Uzun boy hayal değil: Ameliyatla boyunuzun uzaması mümkün

Yazılım teknolojisinin gelişmesi ile birlikte tıp dünyasında, her saniye yeni bir çığır açılıyor. Sağlık sorunu dışında dış görünüşünü beğenmeyen insanlar yüzlerine estetik yaptırırken, son zamanlarda ise “boy uzatma ameliyatı” oluyor.

Boy, genel olarak kadınlar arasında bir problem olmadığı düşünülebilir, fakat son zamanlarda 'boy uzatma ameliyatı' kadın-erkek fark etmeden herkes tarafından tercih ediliyor.

Kadınlar hayallerindeki 'model' ölçülerine sahip olmak isterken, erkekler toplum baskısı sebebiyle boy uzatma ameliyatı oluyor.

Konuya ilişkin merak edilen soruları İlk Sayfa okurları için yanıtlayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Ali Fuat Karataş, “Boy uzatma ameliyatı; uyluk ya da kaval kemiğinden belli bir oranda ameliyatla ve yazılım içeren cihazla belli bir süreç içerisinde kişiyi, sosyal anlamda ihtiyaç duyduğu boy oranına çıkarabilmektir” dedi.

Boy uzatma ameliyatı hakkında Prof. Dr. Ali Fuat Karataş şunları söyledi:

“Ameliyat esnasında kemiğe başka bir şekil verip, bunu yazılım ile yönetirsiniz. Kemiğin iyileşme kabiliyetini kullanarak belli bir hızda, belli bir sınırlar içinde, son derece yavaş ve kontrollü bir şekilde kemiğin boyunu uzatırsınız. Tabi ki bunun alt ve üst limitleri vardır. Artık son zamanlarda, iyi implant ve iyi cerrahi operasyonlarla iyi sonuçlar alınıyor. Belli bir boy uzunluğunun altındaki insanların, vücuttaki boy oranını, vücut şeklini ve dengesini bozmadan iyi hesap ederek boy uzunluklarını artırabiliyoruz.”

“HASTAYI ÇOK İYİ ANALİZ ETMEK GEREKİR”

Bacağında oluşmuş kısalık veya cücelik sonrası ameliyat başka bir şeydir, sosyal anlamda toplum içinde ortalama boy uzunluğunun altında kalmış bir insanın boy uzatma ameliyatı farklı bir şeydir diyen Karataş, “Boy uzatma ameliyatı, insanın tamamen sosyal yaşantısı için yapılan bir operasyondur.

urada hekim, hastasını çok iyi seçmelidir. Hekime başvuran hastanın, normal toplum içindeki beklentisi nedir? Toplumun boy uzunluğu ile kendi boy uzunluğu arasında ne kadar fark vardır, önce ona bakmak lazım.

Bir toplum düşünün; boy ortalaması 188-190 cm., sizin ise 168 cm. boyunuz var. Sosyal anlamda böyle bir ameliyatı talep edebilir ama ortalama 170 cm. olan bir toplum içinde yaşayan bir kişi, 172 cm. boy uzunluğundan 180 cm. boy uzunluğuna ulaşmak istiyorsa bunu çok iyi analiz etmek gerekir. Eğer hastamızda başka bir risk yoksa, bu ameliyat da yapılabilir. Toplum içinde boy ortalamasının yüzde 10 ile 15 arasında olan kişinin, bu operasyona başvurması daha anlamlıdır. Ancak ‘boy uzatma’ ameliyatı olmak herkesin hakkıdır” ifadelerini kullandı.

KRONİK RAHATSIZLIKLAR RİSK DOĞURUYOR

Sigara içen hastanın başvurusunu yapmadan önce sigarayı bırakması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Karataş, “Kişi, sigara içiyorsa bu ameliyatı yapmayız. Öncelikle sigaraya veda etmeli. Kemik iyileşmesini geciktiren şeker hastalığı varsa iki kere düşünürüz. Şeker hastalığının öncelikle kontrol edilmesi gerekir. Kronik hastalıklarla önce bir uğraşmak lazım. Normal bir kemiğe müdahale ediyorsunuz ve hedefleri iyi belirlemek gerekir. Hastanın; bu ameliyat sonrasında kazancı ne olacak ne olmayacak, birkaç defa seans ile görüşmek lazım. Ameliyatı ve iyileşme sürecini hastaya çok iyi anlatmak lazım. Bu işte hayalperestliğe yer yok. Hatta bazı hastalardan psikiyatrik rapor istiyoruz. Bu ameliyatı neden olmak istiyor? Toplum içinde bir sıkıntısı varsa o zaman bu ameliyatı isteyebilir. Ancak 175 cm. boyu var ama 185 cm. boy istiyorsa bunu iyi tartışmak lazım” diye konuştu.

AMELİYAT İÇİN BÜYÜME DURMALI

30 yaş üzerinin gençlere göre kemik iyileşme sürecinin uzadığının altını çizen Ali Fuat Karataş, “Ameliyat için hastanın yaşı çok fark etmiyor. Ancak yaş ilerledikçe kemik iyileşme süreci uzuyor. 20’li yaşlardaki kişiler ameliyat için çok daha avantajlı. Büyüme hızı durmalı ve büyüme kıkırdakları kapanmalı. Büyüme potansiyeli bittikten sonra ameliyat için herkes başvurabilir” ifadelerini kullandı.

UYLUK KEMİĞİNDE AVANTAJ FAZLA

Kaval kemiklerinden ve uyluk kemiklerinden uzatma yaptıklarını belirten Prof. Dr. Karataş, “Uyluk kemiğinden 7-8 cm. uzatma yapılabiliyor. Kaval kemiğinde ise 5-6 cm.’ler iyi rakamlar. Bunun dışında, ‘ben seni 20 cm. uzatırım’ söylemleri hem risklidir hem de kontrol edilemez. 12-13 cm. boy uzunluğu bizim beklentimizi karşılıyorsa bu yeterlidir.

Ameliyat edeceğimiz kemiklerin önce röntgenlerini çekiyoruz yani analizini yapıyoruz. Basmasını, yürümesini ve eklem analizlerini yapıyoruz. Kaval kemiğimi daha müsait yoksa uyluk kemiğimi? 4 kemiği birden ameliyat etmek risklidir. Çünkü, pıhtı atabilir, ciddi bir anestezi uygulanır ve uzun bir cerrahi operasyondur. Önceliğimiz kaval mı yoksa uyluk kemiği mi, ona karar veririz. Eğer hasta ilk ameliyatı kaldırabilirse, daha sonra diğer bölgeden de ameliyatı gerçekleştirebiliriz ama iki ameliyat arasında 1 yıl süreç olması lazım. Bunun toplamında 12-13 cm.’e kadar çıkabiliyoruz” dedi.

“HASTAYA CHECK-UP YAPIYORUZ”

Her ameliyatta olduğu gibi boy uzatma ameliyatında da riskin var olduğunu ifade eden Karataş, “Bu bir cerrahi operasyondur ve risk vardır. Sonuçta anestezi alıyorsunuz, her insanın binde bir de olsa riski vardır. Peki, bunları nasıl aşıyoruz? Ameliyat öncesi çok iyi bir check-up yapıyoruz. Anestezi doktorlarımız değerlendiriyor. Risk minimuma indirilerek ameliyat iznimizi alıyoruz. Hastanın tabi ki ek bir hastalığının olmaması gerekiyor. Eğer hastanın bir enfeksiyonu varsa önce bunları tedavi etmek lazım. Vücutta hiçbir şekilde mikrobun dolaşmaması lazım. Dişinde bir çürük varsa önce bunun tedavi edilmesi lazım. Bütün enfeksiyon kriterlerinin, sıfıra yakın olması lazım. Hastanın son derece sağlıklı olması lazım” diye konuştu.

GÜNDE 1 MİLİMETRE UZAMA

Hastanın ameliyat sonrası bir miktar ağrısının olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Ali Fuat Karataş, şunları kaydetti:

“Ameliyattan sonra ilk 3 gün ağrı olabilir. Fakat her hastanın ağrı eşiği aynı değildir. Hastanın ağrısı olduğu takdirde çok güçlü çeşitli ilaçlarla hastamızın ağrılarını gideriyoruz. İlk 24 saatten sonra hastamızın ağrısı ciddi şekilde düşüyor. Ameliyat sonrası süreç ise hastaya gerekli cihazı yerleştirdikten sonra hastanın boyunu uzatmaya hazırız. Hastanın yatağında 3-4 gün belirli tedavilerini yaptıktan sonra eve göndererek, 5. veya 6. günde boy uzatma mekanizmasını yavaş yavaş çalıştırmaya başlıyoruz. Öncelikle bu mekanizmayı hastaya öğretiyoruz. Bu mekanizmayı ithal eden firmanın kontrolü altında yüksek teknolojiye sahip cihazlar çalışmaya başlıyor. Hastaya bağlı olan cihaz üzerinde günlük olarak 0,5 milimetre ile 1 milimetre arasında oynama yapıyoruz.

Neden bu kadar yavaş olduğu konusuna gelecek olursak; damar, sinir, tendon ve kaslar da uzayacak. Önemli olan burada dokuya zarar vermemek. 1 milimetrenin üzerinde bir uzatma yaparsanız, hastaya ciddi zararlar verebilirsiniz. 1 ya da 1’in altında kalmak zorundasınız. Her zaman 0,75 milimetre daha garanti ve güvenli görülür. Hastanın boyunu her 1 cm. uzattığımızda film çekiyoruz. Kemik ne kadar uzuyor, anormal bir yapı var mı ya da içerde bir anormal durum var mı? Cihaz yazılımsal olarak bize belirtiyor. Hastaya bir iş bırakmıyoruz, her şey bizim kontrolümüz altında. Her 10 günde hastamızla yüz yüze görüşüyoruz.”

TOPARLANMA SÜRESİ EN AZ 3 AY

Hasta bugün geldi, yarın ameliyat edelim gibi bir şey yok diyen Karataş, “Bir hasta ile neredeyse 1 ay çalıştık. Hasta önce fizik olarak da hazır olmalı. Gerekli spor ve egzersizleri yaparak kaslarını güçlendirmeli, sonrasında bu süreç başlamalı. Eğer bizim hastayla çalışma sürecimiz 3 ay sürecekse, işiyle, gücüyle ilişkisini kesip tamamen bize odaklanmalı. Bu ameliyat kozmetik bir ameliyat fakat hasta 3 ay boyunca işine gidemez. Hasta, bize bir şekilde boşluk yaratmalı. Öğrenciyse yazın gelecek, çalışıyorsa en az 3 aylık izin veya rapor alacak. 3-5 gün acele edelim gibi bir durum olursa bu iş olmaz” diyerek sözlerini noktaladı.