Üniversite sınavı yaklaşıyor: Bu hiçbir zaman son değildir

Bu yıl gerçekleştirilecek üniversite sınavına bir haftadan az bir süre kaldı. Sınava bu yıl üç milyondan fazla öğrenci gireceği açıklanmıştı. Bu sayı bu zamana kadar ki en yoğun katılımlı sınav olacağını ortaya koydu. Tüm bu bilgilerin yanında; 3 milyondan fazla adayın ter dökeceği sınav öncesi öğrenciler son hazırlıklarını yapmaya devam ediyor. Özel bir eğitim kurumunda öğretmenlik yapan Simge Aslıyüce, özellikle de sınava bir haftadan az bir süre kalması stresi ve heyecanı artırdığını belirterek, bu konu özelinde öğrencilerin nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bilgiler verdi. Aslıyüce, “Çok sıkı bir çalışmanın ardından başarıya ulaşacağımız gün geldi çattı. Çok heyecanlı ve stresli bir hafta arkadaşlarımızı bekliyor. Şunu belirtmek gerekir ki; herkes her şeyin en mükemmelini başarmak zorunda değil. Çocuklarımızın sınava asla bu düşünce girmemesi gerekiyor. Çünkü bu büyük bir yük. Sınav kazanılamayabilir. Ancak bu durum hiçbir zaman son değildir” dedi.

“STRES VE MOTİVASYON SONUCA DİREKT OLARAK ETKİ EDEBİLİYOR”

Simge Aslıyüce, sınav öncesi öğrencilerin neler yapması gerektiğine değindi. Dinç bir vücudun ve moralin çok önemli olduğunu vurgulayan Aslıyüce, sınava girecek adaylarla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Öğrencilerin sınavdan en az 1 gün önce çalışmayı bırakmaları gerekmektedir. Özellikle de sözel bölümlerde unutulma ihtimallerine karşılık son güne kadar çalışılması gerekiyor. Ancak bu durum bazen olumsuz etki de yapabiliyor. Bunun için sınavdan en az bir gün önce çalışmanın bırakılması gerekiyor. Aslında herkesin bildiği birkaç bir şeyden daha bahsedecek olursak eğer; sınav esnasında dinç bir vücut ve dinç bir kafa için iyi uyku çok önemli. Bunun için gece erkenden yatıp uykunun yeteri seviyede alınması gerekmektedir. Özellikle de son günlerde stresten olabildiğince uzak durulmalıdır. Bunun tam tersi olarak kendilerini motive edici şeylere odaklanılması öğrenciler açısından gayet olumlu olacaktır. Stres ve motivasyon sonuca direk olarak etki edebiliyor.”

HİÇBİR ŞEY SON DEĞİLDİR

Üniversite sınavına yönelik nelerin yapılıp yapılmaması üzerinde duran Simge Aslıyüce, sınav anı ile ilgili olarak; “Sınava girecek olan gençler bir yıldır gerekli çalışmaları yaptılar. Dolayısıyla biz eğitimciler olarak tüm öğrencilerin ellerinden gelenin en iyisini yapabileceklerine inanıyoruz. Zaten sınava hazırlık sürecinde sınav anını deneyimlediler. Gerek kendi yaptıkları denemelerle gerekse de kurumsal denemelerle sınava hazırlandılar. Onlar o gün geldiğinde tek yapmaları gereken şey; hiçbir şeyin son olmadığını düşünerek kendilerini motive eden düşünceyle sınava başlamalarıdır. Şayet zorlandıkları sorular olursa eğer, soruya takılmadan o soru mutlaka es geçilmelidir. Hatta öyle ki; hangi dersin sorusunda tıkanıldıysa tam tersi bir dersin sorusuyla sınava devam edilmelidir” dedi.

“CUMARTESİ SINAV SONRASI SORULARA BAKILMAMALI”

Üniversite sınavının cumartesi ve pazar günleri art arda olmasından kaynaklı öğrencilerin nasıl bir plan dahilinde hareket etmelerine de değinen Aslıyüce, “Cumartesi günü sınavdan çıktıktan sonra öğrencilerin sorulara bakmamasını tavsiye ediyoruz. Bunun sebebi ise olası olumsuz bir durum; insanı bilgi, düşünce ve motive anlamında geriye doğru itebilir. Ancak böyle bir durumun olmaması gerekmekte. Çünkü ertesi gün yani pazar günü girilmesi gereken bir sınav daha var. İki sınavın ardından sorulara bakılırsa öğrenciler için daha doğru olur” diye konuştu.

SINAVDA MORAL VE MOTİVASYON ÇOK ÖNEMLİ

Sınava başlangıç olarak öğrencilere tavsiyelerde bulunan Tarih Öğretmeni Simge Aslıyüce, doğru bilinen ve yaygın yanlışlardan biri olduğunu ifade ettiği ve önem verdiği bir konuya değindi. Aslıyüce, bu konu ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Öğrenciler olarak doğru bilenen pek çok yanlış var. Bunlardan biri de sınava nereden başlanması gerektiği konusudur. Kural olarak öğrencilerde şöyle bir algı var; ‘Öğrenciler; sınav esnasında kitapçığı açıp ilk sayfadan başlarlar.’ Ancak bu durum en büyük yanlışlardan biridir. Bir öğrenci önce hangi alana ilgiliyse, o alanın sorularını çözerek başlanmalı sınava. Bu durum sınav anında öğrencinin motivasyonunu artıracaktır. Bu da devam eden süreçte öğrencinin çözeceği sorularda vereceği cevapları doğrudan etkiler.”

“HER ÇOCUK ÖZELDİR”

Sınava yönelik ailelerin de nasıl davranması gerektiğine vurgu yapan Aslıyüce aileler için, “Her çocuk özeldir. Her çocuk hem başarılı hem de başarısızdır. Başarılı da olsa başarısız da olsa onlar bizim çocuklarımızdır. Sonuç ne olursa olsun, her durumda onların yanında olunmalıdır. Sözlerimi şöyle noktalamak istiyorum: ‘Başarmamak, başarısızlık değildir’” ifadelerini kullandı.