ve Altındağ Belediyesi işbirliği ile ortak destekli olan müzede Türk Halk Bilimi ve Türk Edebiyatı bölümü öğrencileri , gönüllü olarak ya da stajlarını tamamlamak için çalıştığını belirten Yılmaz, ”Gerek lisans gerek yüksek lisans öğrencileri kısmi zamanlı olarak ya da gönüllü olarak çalışıyor. Bazı okulların zorunlu stajları oluyor birçok üniversiteden de bu stajlarını tamamlamak için öğrencilerimiz geliyor. Bildiklerini gelen ziyaretçilere aktarırken aynı zaman da kendi alanlarıyla ilgili teorik bilginin dışında canlı deneyimleme şansı buluyorlar.” dedi.

Su Gibi Gelin Su Gibi Gidin

Müzede Yapılan Faaliyetler konusunda bilgi veren Yılmaz, ”Normal bir ziyaretçi geldiği zaman Karagöz Hacivat gösterisi, el sanatları, sözlü kültür anlatıları, atasözleri ve deyimler gibi sözlü kültürlerin hikâyeleri anlatılıyor. Gelenek mutfak, muhabbet odası, gelin odasında da aynı şekilde. Masal odasında da aynı şekilde oluyor. Oyun odasında da masa üstü oyunlar dokuztaş, cız, beştaş veya mangala gibi oyunlar uygulamalı olarak gösteriliyor. En son sokak oyunları da avluda gösterildikten sonra misafirlerin ardından bir tas su döküp su gibi gidin su gibi gelin diyerek vedalaşıyoruz.” diye konuştu.

Ziyaretçilerimizi çocukluklarına götürüyoruz

Öte yandan ilginin sürekli arttığını bir önceki yıla nazaran şuan gözle görülür şekilde yoğunluk olduğunu söyleyen Yılmaz, ”Okul dönemi özellikle bu faaliyetleri hafta sonu yapabilmekteyiz. Hafta içi gruplarımız oluyor. Geçen sene kasım, aralık ayı gibi ilk dönem randevuları bitmişti bu sene Ekim ayında kapandı ve ikinci döneme randevu veriyoruz. Hafta içi bireysel gelecek müşterilerimiz mutlaka arasınlar gruplarla beraber onları alamıyoruz biz onlara uygun saati söyleriz. Misafirlerimiz sadece müzenin hedefini çocuklar olarak düşünmesinler 7 yaşından 60 yaşına herkes kendine bir şeyler bulabiliyor Yetişkinler için biraz terapi gibi oluyor çocukluklarını hatırlayıp stresten uzaklaşıyorlar müzemizden mutlu ayrılıyorlar.” dedi.

Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM