Türkiye’den yapılan girişim sonuç verdi: Çinli yetkililer derhal cezalandırılmalı!

Türkiye’den yapılan girişim sonuç verdi: Çinli yetkililer derhal cezalandırılmalı!

Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu yaklaşık 1 yıllık bir çalışmanın ardından hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı. BM Çin hükümetinden insan haklarını ihlal eden yetkililerin derhal cezalandırılmasını istedi.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan’daki Uygur Türklerine uyguladığı zulüm devam ediyor. Sincan’daki toplama kamplarında sistematik bir şekilde devam eden ağır insan hakları ihlalleri dünya kamuoyundan gelen tepkilere rağmen durdurak bilmiyor. Pekin hükümeti Birleşmiş Milletler’in raporuna göre en az 1 milyon 800 bin Doğu Türkistanlıyı çeşitli kamplarda esir tutuyor. Sayıları belirlenemeyen pek çok Uygur Türkü de adil yargılama yapılmaksızın Çin mahkemeleri tarafından tutuklanıyor.

Birleşmiş Milletler’in resmi organında yayınladığı raporun ardından İlksayfa’ya konuşan Doğu Türkistan Çin Toplama Kampı Mağdurları Platformu Başkanı Mirzehmet İlyasoğlu son gelişmeler hakkında önemli bilgiler verdi. Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu’nun hatırı sayılır bir süredir meseleyi yakından takip ettiğini söyleyen İlyasoğlu, “BM 2018 yılında en az 1 milyon 800 bin Doğu Türkistanlının toplama kamplarında tutulduğuna dair bir rapor hazırlamıştı. Oysa Çin hükümeti 2017 yılına kadar toplama kamplarının olmadığını iddia ediyordu. Dünyanın gözü önünde olan biten zulmü yalanlıyordu. Uydudan çekilen bazı görüntülerde orada bir toplama kampının olduğu kesinleşince BBC alana gidip bazı röportajlar yaptı. BM o zamanlardan beri konuyu çalışıyor. BM bu sene mayıs aylarında bizim verdiğimiz dilekçe üzerine Çin hükümetinden bir cevap talep etti” şeklinde konuştu.

cin-zulmune-karsi-girisim.webp

ÇİN PROPAGANDA ÇALIŞMASI YÜRÜTÜYOR

16 arkadaşları için Birleşmiş Milletler’e dilekçe gönderdiklerini söyleyen İlyasoğlu, Çin hükümetinin sadece 3 kişi için cevap yolladığını ve büyük bir propaganda çalışması yürüttüğünü söyleyerek, “İki kişinin hapis cezası aldığı yazılmış. Diğer kişinin soruşturmasının 2017 yılından beri devam ettiğini, hapiste olmadığını fakat hukuki sürecin devam ettiğini yazmışlar. O kişi 6 senedir ortada yok, yakınları kendisine ulaşamıyor. Keyfi bir şekilde tutuklu tutuluyor. BM bu yetersiz cevap üzerine bir karara imza attı. İnsan Hakları Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu 27 Mart – 5 Nisan tarihleri arasındaki gerçekleşen 96. oturumda bu üç kişinin sorununu kabul etti. Çıkan karar ile Çin Halk Cumhuriyeti’nin sistematik ve ağır insan hakları ihlali yaptığına hükmedildi. Karara konu alan 3 mağdurun uzun süredir alıkoyulduğu, o tarihten itibaren akıbetlerinin ne olduğunun bilinmediği, nerede olduklarının bilinçli olarak gizlendiği ve böylece hukukun koruması dışında bırakıldıkları sonucuna varıldı” ifadelerini kullandı.

cin-zulmu.webp

BM İLGİLİ KİŞİLERİN DERHAL SERBEST KALMASINI İSTEDİ

Zorla kaybetme durumunun uluslararası hukuk mahkemeleri tarafından kesin bir şekilde yasaklandığını vurgulayan İlyasoğlu şöyle devam etti:

“Çalışma grubu aynı zamanda bu haksız tutukluluk durumunun İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 3,7,8 ve 9 numaralı maddelerini ihlal ettiğini ve bu nedenle tutukluların yasal dayanaklardan yoksun olarak hapsedildiğini, adil yargılama hakkının gaspedildiğini ve bu yönüyle İnsan Hakları Evrensel Bildirisi’nin 6,8,10 ve 11 numaralı maddelerinin ihlal edildiğini tespit etti. BM çalışma grubu Çin hükümetinden uluslararası hukuk uyarınca bahse konu olan 3 mağdurun derhal serbest bırakılmasını talep etti. BM ayrıca keyfi olarak özgürlüklerinden mahrum bırakma suçunun tam bağımsız bir şekilde soruşturulması ve mağdurların haklarının ihlal edilmesinden sorumlu olanlara karşı gerekli önlem ve cezaların uygulanmasını istedi” diye konuştu.

cin-baskani.webp

ÇİN HÜKÜMETİNDEN CEVAP BEKLENİYOR

Birleşmiş Milletler Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu’nun kararından sonra, Çin hükümetinin artık sessiz kalamayacağını söyleyen İlyasoğlu, “BM bu kararı kendi resmi organında yayınladıktan sonra biz bu kararları kamuoyona duyurmak için 21 Haziran’da bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Ardından 5 Temmuz’da, Urumçi Katliamı’nın yıl dönümünde avukatlarımız ile birlikte Çin Büyükelçiliği'nin önüne gittik. BM’nin kararlarını göstererek derhal çıkan kararın uygulanmasını talep ettik. Mağdur arkadaşlarımızın zaman kaybetmeden özgürlüklerini kazanmasını istiyoruz. Çin Büyükelçiliği çağrılarımıza hiçbir zaman cevap vermedi. Çalışmaya devam edeceğiz, bu dilekçeleri gerekli yerlere ulaştıracağız” diyerek sözlerini noktaladı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.